Site icon Londra Gazete

Kürt sorunu ve Ortadoğu’da kaos

CEFTUS-KÜRT

Centre for Kurdish Progress’in organize ettiği panelde akademisyenler Kürt sorununu tartıştı. Panelin ev sahipliğini Britanya Parlemantosu’nda İşçi Partili Virendra Sharma ve Leeds Üniversitesi, Coğrafya Bölümü’nden Dr.Federico Venturi yaptı. Açılış konuşmacıları Tennessee Teknoloji Üniversitesi’nden Dr.Michael Günter ve Cambridge Üniversitesi’nden Politik Sosyoloji okutmanı ve Darwin College bilim kurulu üyesi olan Dr.Thomas Jeffrey Miley idi.

Dr. Michael Günter tartışmayı NATO ülkelerinin sorumlulukları daha doğrusu sorumsuzlukları ile açtı. Günter, ABD’nin Türkiye’yi PKK’ya karşı koruduğunu belirtti. Bu ülkelerin, Irak ve Suriye’nin birleştiğinde barış ve istikrara kavuşacağını düşünmeye devam ettiklerini dile getiren Günter, Amerika ve Avrupa Birliği’nin PKK’yı terörist listelerinde tuttuklarını belirtti.

Türkiye’deki bozulmuş duruma rağmen, Günter barış sürecinin bir ilerleme kaydettiğini, başlangıç noktasında olmadığını vurguladı. Uluslararası arenada Kürt sorusunun yeni bir istikrar kazandığını sözlerine ekleyen Günter, bunun 10 sene önce hayal bile edilemeyeceğini sözlerine ekledi. Günter konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin, ülke içinde Kürt sorununu tanıması ve bununla uğraşması gerekiyor. NATO ülkeleri tarafından yapıla müdahaleler çok nadir şekilde düzgün gitti. Örneğin, 2003’deki Irak’ın işgali ülkeyi mezheplere ve etnik kökenlere bölerek, paramparça etti ve bu bölünme ile ABD bunu kabul etmese de, artık ortada Irak diye bir ülke kalmadı .2014’de, diğer bir NATO ülkesi olan Türkiye, İŞİD’in Rojava’da Kobane’yi tahrip etmesini bir kenarda durarak, pasif bir şekilde izledi. Türkiye’nin gözünde Kobane’deki Kürtleri desteklemek, PKK’yı desteklemekle aynı olduğu için, İŞİD’in ve Kürtlerin birbirlerini zayıflatmaları Türkiye’nin işine yaradı.”

Günter,NATO ülkelerinin bu çıkarcı eylemleri ve eylemsizlikleri, Ortadoğu’da herkesin birbirine karşıt olduğu, Hobbescu mücadelenin yansıması ile sonuçlandığını ifade etti. Günter bu tür tecrübelerin bütün taraflar için ders olması gerektiğini ileri sürdü.

Dr.Miley, Ortadoğu’da kışkırtıcı bir tavır alan ve devam etmekte olan dış politikaya daha yakından bakılması gerektiğini belirtti. Hobbescu devlet anlayışından ve sonuçlarından uzaklaşmayı umut ettiklerini sözlerine ekleyen Miley, Terörle savaşın uluslararası hukukun ihlali ve suç oluşturan istilalar ile facia ile sonuçlandığını ileri sürdü. Dr.Miley, NATO ülkelerini artık tarafsız, objektif olarak Ortadoğu’daki sorunların çözümünde savaş ve bombalama mantığı güden dış politikalarının uzun dönemli sonuçlarını konuşmaya davet etti.

Miley sözlerine şöyle devam etti: “NATO ülkelerinin bu faaliyetleri ve bu mantık İŞİD’in doğmasına neden oldu. Bu mevcut siyasi ortamda kendine karşı olan herkesi ezmesi NATO’nun düşünce tarzını oluşturmaktadır.” Avrupa’nın karanlık bir zamanda olduğunu söyleyen Miley,  mülteci krizi olarak adlandırılmış olan krizin aslında bir yardımsever krizi olması gerektiğini belirtti. Sadece Avrupalı güçler ile Türkiye arasındaki ilişkilere bakılarak, bu karmaşıklığın görülebileceğinin altını çizdi.

Exit mobile version