Site icon Londra Gazete

Londra’da Maraş katliamı anılacak

Maraş Katliamı 38’inci yılında Londra’da iki farklı etkinlik ile anılacak. 24 Aralık Cumartesi günü saat 14.00’de Kırkısraklılar Yardımlaşma Merkezinde gerçekleşecek anma programının ardından aynı gün saat 18.00’de İngiltere Alevi Kültür Merkezi ve Cemevinde Abbas Tan ve Ali Sizer’in konuşmacı olacağı bir panel düzenlenecek.

MARAŞ KATLİAMININ ÜZERİNDEN 38 YIL GEÇTİ

CHP’nin iktidarda olduğu 1978’de sağ partiler ve askerler ülkede sıkıyönetim ilan edilmesini isterken Ecevit hükümeti bu istemlere karşı direniyordu. Hükümet sıkıyönetime ancak 111 kişinin ölümüyle sonuçlanan Kahramanmaraş katliamından sonra “evet” demek zorunda kaldı. Sıkıyönetim isteyenlerin başında MHP Genel Başkanı Alpaslan Türkeş geliyordu. Türkeş, katliamdan aylar önce “Maraş’a dikkat” uyarıları yapıyordu. Ancak gerek katliam sanıklarının yargılamaları sırasında gerek yıllar sonra ortaya çıkan MİT belgelerinde olayların planlanması ve provokasyonların devreye sokulmasında bizzat MHP ve Ülkücü kuruluşların yönetici ve üyeleri rol almıştı. Olaylar 19 Aralık 1978’de Çiçek Sineması’na konulan tahrip gücü yüksek olmayan bombanın patlamasıyla başladı. 21 Aralık’ta katledilen sol görüşlü iki öğretmenin cenazesinde ülkücülerin cenaze kortejine yönelik saldırıya geçmesiyle olayların fitili ateşlendi.

Öldürülen öğretmenlerin otopsilerinin bitmesine karşın iki gün boyunca cenaze ailelerine teslim edilmemiş ve cuma günü beklenmişti. Cuma günü kaldırılan cenazelere cuma namazından çıkanların saldırması cenazelerin bilinçli olarak bekletildiklerini akla getiriyordu. 23 Aralık günü Maraşlılar belediye hoparlöründen yapılan şu anonslarla uyandılar: “ Alevi komünistler suya zehir kattılar”, “Aleviler Yörük Selim Mahallesi’nde din kardeşlerimizi katlediyor, yetişin ey Ümmet-i Muhammet”, “Allah’ını seven Müslümanlar Alevilere karşı din kardeşlerinin yardımına koşsun.” Bu anonslar katliamın da çağrısıydı. Aralıksız dört gün süren katliamda saldırganlar önceden işaretledikleri Alevi evlerine baltalar, satırlar, sopalar ve ateşli silahlarla saldırıya geçti. Yaşlı, genç, çocuk demeden toplu kıyıma başladılar. Hamile kadınların karınları deşildi, bastıkları evin kadınları, eşleri ve çocuklarının gözleri önünde tecavüze uğradı. Katliam olurken ortada güvenlik güçleri görünmüyordu.

Katliamın bilançosu 111 ölü, bine yakın yaralı, tecavüze uğrayan onlarca kadın, yakılıp yıkılmış yüzlerce ev ve iş yeri. Maraş katliamından sonra Alevilerin yüzde 70’i kenti terk etti ve Maraş tek kutuplu kentlerden biri oldu. Hükümet aylarca direndiği sıkıyönetimi ilan etmek zorunda kaldı. K. Maraş Katliamı davası 1991 yılına kadar sürdü. Davanın 1 No’lu sanığı sonradan Şendiller soyadını alan ve milletvekili olan Ökkeş Kenger’di. Mahkûm olanlar yıllar süren yargılamadan sonra indirimlerden yararlandı ve serbest kaldılar.

Exit mobile version