İngiltere’nin önde gelen sanat kurumlarından Tate Modern, 2026 yılı sergi programını açıkladı. Programda, çağdaş sanatın önemli isimlerinden Tracey Emin, Frida Kahlo ve Ana Mendieta gibi kadın sanatçılara ayrılmış kapsamlı sergiler dikkat çekiyor.
26 Şubat – 31 Ağustos 2026 tarihleri arasında gerçekleştirilecek Kıbrıs Türk kökenli Tracey Emin sergisi; sanatçının resim, video, tekstil, neon çalışmalar, yazı, heykel ve yerleştirme gibi farklı disiplinlerdeki üretimlerine yer verecek. Tate, bu serginin Emin’in yaşamını sanata nasıl dönüştürdüğünü ve resme olan yaşam boyu bağlılığını vurguladığını belirtiyor.
Sergi, sanatçının Floransa’daki Palazzo Strozzi’de düzenlenen “Sex and Solitude” başlıklı sergisi ve bu ay içinde açılması beklenen Yale Center for British Art’taki “I Loved You Until the Morning” sergileriyle başarılı geçen bir dönemin ardından geliyor.
25 Haziran 2026 – 4 Ocak 2027 tarihleri arasında ziyaretçilere açık olacak “Frida Kahlo: Bir İkonun Yaratılışı” sergisi, sanatçının 130’dan fazla eserini bir araya getiriyor. Tate’e göre bu sergi, Kahlo’nun sanatındaki çok yönlü kimlikleri — sadık bir eş, entelektüel, modern sanatçı ve siyasi aktivist — gözler önüne serecek. Sergide ayrıca, Kahlo’ya ilham veren 80’den fazla sanatçının eserleri ile sanatçının arşivinden belgeler, fotoğraflar ve hatıralar da yer alacak.v3
Tracey Emin
Tracey Emin, 1963 yılında Londra’da dünyaya gelen çağdaş Britanyalı bir sanatçıdır. Annesi İngiliz, babası ise Kıbrıslı Türk olan Emin, sanatında sıkça kimlik, aidiyet, travma, aşk, cinsellik ve kadın bedeni gibi temaları işler. Royal College of Art’ta eğitim aldıktan sonra 1990’lı yıllarda “Young British Artists” (Genç Britanyalı Sanatçılar) olarak bilinen sanatçı grubunun öne çıkan isimlerinden biri olmuştur. Özellikle kişisel hayatından doğrudan esinlenen eserleriyle dikkat çeken Emin, izleyiciyi rahatsız edebilecek kadar dürüst ve açık bir anlatım tarzı benimser.
Sanatçının en bilinen eserlerinden biri olan “My Bed” (Yatağım), sigara izmaritleri, alkol şişeleri, iç çamaşırları ve kişisel eşyaları içeren kullanılmış bir yataktan oluşur. Bu eser, 1999 yılında Turner Ödülü’ne aday gösterilmiş ve büyük tartışmalara yol açmıştır. Bir diğer dikkat çeken eseri, bir çadır içine hayatı boyunca aynı yatağı paylaştığı kişilerin isimlerini yazdığı “Everyone I Have Ever Slept With 1963–1995” adlı çalışmadır. Emin aynı zamanda neon ışıklarla yazılmış el yazısı cümlelerden oluşan işleriyle de tanınır; bu eserlerinde genellikle duygusal ve şiirsel ifadeler kullanır.
Tracey Emin, sanatında kadın bakış açısını, duygusal kırılganlığı ve kişisel itirafları cesur bir şekilde yansıtarak modern çağın en etkileyici sanatçılarından biri hâline gelmiştir. Hem İngiltere’de hem de uluslararası alanda sayısız sergiye katılmış, eserleri birçok müze ve koleksiyonda yer almıştır.