‘Helal ve Sağlıklı Gıda Platformu’ tarafından İngiltere Türk Diyanet Vakfı salonunda gerçekleşen ‘Helal ve Sağlıklı Hayat’ konferansında beslenmenin önemine dikkat çekildi.
Geçen Cumartesi akşamı gerçekleşen konferansın açış konuşmasını Türkiye’nin Londra Din Hizmetleri Müşaviri ve İngiltere Türk Diyanet Vakfı Başkanı Mahmut Özdemir yaptı.
Özdemir, bu alanda özelikle bir Müslümanın çok titizlik göstermesi gerektiği bir gerçek olduğunu belirterek, “Çoğunluğunun Müslüman olmadığı, anavatandan uzakta yaşarken, içtiğimize, yediğimize, bulunduğumuz ortama kadar her şeye dikkat ediyoruz ama bildiklerimiz var bilmediklerimiz var. Bildiklerimizin de bir kısmının ben yanlış olduğunu belirtmek istiyorum. Bu konferansın posterlerinde gördüm ki, ‘ekmeklerin poşetli olanlarını almayın’ uyarısı var. Oysa biz şimdiye kadar ekmeklerin poşette olanını arardık. Açıkta satılanlardan uzak dururduk. Bir dönem ülkemizde ekmekler poşete kondu ve sonra poşetten çıktı. Fakat bildiklerimizin de bir kısmı demekki yanlış olabiliyor. ‘Helal ve Sağlıklı Hayat’ deyince benim aklıma Müslüman geliyor. Müslümen’ın hayatı hem helal olacak, hem de sağlıklı olacak. İdeal olanı, olması gereken bu. Ama ne kadarını yapabiliyoruz, ne kadarını başarabiliyoruz? Onları da değerli hocamızın anlatacaklarından sonra değerlendirme imkanı bulacağız inşallah” dedi.
MÜSLÜMANLAR HAYATININ HER EVRESİNDE ‘5N1K’ KRURALINI UYGULAMALI
Konuşmasının başında, bir Müslümanın hayatının bütün evrelerinde 5N1K kuralının uygulaması gerektiğinin altını çizen
, “Neden Helal, Neden Sağlıklı, Neden Güvenilir, Neden Az Yemek ve Neden Kaliteli Yemek” başlıkları altında ‘helal ve Sağlıklı Hayat’ın ipuçlarını verdi.
Beslenme ve yemek konusunu, İslam’ın Müslümanlara yüklediği kriterler üzerinden değerlendirmesi gerektiğini kaydeden Bağ, “Sağlıklı beslenmenin önemi, beslenme alışkanlıkları ile hastalıklar arasındaki ilişkilerin ortaya çıkmasına paralel olarak, gün geçtikçe artmaktadır. Sağlıklı beslenmede üreticiden tüketiciye, araştırmacılardan klinik doktorlarına kadar geniş kitlelerin ilgi odağı haline gelmiştir. Bu süreçte gıda katkı maddeleri önemli yer tutmaktadır.
Gıda katkı maddeleri, üzerinde barındırdığı sağlık endişelerinin yanında, tüketicilerin inançları ve bireysel tercihleri bakımından da ilgi çekmektedir. Tüketicilerin bu hassasiyetine yönelik çalışmalar yürüten gıda sertifikasyonu kurumları, gıda katkı maddeleri konusunda fen, sağlık ve İslam hukuku uzmanlarının görüşlerine ihtiyaç duymaktadırlar” diye konuştu.
Erhan Bağ’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:
Yediğimiz-içtiğimiz gıdalar bizim fiziksel yapımıza tesir ettiği gibi, manevi yapımızı da etkilemektedir. Dolayısıyla helal gıdalarla beslenmek isteyen Müslüman tüketici yapacağı alışverişte aldığı gıdalara dikkat etmeli, şüphelendiği bir konu varsa bunu sormalıdır.
Bir katkı maddesinin tabiatını veya kökenini öğrenmek için en iyi yol, üreticiye sormaktır. Etiket üzerindeki anlaşılmayan noktalar böylece öğrenilmiş olur. Şüphelendiğiniz konularda bize müracaat edebilirsiniz.
Ambalajın üzerindeki içindekiler listesi dikkatli okunmalıdır.
Özellikle ufak yazılara dikkat edilmelidir.
Şüpheli gıda katkı maddelerini üretici firmaya sormalıyız.
Restoran, lokanta, büfe, uçakta, işyeri kantininde ve fırın gibi yerlerden ambalajsız olarak satılan yemek ve tatlı çeşitlerinin içinde ne olduğunu özellikle hayvansal bir gıda veya hayvansal katkı maddeleri ve alkol içerip içermediği sorulmalıdır. Eğer bu yerlerde helal yemek yoksa gelecekte dikkate almalarını rica etmeliyiz.
Yemekte kullanılan et ve katkı maddelerinin İslâmi usulle kesimden sağlanıp sağlanmadığı ve domuz ürünleri ve alkolden arınmış olup olmadığı bilinmediğinde yani açıkça emin olmadığımız ve şüphelendiğimiz gıdaları yemekten kaçınmalıyız.
Çocukların gittiği yuvalarda ve okullarında neler yendiğini öğretmenleriyle konuşup öğrenmeliyiz ve yetkilileri helal-haram ve çocukların neler yiyebileceği konularında bilgilendirmeliyiz.
Gıdalarda domuz yağı ve domuzdan elde edilen hiçbir katkı maddesi yoktur’ ifadesi etikete konmuş olabilir. Fakat kesimi İslamî usule göre yapılmamış hayvanlardan elde edilmiş katkı maddesi var mı yok mu, bunu da öğrenmek gerekir.
Müslüman gıda tüketicisi bilinçli olmalı ve hakkını aramalıdır.