Day-Mer, Siyonizm ve gericilik karşısında Filistin halkı ile dayanışmayı artırma vakti geldiğini belirtti.
Paylaştığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
”Hamas ve çeşitli Filistin Kurtuluş örgütlerinin 7 Ekim sabahı başlattığı Aksa Tufanı “operasyonu”nun ardından Filistin sorunu yeni bir boyut kazanarak yeniden tüm dünyanın gündemine girdi. Gazze, İsrail sınırında başlayan çatışmalar, başta Lübnan ve Suriye’ye olmak üzere tüm bölgeyi kapsayacak ölçüde giderek yayılmakta.
Çok sayıda İsrailli sivilin öldürüldüğü, yaralandığı ve kaçırıldığı Hamas’ın İsrail’e yönelik saldırılarını kınıyor ve İsrail halkının acılarını paylaşıyoruz.
İsrail hükümetinin misilleme olarak Gazze Şeridi’ne yönelik başlattığı bombardımanda aralarında yüzlerce çocuk ve kadının da bulunduğu binlerce Filistinli hayatını kaybetti. Şiddet her geçen saat daha da tırmanmakta, ardında sadece yıkım ve ölüm bırakacak bir şiddet sarmalına dönüşmektedir. Bu sarmal kırılmalı ve İsrail’in, Filistin halkının tamamını cezalandırmaya yönelik kuşatması ve ambargosu derhal son bulmalıdır.
Hamas’ın IŞİD’i anımsatan ve dincilikten kaynaklanan sivillere yönelik saldırıları onaylanamaz. Anti-semitizmi lanetliyoruz; ancak Hamas ve sivillere yönelik hunharlığı ileri sürülerek, İsrail’in asker-sivil ayrımı yapmayan, halkın su ve yiyeceğini dahi kestiği, Gazze’de taş üstünde taş bırakmamayı amaçlamış görünen saldırılarını onaylamak mümkün değildir. Üstelik İsrail saldırıları sadece Gazze’yi hedef almakla kalmıyor, şimdiden tamamen masum Filistinlilerin öldürüldüğü Batı Şeria’yı da hedefliyor.
Emperyalistlerin desteğindeki İsrail on yıllardır topraklarını işgal ettiği Filistin halkına sürekli saldırı halinde ve silah zoruyla Filistin ulusunun kendi kaderini tayin hakkını engelliyor. Başta, Filistin topraklarının parçalanmasının baş sorumlusu İngiltere olmak üzere ABD ve Avrupa ülkeleri, bir kez daha İsrail’in savaş suçlarına ve vahşetine göz yumuyorlar. İsrail onlardan aldığı cesaretle pervasız işgalini, zorbalığını ve hak tanımazlığını sürdürebiliyor.
Rusya, Türkiye, Çin ve birçok Arap ülkesiyse iki tarafa da “itidal tavsiye” ederek “barış güvercini” rolü oynamaya çalışıyor ve “arabuluculuk” peşinde. Oysa Rusya Ukrayna’da işgalini sürdürürken Türkiye, tıpkı Hamas’ı gerekçe olarak kullanan İsrail gibi PKK’yi gerekçe göstererek Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki Rojava’da Kürtleri bombalıyor. Türkiye’nin, Hamas saldırısından iki gün önce Suriye’nin kuzeyindeki Kürt bölgelerine ve Irak topraklarına karşı başlattığı hava saldırıları aralıklı olarak sürüyor.
On yılların İsrail işgal ve zorbalığı, Suriye’de süren çatışmalar, yeniden alevlenen Ermenistan-Azerbaycan sorunu ve Türkiye’nin Irak ve Suriye’de Kürtlerin yaşam alanlarının bir bölümünü işgal ederek bölgenin geri kalanını her fırsatta bombalaması Ortadoğu’yu patlamaya hazır bir “barut fıçısı” yapmaktadır. Filistinliler, Ermeniler ve Kürtlerin başka uluslarla hak eşitliğini tanımayan hiçbir “çözüm” çözüm olamaz ve ulusal çatışmalara son veremez.
Day-Mer olarak, Türkiye kökenli göçmen emekçileri, antisemitizme ve halklar arasındaki düşmanlıkların körüklenmesine karşı durmaya, Siyonizme ve gericiliğe karşı Filistin halkı ile dayanışmaya çağırıyoruz.”