İngiliz otomobil ve uçak motoru üreticisi Rolls Royce, Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği, Birleşik Krallık Yatırım ve Ticaret Ajansı (UKTI) ve Türk İngiliz Sanayi ve Ticaret Odası (TBCCI) ortaklığıyla İngiliz Teknoloji ve E-ticaret Enstitüsü (BITE) tarafından düzenlenen “Dünya İleri Teknoloji Forumu” İngiltere’nin başkenti Londra’da gerçekleştirildi. Her yıl düzenlenen forumunun “odak ülkesi” bu yıl Türkiye oldu. “Dünya İleri Teknoloji Forumu 2013 Türkiye “kapsamında düzenlenen panel, akşam yemeği ve ödül törenine katılanlar arasında,Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Ünal Çevilöz’ün yanı sıra TBCCI Başkanı avukat Emma Edhem, Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı İngiltere Başdanışmanı Ahmet İplikçi, konfeksiyon markası Ramsey’in kurucusu Türk işadamı Remzi Gül, BAE Sistemleri Genel Müdürü Ian King,Rolls Royce Araştırma ve Teknoloji Yöneticisi Ric Parker, işadamları, teknoloji ve savunma şirket temsilcileri yer aldı. Panel sonrasında düzenlenen yemekte ise BITE tarafından verilen ödüller sahiplerini buldu. Hükümet yetkilileri ve sektördeki lider şirketlerin sunumlar yaptığı Dünya İleri Teknoloji Forumu, Türkiye’nin gelecekteki potansiyeline odaklanarak, yatırım ve yeni girişimlerle küresel ortaklıklar teşvik etmeyi amaçlıyor. “Endüstri ve Teknoloji: Uzay, Sanayi, Güvenlik” ve “Nükleer Enerji” konulu iki panelin düzenlendiği etkinlikte katılımcılar, Türk ekonomisindeki çeşitlendirmeye ileri teknolojinin nasıl bir katkısı olduğunu tartıştı. Uzay, sanayi ve teknoloji alanlarında Türkiye ve İngiltere arasındaki işbirliği olanaklarının ele alındığı panellerde, son yıllarda Türk hükümetinin ekonomi ve iş hayatına getirdiği iyileştirme konularına değinildi.
“Endüstri ve Teknoloji, Uzay, Sanayi, Güvenlik” konulu panelde konuşan Büyükelçi Ünal Çeviköz, Türkiye’nin 10 yıl içindeki ekonomik stratejisinin ana hatlarını belirtti. “Türkiye, 2023’e kadar dünyadaki en büyük 10 ekonomi arasında yer almak ve Gayri Safi Yurtiçi Hasılası’nı 2 trilyon dolara çıkarmak istiyor” diyen Çeviköz, ekonomisini yüksek değer katılmış ve ileri teknolojiye dayandırılmış olarak değiştirmeyi amaçlayan ülkenin bu doğrultuda, özellikle ulaşım, altyapı, enerji, sağlık, kentsel dönüşüm ve savunma alanlarında ileri teknoloji mega projeler uygulamayı planladığını bildirdi. Çeviköz, Türkiye’nin Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri kapsamında bu alanı güçlendirmek istediğini kaydetti.
Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerini desteklemek ve ileri teknoloji alanında yatırımcının ilgisini çekmek için teknoparkların tasarlandığını dile getiren Çeviköz, “Türkiye’nin farklı şehirlerinde şu anda 34 teknopark faaliyet gösteriyor ve 16 yeni teknopark da yapım aşamasında. Bu teknoparklar yatırımcılara çeşitli avantajlar sunuyor” dedi. Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeleri (KOBİ) de teknoloji ve yenilikleri kullanmaya teşvik etmenin önemli olduğunu belirten Çeviköz, bu işletmelerin toplam istihdam üzerinde önemli rol oynadığını ifade etti. Çeviköz, şöyle devam etti:”Türkiye ekonomisi, dünya genelinde en büyük 16. ekonomi ve Avrupa’da 7. büyük ekonomi olmayı başararak, dünya ekonomi ölçeğinde kayda değer bir gelişim gösterdi. Bu durum yabancı yatırımcıların odak noktasını değiştirdi ve Türkiyedikkatleri üzerine çekmeyi başardı.
Türkiye, bölgede en çok doğrudan yabancı yatırım çeken ülke oldu ve dünyada doğrudan yabancı yatırım için en cazip ülkeler listesinde 13. sırada yer aldı. 2012 yılı sonu rakamlarına göre, Türkiye’de 33 bin yabancı sermayeli şirket faaliyet gösteriyor. Türkiye’ye gelen çoğu doğrudan yabancı yatırım ise, AB, Kuzey Amerika ve Körfez ülkelerinden.” – “Türkiye hızlı büyüyen bir savunma sanayisine sahip”- Türkiye’nin uzay ve savunma alanlarındaki yeteneklerini geliştirmesinin hükümet tarafından öncelik verilen alanlardan biri olduğunu kaydeden Çeviköz, şunları söyledi: “Türkiye, savunma alanında ithalata olan bağımlılığını azaltmak ve kendi ihracat pazarında kendini geliştirmeyi hedefliyor. Şu anda Türkiye hızlı büyüyen bir savunma sanayisine sahip. Türk savunma ekipmanının yıllık gideri ortalama 4 milyar dolar civarında. 2000 yılında Türkiye’de 40 savunma merkezli şirket varken şu anda 2 bin 300 şirket bu alanda faaliyet gösteriyor. Teknoloji ve yeniliğe daha fazla odaklanmasının ardından Türkiye, son 10 yılda önemli ölçüde silahlı kuvvetlerini modernleştirmeye yöneldi.” “Türkiye’nin genişleyen savunma sanayisi sadece Türk silahlı kuvvetlerini desteklemekle kalmadı ve geçen yıl gerçekleştirdiği 1,3 milyar dolarlık ihracat ile küresel bir oyuncu olarak yerini aldı” diyen Büyükelçi Çeviköz, şunları ifade etti: “Kendi ürettiği savunma ürünleriyle Türkiye uluslararası dikkati üzerine çekmeye başladı. 2012-2016 Stratejik Savunma Planı’na göre, 2016 yılında savunma sanayi yıllık gelirinin 8 milyar dolar olmasını hedefliyor. Aynı zamanda Türk savunma sanayi 2023 yılında dünyanın en büyük 10 sanayisi arasına girmeyi amaçlıyor.
Türkiye’nin uluslararası standartlarda kendi ürettiği zırhlı araç, sahil güvenlik botu, gece görüş sistemi ve diğer birçok savunma sistemleri uluslararası dikkati çekmeye başladı.” -“Türkiye teknoloji transferinden faydalanabilir”- Son zamanda uzay teknolojileri alanında büyük adımlar atan Türkiye’nin, bu alanda, geniş bir Organize Sanayi Bölgesi, uzay ve uydu merkezi ve elektronik savunma ürünleri üretip gelişmeyi amaçladığını belirten Çeviköz, “Savunma sanayi alanında, Türkiye ve Birleşik Krallık arasında güçlü bir işbirliği potansiyeli olduğunu düşünüyorum. UKTI Türkiye’deki savunma fuarlarına katılıyor. Türkiye de İngiltere’deki fuarları ilgiyle takip ediyor. İki ülkenin de rekabet gücü yüksek savunma ürünleri üretimini geliştirmesi için İngiliz savunma firmalarını Türk mevkidaşlarıyla çalışmaya teşvik ediyoruz. Bu yolla, İngiliz firmaları Türkiye’deki düşük maliyetli üretimin avantajlarından yararlanabilir, Türkiye de teknoloji transferinden faydalanabilir” ifadesini kullandı. Özellikle teknoloji alanında Türkiye ve İngiliz yüksek öğrenim kurumları arasında ne tür işbirliğinin geliştirilebileceğinin sorulması üzerine Büyükelçi Çeviköz, şunları dile getirdi: “Türk ve İngiliz üniversiteleri arasında ciddi bir şekilde büyüyen işbirliği var. Şu an itibarıyla İngiltere’de 3 bin kadar Türk öğrenci eğitimine devam ediyor. İngiltere, yüksek öğrenim görmek isteyen öğrenciler tarafından tercih edilen ikinci en popüler ülke. Okumaya gelen çoğu öğrenci, üniversitenin kalitesine kesinlikle bakıyor ve genellikle mühendislik, bilim ve teknoloji, işletme bazen de hukuk alanlarında okumayı tercih ediyorlar. Türk öğrencilerin tercihleri giderek disiplinlerarası hale geliyor. Çünkü, lisansını mühendislik üzerine yapmış bir birey, becerilerini artırmak istiyor ve işletme alanında yüksek lisans yapmaya karar veriyor, bu da tabi ki işgücü piyasasına çıktıklarında onları daha rekabetçi hale getiriyor.
-Türk işadamı Remzi Gür’e ödül- Etkinlik sırasında yapılan ödül töreninde Türk işadamı Remzi Gür’e BITE tarafından verilen “Öne Çıkan İş Liderliği” ödülünü Büyükelçi Ünal Çeviköz takdim etti. Ödülünü aldıktan sonra konuşan Gür, başarılı erkek giyim markası Ramsey’in temellerini 1970’lerde, 20’li yaşlarında attığını söyledi. Londra’daki bir hazır giyim fabrikasında başlayan üretimi daha sonra Türkiye’ye taşıyan Gür, “Şimdi 3 bin kişiye iş veriyoruz. 19 ülkede 45 mağazamız var. Türkiye içinde 120 mağazamız var” dedi. Gür’ün Yönetim Kurulu Başkanı olduğu Gürmen Group, bünyesinde hazır giyim, tarım, hayvancılık, enerji ve inşaat sektörlerinin yer aldığını belirten Gür, “Birçok alanda çalışıyoruz. İleri teknolojiyi görünce, ‘ben neden bu işin içinde değilim’ dedim, belki girerim” diye konuştu.