TÜRKİYE ve dünya romancılığında çok önemli bir yere sahip Elif Şafak, geçtiğimiz Salı Waterstones Piccadily’nin düzenlediği “edebiyat akşamları”nda Londralı okurlarıyla buluştu.
TÜRKİYE ve dünya romancılığında çok önemli bir yere sahip Elif Şafak, geçtiğimiz Salı Waterstones Piccadily’nin düzenlediği “edebiyat akşamları”nda Londralı okurlarıyla buluştu. Avrupa Edebiyat Komisyonu’nun kurucusu ve BBC’de yaptığı çalışmalarla bilinen Rosie Goldsmith’in sunduğu programda Elif Şafak’la beraber başarılı roman yazarı Burhan Sönmez de panele konuşmacı olarak katıldı.
Katılımın yoğun olduğu akşamda, Rosie Goldsmith açılış konuşmasını yaparken Türk edebiyatının evrimini ve aynı Türkiye’nin coğrafi konumu gibi edebi eserlerde de batı-doğu çatışmasının izdüşümlerinden her zaman çok etkilendiğini açıkladı. Burhan Sönmez’in üçüncü romanı ve bu ay piyasaya sunulan “İstanbul İstanbul” ve Elif Şafak’ın “Ustam ve Ben” kitapları üzerine durulan panelde, Elif Şafak ve Burhan Sönmez kitaplarından özenle seçtikleri pasajları okudular.
Türkiye’nin mevcut politik karmaşasına da değinilen panelde, Rosie Goldsmith’in “Türkiye’deki karışıklığa dair fikirleriniz neler, neler hissediyorsunuz?” sorusuna “Ben ülkemden umutluyum, karanlık günler elbet geçecek” diyerek cevap veren Sönmez, İstanbul İstanbul romanındaki “hapislik” ve “İstanbul etkisi” üzerine bir konuşma yaptı. Romanında birbirinden farklı hikayeleri ve karakterleri olan hapishane mahkumlarının dört duvar arasında birbirlerine İstanbul’u anlatmaları üzerine kurulu diyaloglara yer veren Sönmez, son kitabının felsefi yönünün ağır bastığını, öznel bakış açısının hakimiyeti sonucu son tahlillerin okuyucuya bırakıldığını belirtti.
Elif Şafak ise, yaptığı konuşmada İstanbul’u hep bir kadına benzettiğini ve her ne kadar otoriter rejim ve baskıların günümüzde ağırlaştığını görsek de, İstanbul’un her zaman bir kadın enerjisine sahip olduğunu belirtti.
“BREXİT SÜRECİNDE TÜRKİYE’NİN KULLANMASI ÇİRKİNDİ”
Panel sürecinde politik diyaloglara da girilen dakikalarda, Elif Şafak, Britanya’nın AB’den çıkış süreci içerisinde Brexit kampanyalarından birinin Türkiye’nin AB ilişkilerini bir tehdit olarak gösteren afişlerini eleştirdi.
“Tam o dönemlerde, belki de gerçekten Türkiye ve AB arasında altın bir süreç sonucu AB’ye üyelik süreci başlayabilirdi ve bugün bambaşka konuşmaları yapıyor olabilirdik. Ancak o dönem Türkiye ve Türklere yapılan muamele gerçekten üzücüydü”
Okuyucularla panel sonrası sohbet ve kitap imzalama faslında buluşan Sönmez ve Şafak, özellikle geceye gösterilen yoğun ilgiden dolayı büyük mutluluk duyduklarını açıkladılar.