Emekli Tuğgeneral Dr. Haldun Solmaztürk,“ Bizim halk değil, aydın sorunumuz var. Birbirimizle mücadeleyi bırakmamız lazım” diye konuştu.
Emekli Tuğgeneral Dr. Haldun Solmaztürk, “ Bir Milletin Yeniden Doğuşu” konulu konuşmasında, “Hala 1876’daki sorunların içinde bocalamaya devam edildiğini” vurgulayan Solmaztürk, “ Bizim halk değil, aydın sorunumuz var. Birbirimizle mücadeleyi bırakmamız lazım” diye konuştu.
Londra’da kurulu Çanakkale Anma Platformu, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, ölümünün 77’inci yılında bir konferansla andı.
West End’de De Vere Venues salonunda düzenlenen etkinlikte, Emekli Tuğgeneral Dr. Haldun Solmaztürk, “ Bir Milletin Yeniden Doğuşu” konusunu işleyerek, Atatürk’ün mücadeleli yaşamını, başarılarını siyasi, askeri ve insani boyutlarıyla ele aldı.
Konferansa, Başkonsolos Emirhan Yorulmazlar, eşi Ayşegül Yorulmazlar, KKTC Konsolosu Ülkü Alemdar, Gallipoli ve Dardanelles International Başkanı John Crowe, ÇAP Başkanı Servet Hassan ile Platform üye dernekleri Britanya Türk Kadınları Derneği, Genç Türkler Kulübü, İngiltere Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneği, İngiltere Türk Diyanet Vakfı, İngiltere Türk Öğretmenler Derneği, İngiltere Mustafa Kemal Derneği, İngiltere Pekünlüler Kültür Derneği, Turkish Forum UK, Türk Yaşlılar Kulubü başkan ve yöneticileri ile 150’yi aşkın konuk katıldı.
Sunuculuğunu Selda Durmuş’un yaptığı etkinlik, saygı duruşu, İstiklal Marşının okunuşu ile başladı. Daha sonra ÇAP Başkanı Servet Hassan, Atatürk ve silah arkadaşlarını minnet ve saygıyla andıklarını belirtti.
İlk konuşmacı Başkonsolos Emirhan Yorulmazlar Türkiye Cumhuriyetinin bağımsızlık ve çağdaş standartlara ulaşma mücadelesini kararlılıkla sürdürmekte olduğunu belirtti, şöyle devam etti;
“Atatürk’ün en büyük eserim diye nitelediği Türkiye Cumhuriyeti, Batı medeniyetlerinin sanayileşme ve aydınlanmayla yakaladığı ivmeyi Batılılaşma yoluyla dengeleme gayretlerinin bir sonucu olarak tarihi süreklilik perspektifinden değerlendirilebileceği gibi halkın, iradesine dayanan ve milli devlet kavramı üzerine bina edilmesi nedeniyle aynı zamanda bir dönüşüm projesini de temsil etmektedir.”
“ATATÜRK 4 BİN KİTAP OKUDU, KİTAPLAR YAZDI”
Daha sonra kürsüye gelen Dr. Haldun Solmaztürk, konuşmasına çeşitli devlet adamlarının, yüksek rütbeli askerlerin Atatürk ile ilgili yorum ve sözlerinden derlediği sunumla başladı. Atatürk’ün 4 bine yakın kitap okuduğunu, çeşitli kitaplar yazdığına dikkati çeken Solmaztürk, O’nun başarılı bir komutan olmasının tesadüfi olmadığını belirtti. 2. Abdülhamit’in ulu sultan olarak anıldığını kaydeden Solmaztürk, 1876-1909 yılları arasında bu padişah döneminde 1. Meşrutiyet, Osmanlı-Rus savaşı, 2. Meşrutiyet, 31 Ayaklanmasının yaşandığını, sultanın Yıldız Sarayından çıkıp, Üsküdar’a bile geçmediğini söyledi.
“ELELE VERECEĞİZ, DİDİŞMEYİ BIRAKACAĞIZ”
Atatürk’ün büyük bir eser bıraktığını da söyleyen Solmaztürk, şöyle devam etti;
“Ya elele vereceğiz, didişmeyi bırakacağız, kendi ulusumuzun menfaatlerini öne çıkaracağız, Veya topraklarımız elimizden akıp gidecek. Çoğunlukla Müslüman bir toplumuz. Kültürel değerlerimizi o belirliyor. Genele bakıldığında çoğulcu toplumlarda Müslüman ve olmayan toplumlarda fark şudur.
1-İslami toplumlarda din herşeyin merkezindedir
2-Kadının yeri.
Atatürk’ün anlatmaya, başarmaya çalıştığı bu iki yoldu.. Bu 15 yıl gibi kısa sürede olur mu ? Atatürk bize temellerini bıraktı. İşin özünde vatandaş yaratmaya çalıştı. Ondan sonrakiler bunu başaramadılar.”
“AYDINLANMA VE DEMOKRASİ BATIDA 500 YIL SÜRDÜ”
Konuşmasında,” Atatürk’ü putlaştırmak için herşeyi yaptık” diyen Dr. Solmaztürk, “ Ancak O’nu anlamaya çalışmadık. Biz hala 1876’daki sorunlarımız içinde bocalamaya devam ediyoruz. Atatürk’e ve O’nun yaptıklarına rağmen. “ yorumunda bulundu.
Soru ve cevap bölümünde, aydınlanma konusunun çok uzun yılları aldığını, Atatürk’ün 15 yıla çok şeyler sığdırdığını kaydeden Solmaztürk, “ Türk halkının yüzde 71 ve 75’I için dinin emirlerini yerine getirmek herşeyden önemlidir. Dinin emri herşeydir. Bu realitedir. Mücadele etmek gerekiyorsa, nasıl edilecektir ? Bunun anlatılması batıda 400-500 yıl sürdü. Birbirimizle mücadeleyi bırakmamız lazım. Demokratik değerleri içimize sindiremediğimiz sürece, sorun halkta değil, elitlerde. Sorun; okuyan-yazan, demokratik mücadele edenlerde. Bütün ülkelerde demokrasiyi getiren aydındır. Bizim halk değil, aydın sorunumuz var.”
Toplantıya katılamayan Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç de Atatürk’ü anma mesajını yolladı.