Geçtiğimiz Salı günü Westminster’de yapılan, Knowsley milletvekili George Howarth’ın ev sahipliği ve başkanlığını yaptığı “Dönüm noktasındaki Türkiye: Zorlukların üstesinden nasıl gelinecek?” konulu panelin açılış konuşmacısı, Washington merkezli Sidar Global Danışmanlık firmasının kurucusu ve CEO’su Cenk Sidar’dı.
Milletvekili Howarth, Türkiye ve Avrupa’da gelişen, 15 Temmuz darbe girişimi de dahil olmak üzere oldukça önem arz eden hadiselere değinerek paneli açtı. Howarth, Türkiye’nin Avrupa kıtası ve Müslüman dünyası arasında çok önemli bir köprü oluşturduğunu sözlerine ekledi.
Cenk Sidar, Türkiye’nin dönüm noktasında olduğu düşüncesi ve bu nedenle ülkenin sahip olduğu stratejik öneminden bahsederek konuşmasına başladı. Türkiye’nin dönüm noktasında olmasına farklı bir şekilde yaklaşarak, ülkenin ekonomik, demokratik ve güvenlik anlamında bir uçurumun kenarında olduğunu ileri sürdü.
“SİYASAL DEĞİŞİM KAÇINILMAZ”
Sidar konuşmasını şöyle sürdürdü; “Türkiye şuan sürdürülebilir bir konumda değil ve yapılan darbe girişimi Türkiye’nin ekonomik, demokratik ve güvenlik anlamında ne kadar zayıf bir durumda olduğunu gösteriyor. Ekonomik açıdan Türkiye’nin notu, önde gelen iki finans kuruluşu tarafından düşürüldü. Öte yandan Türkiye hem Fethullah Gülen destekçisi kişilerin devletin güvenlik kademelerine sızmaları ve darbe girişimini gerçekleştirmeleri hem de PKK isyanı ile güvenlik tehdidi ile karşı karşıyadır. Türkiye’de bu durumun devam ettirilemez olmasından dolayı, siyasal bir değişim yapılması gerekmektedir.”
AKP’nin 2009’dan bu yana Türk demokrasi sistemini tehdit eden otoriter kontrolünün giderek arttığını belirten Sidar, 2015’te Haziran ve Kasım ayları arasında DAEŞ’in gerçekleştirdiği terör saldırılarının, AKP’nin erken seçimlerde mecliste çoğunluğu kazanmasına neden olduğunu ileri sürdü. Türkiye’deki seçmenlerin bu yaşanan ekonomik problemlerden ötürü Türkiye’nin siyasi tarihinde baştanbaşa bir değişim yapmak için oy verdiklerini ifade etti.
Sidar, Türkiye’nin demokratik durumuna değinirken, Türkiye’de şuan 152 gazetecinin parmaklıkların arkasında olduğunu ve son dönemlerde yaşanan kurumlara gizlice sızmalardan dolayı, halkın Türkiye’deki bu kurumlara güvenini yitirdiğini ifade etti.