Yunus DALGIÇ
Türkiye’de 16 Nisan’da gerçekleştirilecek Anayasa değişikliği referandumu kapsamında, Britanya’da yaşayan ve adres kaydı olan Türkiyeli seçmenler 6-9 Nisan tarihleri arasında oy kullanabilecek.
Fakat Türkiye’de olduğu gibi Londra’da da seçmenlerin çoğunluğu neye ‘evet’ neye ‘hayır’ diyeceğini tam olarak bilmiyor. Üzerinde durulan ve büyük endişe yaratan tek konu; sonucun ‘evet’ çıkması halinde tüm yetkilerin tek bir kişinin emrine verilecek olması…
Güney Londra’da gerçekleştirdiğimiz sokak röportajlarında vatandaşlar, birçok alanda özgürlük olmayan Türkiye’nin, başkanlık sistemine geçişle birlikte daha da kötü bir duruma yöneleceğini savunuyor.
Can OCAK
“Bizler seçimlerde oy kullanabilmek adına, adres kaydı yaptırmak için Güney Londra’dan TC Londra Başkonsolosluğu’na gitmek zorunda olan kişileriz. 16 Nisan’da Türkiye’de gerçekleştirilecek referandum için burada oyumuzu kullanacağız. Ülke olarak liberalleştiğimizi düşünüyorum. TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçmişteki mal varlığına baktığınız zaman şuan ki durumu ile dağlar kadar farklı olduğunu görebiliyoruz. Umarım yapılacak olan referandumda sonuç, en hayırlısı nasılsa öyle çıksın.”
Süleyman TEZGEL
“Ben ve ailemin yurt dışı adres kaydı var. Seçimlerde de kesinlikle oy kullanacağız. Fakat yapılacak olan bu referandumda ciddi derecede bilgi eksikliğimiz bulunuyor. Anayasanın hangi maddeleri değişiyor, yerine neler geliyor, vs. bunları açıkçası çok da araştırmadık. Türkiye’de başkanlık sistemine kesinlikle geçilsin. Bu konuda tereddüdüm yok. Fakat ‘diktatörlük’ yetkisi verilen bir başkanlık sistemine kesinlikle karşıyım. Yarın bir gün Fethullah Gülen gibi bir adamın yine devletin içine sızmayacağını kim garanti edebilir? Bence ülkede koalisyon yapılacağına, başkanlık sistemine geçilsin daha iyi. Açıkçası bu konuda herkesin kafası karışık. “Evet” dersem ne olacak, “hayır” dersem ne olacak. Bilmiyorum.”
Mine ZARA
“Ben seçmen kaydımı yaptırmadım. Çünkü bütün gün çalışıyorum. Dolayısıyla kayıt yaptırmak için hiç vaktimiz olmadı. İşimi bırakıp gidemeyeceğim için kayıt yaptıramadım. Bu yüzden oy kullanma şansım yok. Eğer oy kullansaydım kesinlikle ‘hayır’ yönünde olurdu. Çünkü Türkiye’nin şu anki sistemini, yönetim biçimini uygun buluyorum. Cumhuriyet bizlere kazandırılmış güzel bir yönetim şekli. Bu sistemin başkanlık sistemiyle değiştirilmesini kesinlikle istemiyorum.”
Ziya BAYDAR
“Benim düşüncem kesinlikle ‘hayır’ yönünde. Çünkü insanların Türkiye’de deyim yerindeyse uyuduğunu düşünüyorum. Ben fikrimi beyan ederken, karşı görüşteki kişilere saygı duyup onların düşüncelerini dinliyorsam, karşımdaki insanlardan da bu yönde saygılı olmalarını bekliyorum. Türkiye’de işsizlik ciddi derecede arttı. Ekonomik krizler olmasına rağmen insanlar bunu dile getirmiyor. Asgari ücretlerden hiç kimse memnun değil. İnsanlar görüşlerini dile getirdiği an cezaevine gönderilmekle tehdit ediliyor. Ülkede fikir özgürlüğü yok. İngiltere’ye baktığınız zaman ise, burada dünyanın her milletinden, her ırkından insanlar var. Buna rağmen herkes birbirine saygı ve sevgi çerçevesinde yaklaşıyor.”
Şükran ŞANLI
“Bir önceki seçimlerde oyumu kullanmıştım. Referandumda da kesinlikle oy kullanacağım. Oyum ‘hayır’ yönünde olacak. Çünkü TC Başbakanı Binali Yıldırım’ın da dediği gibi ben bir koyun değilim. Benim ne çobana ne de beni yönlendirecek birine ihtiyacım var. Bir birey olarak kendi kararlarımı kendim verip, düşüncelerimi takip ederek doğruyu-yanlışı ayırt edebilirim. Türkiye’de özgürlük olduğunu düşünmek ve iddia etmek oldukça büyük bir hata olur.”
Remzi ZEYTUN
“Ben bir Kürt vatandaşıyım ve her zaman barıştan- huzurdan yanayım. Benim buralarda konuştuğum birçok kişinin farklı görüşleri ve düşünceleri var. Bizler sadece bazı konular hakkında tartışıyor ve saygı çerçevesinde birbirimizle düşünce paylaşımı gerçekleştiriyoruz. Öte yandan; Türkiye’deki duruma baktığım zaman çok üzülüyorum. Çünkü insanların çoğunluğu birbiriyle saygı çerçevesinde konuşamıyor. Bu yüzden çözüm bulmak ve daha güzel işler yapmak için hep geç kaldığımızı düşünüyorum.”
Şeref KILIÇ
“Ben Gümüşhaneli bir Türk vatandaşıyım. Londra’da çok sayıda Kürt arkadaşım var. Onlarla hiçbir şekilde sıkıntı yaşamadım. Birlikte düğünlere gideriz, cenazelerimize gideriz, birbirimize her zaman destek oluruz. Eğer insan olmayı öğrenirsek, değil Londra’da dünyanın dört bir yanında barış ve huzur içinde yaşama sansımız olabilir. Referandum hakkında ise şunları söylemek isterim: Bütün yetkilerin tek bir kişiye verilmesi konusunda ciddi tereddütlerim var. Bu açıdan ülkemiz büyük sıkıntı yaşayabilir. Dolayısıyla doğru adımlar atarak ve sağlıklı düşünerek hareket etmeliyiz. Ben referandumda kesinlikle oy kullanacağım. Kaydımı da yaptırdım. Herkesin bu konuda duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum.”
Egit POLAT
“Türkiye’de Haziran 2015’te yapılan ve AK Parti’nin tek başına iktidar olamadığı, sonrasında erken seçime gidilen süreci ben ‘darbe’ olarak nitelendiriyorum. Çünkü Anayasaya göre seçilen milletvekilleri bir anlamda yok sayıldı. Ülkede bir kaos ortamı başlatıldı. Türkler ile Kürtlerin yıllardır barış içinde yaşadığını düşünüyorum. Edirne’den Kars’a herkes bu sürece destek verdi. Keşke barış süreci bozulmadan devam etseydi. Mevcut gidişata bakarsak, MHP ile AK Parti birlik yaparak referandumda sistem değişikliğine gidilmesi için çalışma yürütüyor. Bütün yetkilerin bir kişide toplanması ciddi sıkıntılar yaratır. Ben başkanlık sisteminin hiç kimseye faydası olduğunu ve olacağını düşünmüyorum.”