İLK bölümü 2013 yılında başlayan, oynadığı dönemlerde reyting rekorları kıran Küçük Gelin dizisinin de, çalıntı hikaye ile yapıldığı mahkeme kararı ile kesinleşti.
İLK bölümü 2013 yılında başlayan, oynadığı dönemlerde reyting rekorları kıran Küçük Gelin dizisinin de, çalıntı hikaye ile yapıldığı mahkeme kararı ile kesinleşti.
2008 yılında İstanbul Adliyesi 1.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde Sıla dizisi için Most Yapım’a dava açan ve şu anda Londra’da yaşamını sürdüren Yazar Dursaliye Şahan, 2014 yılında da FETÖ kanalı Samanyolu’na dava açmak zorunda kaldı.
Anadolu Adliyesi 2.nci Fikri Sınai Hukuk Mahkemesinde açılan davada, Hakim bilirkişi raporu ve FSEK 68.nci maddesi doğrultusunda Küçük Gelin dizisinin, Yazar Şahan’ın Güvercin projesinden intihal edilerek yapıldığına hükmetti.
Karar gereği, yapımcı firma ve senarist Erkan Çıplak, yazara maddi manevi tazminat ödemeye mahkum edildi.
Böylece Dursaliye Şahan aynı hikaye (Güvercin) için iki kez mahkeme yoluyla tazminat kazanmış oldu.
İNTİHALİN ÖYKÜSÜ
Samanyolu Tv’nin kadrolu senaristlerinden Erkan Çıplak, 2005 yılında Yazar Dursaliye Şahan’dan sadece bakmak için aldığı dizi projesini daha sonra kanala kendi eseri gibi sunarak, Murat Keskin yönetiminde Küçük Gelin dizisini hayata geçirdiler.
Hikayesinin dizi yapıldığını fark ettiğinde, kanala ihtarname gönderen yazara karşı yöneticiler kayıtsız kaldı.
Mahkemenin bilirkişi olarak tayin ettiği, Yönetmen ve Senarist Semra Dündar Öğün ve İ.Ü.H.F. Öğretim Üyesi Doç. Dr. Azra Arkan Serim hazırladıkları raporla intihalin boyutlarını ve detaylarını göz önüne serdi.
Senarist Erkan Çıplak mahkemeye verdiği yazılı savunmasında, yazardan proje aldığını hatırlamadığını, diziyi sosyal sorumluluk projesi olarak ele aldıklarını, hikayesini de akil insanlardan duyduğunu iddia etti.
Mahkeme devam ederken, reyting rekortmeni dizi teması ile de kanala ve senariste “Medya Etik Ödülü”nü kazandırdı.
Samanyolu Tv’nin avukatı Nazif Aktaş, 100. bölümü yayınlanmak üzere iken kanalın kapanması ile yarım kalan dizinin dava edilmesini anlamsız bularak yazara, “Bu kadar reyting yapan bir dizinin öyküsü sizden alınmışsa buna sevinmeniz gerekir.” diyerek hukukla bağdaşmayan bir tutum sergiledi.
Yazarın lehine sonuçlanan mahkeme kararından sonra Avukat Ebru Özge Beşlioğlu ve Ada Jale Orhan ise sıkça yaşanan intihal olaylarına rağmen özellikle yazın dünyasında telif davalarının aynı sıklıkta açılmadığını, bunun da henüz fikir emeğinin önemini milletçe kavrayamadığımızın göstergesi olduğunu belirterek, “Müvekkilimiz Dursaliye Şahan ikinci telif davasını kazanmış bir yazar. Daha önce de Sıla dizisinin yapımcısına karşı açtığı davayı kazanmıştı. Sanatçıların eserlerine sahip çıkmasından daha doğal ne olabilir? Ayrıca sektörün gelişmesinde sanatçının ve eserin korunması ile hukuki koruma ve mücadelenin sağlanması çok önemli. Eser sahibi müvekkilimizin gösterdiği hassasiyetin, telif hakları konusundaki bilinçlenmeye katkı sağlayacağını düşünüyoruz.” dediler.
Mahkeme kararından sonra yazılı açıklama yapan Senarist Erkan Çıplak ise, “Karar adil değil, konjonktüreldir. Ayrıca böylesine başarılı bir hikayeyi tek başıma yazmadım. Projeyi en başından itibaren Erkan Birgören, Betül Yağsağan, Hale Çalap, Ayça Mutlugil, Tuba Altınışık gibi senaristlerle birlikte yazdık ve devam ettik.” dedi.
Milliyet yazarlarından Oya Tekin ise, dizinin ilk bölümlerinde Küçük Gelin’in Sıla dizisini kopyaladığını kaleme aldığını hatırlatarak, “Anlaşılan, detaylı bilirkişi raporu, davacı Yazar ve Erkan Çıplak arasındaki mail trafiği sağlam delil teşkil etmiş. Ancak sadece senarist değil kanal yönetimi de suçlu. Senarist Erkan Çıplak cemaat kanalı olduğu için kararın taraflı olduğunu iddia etmektedir. Dava 2014 yılında açılmış. Yani cemaatin cemaat olduğu yıllar.” dedi.