Türkiye medyası ve medyanın yarattığı politik gündemlerin konu olduğu etkinlik, eski BBC editörü ve gazeteci Firdevs Robinson’un moderatörlüğünde CHP İngiltere Birliği’nin organizasyonuyla 24 Nisan 2016’da LSE Bankside House’da gerçekleşti.
“Türkiye’nin yapay ve gerçek gündemi” başlığı altında Hakan Aygün’ün kitabı “Halk Çocuğu”nun da tanıtıldığı etkinlik, CHP İngiltere Birliği Suna Akartuna’nın konuşmasıyla açıldı. Akartuna, konuşmasında Hakan Aygün ve Firdevs Robinson’u tanıtırken, aynı zamanda Türkiye’deki medya problemleri, ideolojik çıkarlar ve medya endüstrisinin kaosunun yol açtığı sahte gündemlerin tehdidinden bahsetti. “Egemenlik bizimdir, halkındır. Türkiye’de olanlar için yine bir Atatürk’ün çıkmasını bekleyemeyiz, bizler hepimiz Atatürk olmalıyız” diyen Akartuna, sonrasında sözü Hakan Aygün’e bıraktı.
Medyada çoksesliliğin ilk olarak konuşulduğu panelde, Hakan Aygün bireyselleşen medyaya dikkat çekerek “Yakında herkesin bireysel bir televizyonu olacak, çok uzak bir gelecekte de değildir bu, sosyal medya ile değişen ve büyüyen medya anlayışı hepimizi gittikçe bireyselleştirecek” dedi
Firdevs Robinson’ın Türkiye’nin gerçek ve yapay gündemine dair sorduğu “Türkiye’nin gerçek gündemi nedir?” sorusu sonrası Hakan Aygün, aslında Türkiye’nin gerçek gündeminin anayasa problemi ya da tutuklanan iş adamları gibi konulardan geçmediğini, asıl olarak yolsuzluk, terör ve ideolojik savaşların olduğunu belirtti.
Panel, konuşmacıların katılımcılara verdiği soru-cevap faslı ile devam ederek son buldu.
Hakan Aygün Kimdir?
1986 yılında Cumhuriyet Gazetesi Ankara Bürosunda gazeteciliğe başladı. Eğitimden, sağlığa ve parlamento muhabirliğine kadar pek çok alanda görev yaptı. 1991 yılında Cumhuriyet Gazetesi’nden ayrıldı. O dönemde liberal çizgiyi benimseyen Aktüel Dergisi’nin Ankara Temsilciğini üstlendi. Özel TV’lerin kurulmasıyla Türkiye’nin ilk özel televizyoncuları arasına katıldı.
Hakan Aygün, Show TV Ankara Temsilciliği, Milliyet Gazetesi Haber Müdürlüğü (İstanbul), görevlerinde bulunduktan sonra Star TV’de yaptığı, 1996-1998 yılları arasında hazırlayıp sunduğu Gece Hattı programıyla reyting rekorları kırarak, Türkiye’nin ünlü ekran yüzleri arasına girdi. Star Tv’den ayrıldıktan sonra 1 yıla yakın süre ATV’de Kahvaltı Haberleri kuşağını hazırlayıp sundu. Ardından dönemin popüler kanallarından Kanal 6′nın ana haber spikerliğini üstlendi.
Daha sonra çalıştığı Flash TV gibi kanalların ana haber bültenlerini yönetip sundu. Merhum gazeteci Ufuk Güldemir ile beraber Habertürk Televizyonu’nu kurdu. Türkiye’nin ilk internet haber sitesi “haberturk.com” projesinin de isim ve fikir babasıdır.
Ortağı Ufuk Güldemir’in ölümünden sonra Habertürk grubundaki hisselerini Güldemir’in mirasçılarıyla birlikte Ciner grubuna sattı. Ardından Takvim Gazetesi’nde köşe yazarlığına başladı. Sonra da “Habertürk”, “Yarın”, “Evet” ve “Bugün” Gazetelerinde sürdürdü.
Hakan Aygün 2011 yılında radikal bir karar alarak konvansiyonel medyada artık ekrana çıkmama ve köşe yazmama kararı aldı.
“Genel Yayın Yönetmenliğini üstlendim” dediği Halk TV’yi tek kuruş para almadan gönüllü olarak yönetiyor.
Firdevs Robinson kimdir?
30 yıldır gazetecilik yapan Firdevs Robinson, meslek hayatının ilk 25 yılında BBC Dünya Servisinde yapımcı, muhabir ve editör olarak çalıştı. Türkiye, Orta Doğu, Orta Asya, Kafkaslar ve Avrupa konulu haber ve programlar hazırladı, sundu. BBC’den ayrıldıktan sonra , CNBC-e televizyon kanalının Londra muhabiri olarak İngiltere ekonomisini Türkiyeli izleyiciye aktardı. Open Democracy ve The Foreign Policy sitelerinde yazdı. Halıhazırda bir yandan seyahat edip, bağımsız gazeteci olarak çalışmayı sürdürürken, blog yoluyla da en temel ilgi alanı olan Türkiye konusundaki tartışmaya farklı bir yöntemle katılıyor.
Bloğun ana temaları, Türkiye’nin iç ve diş siyasetinin yanısıra dünya çapındaki yeri. Yıllardır ifade özgürlüğünü savunan ve gazetecilik mesleğinin etik standartlarının yüksek tutulması için çaba gösteren Firdevs Robinson, medyaya ilişkin gelişmeleri de yakından izliyor.
Blog, adını Amerikan İngilizcesinde sıkça kullanılan bir deyimden alıyor. Meselenin açık yüreklilikle, dürüstçe tartışılması anlamına gelen bu deyimde olduğu gibi, zor ve çetrefilli konuların üzerine korkmadan gitmeyi hedefliyor.