İngiliz gazetesi Financial Times gazetesi, Türkiye’deki kişisel anlaşmazlık ve siyasi görüş farklılıklarının bir muhbir ağı yarattığını öne sürdü.
İngiliz gazetesi Financial Times gazetesi, Türkiye’deki kişisel anlaşmazlık ve siyasi görüş farklılıklarının bir muhbir ağı yarattığını öne sürdü.
Laura Pitel imzalı haber, “Erdoğan’ın muhbirleri: Türkiye’nin ihanet ve korkuya teslimiyeti” başlığıyla yayımlandı.
Yazıda kişisel anlaşmazlıkların ve politik görüş ayrılıklarının Türkiye’de bir muhbir ağı yarattığından bahsedilirken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı Gollum’a benzeten bir görseli paylaştığı için hakkında dava açılan Bilgin Çiftçi ve Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesyle eşini savcılığa şikayet eden Ali Dinç’in hikayelerine yer verildi.
FT’ye konuşan Çiftçi, muhbirliğin “Türkiye’de toplumsal bir akıma dönüştüğünü” söylerken, sosyal medya paylaşımlarını sadece kendi çevresi ile sınırlamasına rağmen paylaşımı gören bir yakınının kendisini şikayet ettiğini anlatıyor.
Cumhurbaşkanı’na hakarette bulunduğunu iddia ettiği eşinin ses kaydını savcılığa veren Tır şoförü Ali Dinç ise yaptığının eşiyle arasındaki ilişki ile bir alakası olmadığını söylüyor.
“20 yıllık eşim olsa da aynı şeyi yapardım, Türkiye için bunca şey yapmış birine böyle küfür edemezsiniz. O devletin başı, harika biri, onu çok seviyorum” diyen Dinç, eşinin “dava başladığında yaptığı hatanın farkına varacağını” söylüyor.
TÜRKİYE’NİN POLİTİK KÜLTÜRÜNE HAİNLER VE KAHRAMANLAR HİKAYESİ HAKİM
Yazıda bu zıtlaşmayı anlatmak için antropolog Jenny White’ın görüşlerine yer verilmiş.
White, “aile bireylerini ihbar etmeye kadar giden bu kutuplaşmanın, Türkiye’nin politik kültüründe yer edinmiş olan, ülkeyi parçalamaya çalışan ‘hainler’ ile onları engellemeye çalışan maço ve ataerkil ‘isimsiz kahramanlar’ ve onlara liderlik eden ‘büyük adam’ hikayesinden güç aldığını vurguluyor.
White’a göre “bu hikayede kült bir lider halkının kurtarıcısı rolüne bürünürken, hain kimliğine büründürülen karşıt kesim ise yabancılaştırılıyor”.
White, “laik kesimin de aynı şekilde başörtülü kadınları küçümseyip, AKP destekçilerini cahil, kültürsüz kaba adam görüntüsüne indirgeyerek bu çatlağı derinleştirdiğini” belirtmiş.
Yazıda 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında, Erdoğan’ın Gülen destekçilerinin ifşa edilmesine yönelik çağrısı sonrasında MİT’e yapılan ihbarların sayısının 65,000’e ulaştığı belirtilirken, bu durumun akademiye de sıçradığından bahsedilmiş.
FT’ye konuşan bir akademisyen de, bu sebeple öğrencilerinden dersini kaydetmemelerini istediğini söylüyor. (BBC TÜRKÇE)