Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) serüveni neredeyse yarım asırdır devam ediyor. “Ha girdi, ha girecek” denildi, tarihler verildi, bazı anlaşmalar yapıldı, imzalar atıldı… Fakat gelinen süreçte, Türkiye AB’ye giremediği gibi toplumun da bu yönde fazla bir umudu kalmadı.
Öte yandan; AB’nin Türkiye’ye olan tavrı da geniş bir kesim tarafından ‘ikiyüzlü’ olarak değerlendirildi ve tepki gördü. Avrupa Parlamentosu’nun, 24 Kasım 2016’da aldığı karar ise adeta bardağı taşıran damla oldu.
AB ile Türkiye arasında 3 Ekim 2005’te başlatılan tam üyelik müzakerelerinin geçici olarak dondurulmasını öngören karar tasarısının Avrupa Parlamentosu’nda ezici bir çoğunlukla kabul edilmesiyle birlikte umutlar bir başka bahara kaldı.
Londra Gazete olarak bu hafta, İngiltere’de yaşayan Türkçe konuşan toplum üyelerine, Avrupa Birliği ile Türkiye arasında yine ‘sarpa saran’ ilişkileri nasıl değerlendirdiklerini sorduk.
Mehmet KARA
“Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne tam üyelik sürecini donduran kararı ülkemiz açısından çok olumlu değerlendiriyorum. Çünkü AB denilen Birlik; aynı para birimini kullanan, aynı ekonomik koşullarda yaşayan, vatandaşlarına serbest dolaşım hakkı veren bir oluşum… Türkiye’nin kesinlikle Avrupa Birliği dışında kalmasını ve gerekirse kendi birliğini kurması gerektiğini düşünüyorum. Türkiye yıllardır Avrupa Birliği’ne girme umuduyla bekliyor. Bu konuyu artık rafa kaldırıp, kendi bağlantılarımızı kullanarak dünya ile ilişkilerimizi geliştirmeliyiz.”
Özen PELER
“Türkiye bence AB’ye girmeli. AB’ye üye olmamızın en büyük artısı; Avrupa’da serbest dolaşım ve Birlik üyesi ülkeler içinde çalışma özgürlüğü olacak. Ülkemiz açısından bir diğer avantaj da; ticari açıdan ürünlerimizi Birlik ülkelerine kolaylıkla satma imkanı bulacak olmamız… Öte yandan, Avrupa Birliği üyesi ülkelerden ülkemize sermaye akışı da hız kazanacaktır. Yapılan anlaşmalar gereği, Türkiye’den bir vatandaş Avrupa’ya ancak vizeyle gidebiliyorken, Avrupalılar için tam tersi bir durum yaşanıyor. AB’ye girdiğimiz takdirde birçok açıdan hayat standardımızın gelişeceğini de düşünüyorum. Türkiye’nin gelir düzeyi Birlik üyesi ülkelerin genel ortalamasına çıkana dek bazı parasal yardımlar da alınacak. Bu durum Türkiye ekonomisinin daha iyi yerlere geleceğini gösteriyor.”
Hüseyin KAYDUL
“Avrupa Birliği Türkiye’ye muhtaç olduğu kadar Türkiye de Avrupa Birliği’ne muhtaç. Ben Türkiye’nin AB’ye girmesini istiyorum. Çünkü bu şekilde yaşam standardı ve insanların birbiriyle olan iletişimi çok daha ileri seviyeye çıkacak. Türkiye eğer söz sahibi olmak ve gücünü kullanmak istiyorsa kesinlikle üyelik sürecinde iyi işler gerçekleştirmelidir. TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan geçtiğimiz günlerde sınır kapılarını açacağı yönünde bir tehditte bulundu. Bunun, Erdoğan’ın kendisini ve çevresindeki insanları tatmin etme yönünde söylenmiş politik bir söylem olduğunu düşünüyorum. Umut ediyorum ki zamanla çok daha iyi bir ekonomide, daha iyi gelire sahip insanlar olarak yaşantımızı sürdürebiliriz.”
Hüseyin KILIÇ
“İnsan haklarının ve insana verilen değerin yükselmesi için Avrupa Birliği’ne girilmesi taraftarıyım. Geçmişten bugüne Türkiye’de bütün siyasetçiler Avrupa Birliği’ne girme sözü verdi. Bu durum artık seçim malzemesi olarak kullanılmamalı. Hükümetlerin daha da gelişmesi ve insanlara verilen değerin artması için Avrupa Birliği’ne girilmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü AB sınırları içinde yaşayan insanlara baktığımız zaman ‘barış’ ve ‘saygı’ halini görebiliyoruz. En önemli noktalardan birisi de; kendi ülkesinde iş bulamayan AB vatandaşının başka bir Birlik üyesi ülkeye gidip şansını orada denemesi… Bütün bu avantajların her ülke vatandaşların tanınması gerektiğini düşünüyorum.”
Hasan GÖKAY
“Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girme süreci kesinlikle kötü. Çünkü Türkiye’deki yaşam standartlarına baktığımız zaman insanların mutlu olmadığını, işsizliğin azalmadığını ve ekonominin iyi seviyeye gelmediğini görebiliyoruz. Durum böyleyken üyelik sürecinin dondurulması her iki taraf için de iyi oldu. TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi politikasını Avrupa Birliği üzerinde de uygulamaya çalışıyor. Fakat Avrupa hükümetleri bu konuda çok katı. Kural dışı işler yapmayacakları için Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne girişi için önünde daha uzun yıllar olduğunu düşünüyorum.”
Tamer DEMİRHAN
“Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyelik süreciyle ilgili olarak her gün medyada birçok haber görüyoruz. Bizler bu süreçle alakalı olarak bütün gelişmeleri takip etmeye çalışıyoruz. Polonya, Bulgaristan gibi ülkeler Türkiye’den daha iyi yaşam standartlarına sahip olmamasına rağmen Avrupa Birliği’ne girdiler. Türkiye’nin AB’ye girememesinin birçok sebebi olabilir. Fakat önümüzdeki yıllarda ben Türkiye’nin bu görüşmelerden olumlu sonuç alacağına inanıyorum. Fakat serbest dolaşım hakkı dışında Avrupa Birliği’nden çok fazla bir kazanım sağlayacağımıza da inanmıyorum.”
Cüneyt BAYCANLI
“Türkiye yıllardır Avrupa Birliği’ne üye olmak için uğraşıyor. Dışarıdan baktığımız zaman Avrupa’ya girmemek daha mantıklı olabilir. Örneğin; İngiltere de Avrupa Birliği’nden çıkma kararı aldı. Türkiye için Avrupa Birliği’ne girmenin çok fazla olumlu etki yapacağını düşünmüyorum. Devlet olarak iyi işler yapıp- pazarlayabiliyorsanız ülke olarak başka bir ülkeye veya birliğe ihtiyaç duymazsınız. Öte yandan, Türkiye’de bütün siyasetçilerin AB üyeliği olayını hep seçim malzemesi olarak kullandığını biliyoruz. Bu da ülkede olağan bir durum haline geldi.“
Ersin PARLAK
“Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne kesinlikle girmemesi gerektiğini düşünüyorum. Yaşam standartları açısından İngiltere, çok ucuz bir ülke. Ben buraya gelmeden önce tam tersini düşünüyordum. Ben bir Türk vatandaşı olarak ülkemizdeki en önemli problemlerden birisinin ‘vergilendirme’ olduğuna inanıyorum. Kendimize ait kültürümüzü Avrupa Birliği’ne girdiğimiz zaman kaybedebiliriz. Avrupa’dan farklı kültürler de öğrenebiliriz. Birbirine karşı hoşgörü bunlardan birisi olabilir.”
