Day-Mer üyesi kadınlar Londra merkezinde yapılan yürüyüşe katıldılar.
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü etkinlikleri Londra’da da düzenlenen etkinliklerle kutlandı.
İngiltere’de bulunan en eski toplum derneklerinden birisi olan Day-Mer Kadınlar Komisyonu, Kadınlar Günü’nü düzenlediği bir şenlikle kutlarken, Pazar günü Tottenham’da, gerçekleştirilen etkinliğe çok sayıda kişi katıldı.
Day-Mer üyesi kadınlar 8 Mart günü Londra merkezinde düzenlenen büyük bir yürüyüşe de katıldılar. ‘Million Women Rise’ adını taşıyan etkinlikte kent merkezinde buluşan kadınların yürüyüşü, Trafalgar Meydanı’nda son buldu.
TÜRKİYE’DE KADINA ŞİDDET ARTIYOR
Londra’da, İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği de (İADD ) 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü dolayısıyla kadın sorunlarına yönelik bir söyleşi düzenledi.
Prof. Belma Ötüş Baskett, Kadriye Atabay ve Uzman Psikoterapist Dilek Güngör IADD’nin panelinde konuştular
Azerbeycan House salonunda düzenlenen etkinlikde konuşmacı olarak Prof. Belma Ötüş Baskett ve Uzman Psikoterapist Dilek Güngör katıldılar. Etkinlikte Psikoterapist Güngör’ün, Londra’da Türk toplumu içinde yaşanmış gerçek hikayelerden yola çıkarak çekilmiş, ‘Aile içi şiddet’ konulu kendi yapımı olan belgesel filmi gösterildi.
İADD üyesi Kadriye Atabay’ın yönettiği panelde ilk ilk sözü alan Prof. Baskett, Türkiye’de yaşayan kadınların en önemli sorunlarının başında aile içi şiddet ile toplumsal ve kültürel baskılara maruz kalmaları olduğunu ifade etti. Kadınların, toplumsal ve ekonomik yaşamın ayrılmaz parçası olduğunu vrugulayan konuşmacı, günümüzde kadın haklarında geriye gidildiğini savundu. Türkiye’de güçlü bir kadın hareketinin varlığından bahseden Prof. Baskett, iktidarın kadın haklarını hedef aldığını da ileri sürdü. Baskett konuşmasını şöyle sürdürdü : “Şiddet sonucu uygar ülkelerde ölüm, sakatlanma, hastalık kadınların
Waltham Forest Türk Okulu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü, okul velileri, yöneticiler ve öğretmenlerin katılımı ile kutladı.
yüzde 15’inin başına geliyor. Fakat az gelişmiş ülkelerde kadına şiddet yüzde 54’e kadar çıkıyor. En iyi ülkeler de istatiklere göre, Azerbaycan ve Litvanya. Yani kadına şiddet ülkenin eğitim ve kültür düzeyine doğrudan orantılı olarak değişiyor. Türkiye’de kadın cinayetleri son 5 yılda 4 kat artmış. 2013 yılında 237 kadın, kocası, babası veya sevgilisi tarafından öldürülmüş. Söz konusu rakam da hemen hemen hergün cinayet işleniyor anlamına gelir. Bu kadınlar erkek ve kadın eşitsizliğinin kurbanı oluyor. Buna karşın Başbakan çıkıyor diyor ki, ‘Kadın ve erkek eşit olamaz.’ Yükseltilen din ve şeriat etkisi kadını ikinci sınıf insanlığa indirtiyor.”
26 yıldır Londra’da yaşayan Uzman Psikoterapist Dilek Güngör ise konuşmasında aile içi şiddette maruz kalan İngiltere’deki göçmen kadınlara ilişkin bilgiler verdi. Aile içi
Azerbeycan House’de gerçekleştirilen panel ilgi gördü.
şiddete ve kötü muameleye maruz kalan kadınların, mutlaka yetkililere başvurmaları uyarısında bulunan Güngör bu durumdaki kadınlara destek olan kuruluşların bulunduğuna işaret etti.