Site icon Londra Gazete

Acılı dayının sessiz haykırışı: ‘‘Tüm gençlerimizin geleceği için adaleti istiyorum’’

İrfan Davulcular, Ermiya'nın kararına saygı duymak durumunda bulunduğunu söyledi.

KKTC’de 10 Ağustos akşamı, bir gece kulübünde saldırı sonucu yaşamını yitiren Hüseyin Mavideniz’in ailesi, adaletin hızlı bir şekilde yerine gelmesini umut ediyor. KKTC’de tatil yapmak için bulunan 29 yaşındaki Hüseyin Mavideniz, bir gece kulübünde meydana gelen saldırı sonucu hayatını kaybetti, ailesi ise adaletin sağlanmasını bekliyor.

Evli ve iki çocuk babası olan Hüseyin Mavideniz, 10 Ağustos’ta saat 03.20’de İskele’deki gece kulübünde çıkan bir anlaşmazlık sonucu saldırıya uğrayarak yaşamını yitirdi.

Hüseyin Mavideniz’in İngiltere’de yaşayan ailesi, bu trajik olayın sorumlularının en ağır cezayı almasını bekliyor. İngiltere Türk Toplumu Futbol Federasyonu Başkanı ve aynı zamanda Hüseyin Mavideniz’in dayısı olan İrfan Davulcular, yazılı bir açıklama yaparak, bu tür vahşi saldırılara karışanların ömür boyu hapishanede kalmasını umduklarını belirtti.

Irfan Davulcular şu açıklamayı yaptı:

‘‘Adaletin tecelli edeceğine inanarak, hayatımın büyük bir kısmını topluma ve gençlere adayan biri olarak, ilk kez devletimizin polisinden, amirinden, müdüründen, savcısından, hakimine ve tüm devlet büyüklerimize sesleniyorum. Tek isteğim, bir çekirdek ailenin hayatını söndüren, iki tane masum bebeği babasız bırakan ve acımasızca bir ölüm kararını uygulayan bu suçluların güneşi görmemeleridir.

Resimde gördüğünüz manzara, Kıbrıs’a gitmeden sadece birkaç saat önce yaşandı. 6 yaşındaki Levent ve sadece 2 haftalık olan Karan bebeği şimdi babalarını bekliyorlar. Karan, babasını tanıyamayacak; Levent ise hala babasının Kıbrıs’tan dönmesini bekliyor. Bu korkunç ölüm sahnesi internet üzerinde sayfa sayfa dolaşıyor. Ne kadar süre bu gerçeği çocuklarından saklayabileceğimizi veya bir anne geceleri 6 yaşındaki çocuğuna neden babası gelmedi diye nasıl yalanlar uydurması gerektiğini düşünüyorsunuz? Ateş düştüğü yeri yakar. Hüseyin’in ailesi paramparça oldu ve kimse neden olduğunu veya bu çocuğun ne suçu olduğunu anlayamıyor. Biz, Hüseyin’in ailesi olarak, suçumuzun ne olduğunu ve neden canımızın alındığını sorguluyoruz.

Hüseyin’i geri getiremeyiz, ama başka Hüseyin’lerin boş yere hayatlarını kaybetmesini ve evlatlarının babasız kalmasını engellemek istiyoruz. Bu insanların sorumluluğu kimdedir? Kimler ihmalkarlık yaptı? Kimler insan hayatını bu kadar ucuz gördü? Artık Hüseyin’imizi geri getiremeyiz, ancak adalet karşısında kendilerini savunma şansları olmamalı. İnsan hayatının önemini öğrenmeleri gereken yer Kıbrıs’tır ve bu adaletle öğrenilmelidir. Artık kimseye hesap verme şansı tanınmamalı, çünkü bu insanlar cezasız kalmamalıdır.

Üstüne basa basa söylüyorum, kimlerin suçu varsa cezalarını çekmeliler. Kıbrıs bizimdir ve istediğimizi yaparız. Bu devlet sorun haline geldi ve tüm İngiltere Türk’ü, İngiliz’i ve diğer tüm topluluklar bunun adaletle sonuçlanmasını bekliyor. İnşallah beni daha yüksek makamlara gitmeme gerek bırakmazlar. Koyu bir milliyetçi olarak, ülkem ve Türk halkı için canımı seve seve vermekten çekinmeyen biri olarak, Hüseyin’i kaybedenlerin ve sorumluların cezalandırılmadığı bu durumda, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne kadar gitmekten çekinmem.

Ancak ben devletimin adaletine güvenmek istiyorum, başka türlüsü olamaz. Bizi korsan bir ülke olarak tanımlamamaları için adaletin tecelli etmesini sağlamak hepimizin görevidir. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, küçük bir adadır, nereye gittiğini anlamamız gereken bir azınlıktır. Evlatlarımıza ne yapıyoruz? Kimler bu kadar yetkiye sahip? Hayatları söndürecek kadar önemli kararları kimler alıyor? Hepsinin ülkemin adalet sisteminde yargılanması gerekmektedir. Onlar, can alarak hesap vereceklerini anlamazlar, ama ben onlara hukukun diliyle hesap vermek istiyorum.

İngiltere Türk Toplumu Futbol Federasyon Başkanı olarak, devletimizden, büyüklerimizden ve tüm gençlerimizin geleceği için adaleti istiyorum.’’

 

Exit mobile version