Almanya havalimanlarında bazı yeşil pasaport sahiplerinin uzun süre beklemek zorunda kalması, hatta son dönemde bazı vatandaşların ilk uçakla geri gönderilmesi üzerine, Türkiye’nin Düsseldorf Başkonsolosluğu sosyal medya üzerinden yaptığı duyuruyla, vatandaşlarını bilgilendirdi. “İlk uçakla geri gönderiliyor” “Hususi Pasaport” olarak adlandırılan ve vizeden muaf olan yeşil pasaport sahibi vatandaşların, Almanya’ya şahsi amaçlı yapacakları seyahatlerde bazı koşulları karşılaması gerektiğine dikkat çeken Başkonsolosluk, “Alman sınır polisi pasaport kontrolü sırasında, sağlık sigortası, dönüş bileti ve kalınacak süre için günlük 45 euro nakit para veya geçerli bir kredi kartı ibraz edilmesini talep etmektedir” dedi.
Duyuruda, “Aksi halde vatandaşlarımız ülkeye kabul edilmeyerek ilk uçakla Türkiye’ye geri gönderilmektedir. Hususi pasaportu olan vatandaşlarımıza, bu hususlarda tedbirli olmalarını tavsiye ediyoruz” ifadelerine yer verildi. İçişleri Bakanlığı ne dedi? DW Türkçe, yeşil pasaport sahibi Türk vatandaşlarının Almanya’ya seyahatlerinde gözetilen kriterleri Federal İçişleri Bakanlığı’na sordu. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, bir kişinin Türkiye’de yeşil, gri ya da diplomatik pasaport gibi, resmi görevlilere ve kamu görevi ifa edenlere verilen bir pasaporta sahip olmasının, her koşulda otomatikman Schengen bölgesine ve bu kapsamdaki Almanya’ya giriş yapmasına ve ülkede ikamet edebilmesine hak sağlamadığının altını çizdi. Sözcü, Alman İkamet Genelgesinin 19’uncu maddesi uyarınca, bu tür pasaportlara sahip kişilerin ilkesel olarak Almanya’ya giriş ve kısa süreli kalışlarında vize muafiyetinden yararlandıklarını, ancak ülkeye girişlerde Schengen Anlaşması’nın 4’üncü maddesi hükümlerinin dikkate alındığını, buradaki koşulların karşılanması gerektiğini vurguladı. “Görev icabı” kriteri İçişleri Sözcüsü, bu hüküm uyarınca, vize muafiyetinden yararlanarak Almanya’ya seyahat edecek olan kişilerin seyahat amaçlarını, ülkede hangi şartlarda kalacaklarını belgelemek ve gün başına 45 euro olmak üzere kalış süreleri boyunca günlük harcamaları ve dönüş biletleri için gerekli mali koşullara sahip oldukları yönünde “maddi teminat” göstermek durumunda olduklarını kaydetti. Sözcü, dönüş biletinin ibraz edilmesinin de, bu maddi teminat hesaplamasına ilişkin değerlendirmede bir avantaj teşkil edebileceğini söyledi.
Alman İçişleri Bakanlığı Sözcüsü, Türkiye’den “resmi görev icabı” yapılan seyahatlerde ise kolaylık sağlandığını, maddi teminat koşulunun burada aranmadığını vurguladı. Sözcü, “Bu kriterler diplomatik pasaport sahibi Türk vatandaşları için de mi geçerli?” sorusuna “Bu düzenlemeler genel olarak, Türkiye’nin diplomatik pasaportuna sahip olanları da kapsıyor. Ancak Almanya’da görevli olan, burada akredite Türk diplomatları için hem girişte hem burada görev yaptıkları süre boyunca farklı düzenlemeler bulunuyor” yanıtını verdi. Almanya’nın rahatsızlığı DW Türkçe’nin Alman hükümet kaynaklarından edindiği bilgilere göre, Türkiye’de son yıllarda yeşil ve diplomatik pasaport hakkı tanınan kişilerin kapsamının çok genişletilmiş olması soru işaretlerine yol açtı. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesiyle birlikte diplomatik pasaport verilen kişi sayısının çok arttığına dikkat çeken yetkililer, bunların verilmesinde bir çok AB ülkesinden farklı kriterlerin esas alındığını, Türkiye’de resmi görev dışında yapılan seyahatlerde de bu pasaportların kullanıldığına işaret ediyor. Ayrıca son yıllarda bazı yeşil pasaport sahiplerinin, bu pasaportları amacı dışında kullandıklarının gözlemlendiği belirtiliyor, kontroller sırasında bazı TIR şoförlerinin yeşil pasaport ile seyahat edip, çalıştıklarının tespit edildiği aktarılıyor. Schengen başvuruları geriliyor Yeşil pasaportla seyahat edenler için kontroller sıkılaştırılırken, Schengen ülkelerine seyahat edebilmek için Schengen vizesi başvurusunda bulunan Türk vatandaşlarının sayısının gerilemesi de dikkat çekiyor.
Avrupa Birliği (AB) istatistiklerine göre Türkiye’de ekonomik krizin baş gösterdiği 2018 yılında 879 bin 238 Türk vatandaşı Schengen vizesi için başvurdu. SchengenVisaInfo.com internet sitesinin derlediği istatistiklere göre Türk vatandaşlarının vize başvuruları 2014 yılından 2017 yılına kadar sürekli artış gösterinken, geçen yıl yüzde 10’luk bir gerileme kaydedildi. 2014 yılında 813 bin 339 Türk vatandaşı Schengen vizesi için başvuruda bulunurken bu sayı 2015 yılında 900 bin 789’a, 2016 yılında 937 bin 487’ye, 2017 yılında ise 971 bin 710’a yükseldi. 2018 yılında ise başvurular son 4 yılın en düşük seviyesine geriledi. Reddedilme oranı ikiye katladı Bu arada Schengen vizesi başvurusu reddedilen Türk vatandaşlarının sayısı da ciddi oranda arttı. 2014 yılında vize başvurularının yüzde 4,4’ü reddedilirken, bu oran 2018 yılında neredeyse iki katına çıkarak yüzde 8,5’e ulaştı. İstatistiklere göre, Türkiye’de 2018 yılında Schengen vizesi için en fazla başvuru Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğuna yapıldı. Bunu Fransa, İtalya ve Yunanistan’ın İstanbul başkonsolosluklarına yapılan başvurular izledi. 2018 yılında Türkiye’de Schengen vizesi için en az başvurunun yapıldığı AB üyesi ülkeler ise Malta, Estonya ve Portekiz oldu. Milyonlarca euro vize ücreti AB, 62 ülkenin vatandaşlarına vize serbestisi tanıyor. Türkiye’nin üyelik müzakerelerinin fiilen durması ve 2016 yılı Mart ayında AB ile Türkiye arasındaki mülteci mutabakatında belirlenen kriterlerin Türkiye tarafından karşılanmamış olması nedeniyle Türk vatandaşları için böyle bir kolaylık bulunmuyor. Ayrıca Türkiye, AB adayı bir ülke olmasına rağmen, Türk vatandaşları Schengen için birçok üçüncü ülkeye göre daha yüksek bir vize başvuru ücreti ödüyor. Örneğin Rus vatandaşları için 2018 yılında 35 euro olan bu ücret, Türk vatandaşları için 60 euro. Bunun 2019 içerisinde 80 euroya çıkması bekleniyor.
Türk vatandaşlarının 2018 yılında Schengen başvuruları için ödediği toplam miktara ilişkin resmi bir veri yok. Ancak SchengenViseInfo.com’un tahminine göre Türk vatandaşlarının geçen yıl Schengen vizesi başvuruları için ödedikleri tutar yaklaşık 30 milyon euro.