İngiltere’nin eski Ankara büyükelçisi, geçen hafta Londra’da yapılan bir panelde ülkesinin Türkiye eleştirileri konusunda ABD kadır açık olamadığını itiraf etti. Uluslararası İlişkiler Enstütüsü Chatham House’da 30 Mart yerel seçimlerini değerlendiren David Reddaway, Twitter yasağı ve polisin Gezi olaylarında tavrı gibi meseleleri konuşmak için Türk meslektaşlarıyla sık sık toplantı yaptıklarını ifade etti.
Reddaway Londra Gazete’nin “İngiltere, Türkiye’deki ticari ve askeri çıkarlarından dolayı mı sessiz kalıyor?” sorusuna ise İngiltere’nin “daha şeffaf olan ABD’den farklı bir pozisyonda olduğunu” yanıtını vermekle yetindi. Geçen sene Gezi olayları sırasında Amerika Dışişleri Bakanlığı basın müşaviri yoluyla Türkiye’yi protesto özgürlüğünü kısıtlamakla eleştirirken, İngiltere’de bakanlar sessiz kalmış, muhalefetteki İşçi Parti bu tavrı eleştirmişti.
KUTUPLAŞMA DEVAM EDECEK
Kıbrıslı Türk Barones Meral Ece’nin yönettiği Chatham House oturumunda diğer konuşmacılar Türkiye’deki seçimlerin ülkedeki kutuplaşmayı derinleştireceğini söylediler. Bank of America Merril Lynch’te üst düzey ekonomist olan Türker Hamzaoğlu, seçim sonuçlarının yabancı yatırımcıları memnun ettiğini ifade etti. Hamzaoğlu, “piyasaların siyasi tercihi yoktur. Tek tercihleri siyasi istikrardır” dedi.
Türkiye’de büyümenin iç talepe fazla odaklı olduğunu ve sürdürülebilir olmadığının altını çizen Hamzaoğlu, AK Parti hükümetinin belki kısa vadede siyasi olarak içeriye bakıp ekonomide dışa bakmaya devam edebileceğini söyledi. Fakat bu politikanın orta ve uzun vadede ekonomik bir çöküntüye yol açabileceği de uyardı.
Chatham House’ın Türkiye uzmanı Fadi Hakura ise AK Parti zaferini iki basit nedene bağladını söylerken bunları, Türk seçmenin muhafazakar olması ve ekonominin şu anda istikrarlı bir süreç izlemesi olarak açıkladı.
Hakura, “Türkiye’deki seçmenler için en temel mesele yolsuzluk ve basın özgürlüğü değil, ekonomidir” dedi.