İngiltere‘de 1928’de yapılarak Mustafa Kemal Atatürk‘e hediye edilen gramofonun tamir edilerek sessizliğine son verildi.
Harf devrimi sonrasında üretilerek üzerinde Türkçe ‘sahibinin sesi’ yazan ve Atatürk‘e hediye edilen gramofon, 70 yıl sonra Mehmet Öztekin tarafından tamir edildi.
Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilçedeki “Yürüyen Köşkü” her ziyarete gittiğinde burada sergilenen gramofonun bozuk olmasının kendisini rahatsız ettiğini kaydetti.
Gramofonun Türkiye‘nin değil dünyanın en özel mekanlarından bir tanesinde muhafaza edildiğini belirten Salman, “Sadece bir dalı kesilmesin diye Gazi Mustafa Kemal Atatürktarafından 4,80 santimetre kaydırılan köşkün en güzel yerlerinden teras bölümündeyiz. Özellikleri ile bu mekanın en güzel, özel ve nadide parçalarından bir tanesi Atatürk‘e hediye edilen gramofondur.” diye konuştu.
Gramofonun tamir edilme süreci ile ilgili bilgi veren Salman, şöyle konuştu:
“Yalova’ya gelen Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün‘ü gezdirirken ben zaten dışarıdan gelen konukları sanatçı, siyasetçi, sporcu, gazeteci özellikle kendim bu mekanı gezdirmeye özel özen gösteriyorum. Onu da burada gezdirirken gramofon dikkatini çekti. ‘Çalışıyor mu, çalışmıyor mu?’ diye sorduğunda çalışmıyor dedim. ‘Türkiye‘de sadece bir tane gramofon ustası var o da Büyükçekmece‘de orada baktıralım’ dedi.”
Gramofonun üzerinde Türkçe yazı olduğunu belirten Salman, şöyle devam etti:
“Gramofon ustası tarafından gramofonun önemli özellikleri aktarıldı. Özel olarak 1928 yılında İngiltere‘de Atatürk için yapılmış bir gramofon. Bunun dışındaki en önemli özelliği üzerinde Türkçe ile ‘sahibinin sesi’ diye yazı yazıyor. Üzerinde ilk Türkçe yazı yazan gramofon da bu. Tabii ki gramofonun çalışıyor olması, sesinin ilk yapıldığı günkü kalitesini koruması bizim için en önemli miraslardan bir tanesi. Maddi mirası bir yana manevi miras açısından Yalova ve yürüyen köşk açısından ben çok önemsiyorum. ”
Dünyaya çevrecilik dersi veren, yürüyen köşkün en değerli objesinin çalışmıyor olmasının kendisini üzdüğünü aktaran Salman, şunları kaydetti:
“Bu gramofonun çalışıyor olmaması beni düşündüren üzen konulardan bir tanesiydi. Şu mekana uygun vaziyette içinde bulunan objelerin o zamanki gibi işler halde aktif olması buranın zenginliğini, kalitesini tanınırlığını daha da arttıracağı için benim içimde ukde olan konulardan bir tanesiydi. Çok şükür şimdi 1928’deki kalitesiyle o günkü koşulların elverdiği en yüksek ses tonu ve kalitesiyle çalıyor. Bu köşk Ata’nın günübirlik kullandığı bir yerdi. Sürekli kaldığı bir yer değil. Burada çok fazla da obje yok, değerli obje sayısı da iki elin parmağını geçmeyecek kadar. Ama şu anda bu gramofon bana göre bu mekan içerisinde birinci sırayı aldı. Çünkü hala o günkü gibi tekrar ses verdi, dinleyiciyle buluştu.” (aa)