Londra’nın Hackney semtinde Mare Street üzerinde patlama meydana geldi. Polis olayın terörle bağlantısı…
Mare Street üzerinde kaldırımda park halinde duran bir minibüsün aniden alev alması sonucu bir kişi herkesin gözü önünde diri diri yandı.
[youtube]https://www.youtube.com/watch?v=o8KctPvGH4I[/youtube]
Burak Gülşen’in özel haberi
Dün öğlen saatlerinde meydana gelen feci olay Hackney’in en işlek caddelerinden biri olan Mare Street üzerinde yaşandı.
Bir inşaat firmasına ait özel donanımlı minibüsünde meydana gelen patlamanın araç içerisinde bulunan kompresör makinasının elektrik aksamıyla temas etmesi sonucu meydana geldiği ileri sürüldü.
Gögü tanıklarının verdiğ bilgilere göre, mal sahibinin binanın tavanında meydana gelen sorunu tamir etmeleri üzerine anlaştığı bir inşaat firmasının işçileri içeride tamirat yaparlarken, içinde kompresör makinası bulunan firmaya ait minibus aniden büyük bir gürültiyle infilak etti.
Patlama anında minibüsün içinde bulunan Romanya uyruklu 32 yaşındaki Constantin Huber isimli bir işçi alev topuna dönen minibüsten kendini ancak yanarken dışarı atabildi.
Olay yerinin hemen karşısında bulunan bir Türk restoranı çalışanlarının olaya soğuk kanlı ve anında müdehale etmeleri yanan işçiyi şimdilik hayata bağladı.
Görgü tanıklarının itfaye görevlilerinden edindiği bilgilere göre Romanya asıllı işçinin vücudu %96 oranında ciddi derecede yanmış, ambulans görevlilerinin verdiği bilgilere gore de ağır yaralının yaşama şansının %50 olduğu ve henüz hayati tehlikeyi atlatmadığı yönünde nakledilmiş.
İngiltere basınında ilk olarak olay anı görüntülerine ulaşan Londra Gazete muhabiri Burak Gülşen’e konuşan restoran çalışanı Ali Kale “yanan işçiye yangın tüpüyle derhal müdehale etmeseydim olay yerinde hayatını kaybedecekti” dedi.
Kale yaşadıklarını şöyle anlattı “Olay öğlen saatlerinde meydana geldi. Büyük bir patlama sesi duyduk Hemen ardından restoranımızda çaılşan Birsen Karakuş arkadaşımızın çığlığını duyduk. Adam yanıyor diye bağırıyordu. O anki refleksle yangın tüpünü aldım ve yanan adamın üzerine püskürttüm. Bana da zarar gelir mi diye düşünmeden kendimi alevlerin arasına attım. İşçinin hayatta kalması için dua ediyorum. Yaşadığım şoku size kelimelerle ifade edemem” diye konuştu.
Romanyalı işçinin ailesi daha sonradan Ali Kale’ye ulaşarak defalarca teşekkür ettiler. Edinilen bilgilere göre Kale olaya yangın tüpüyle müdehale etmeseydi işçi olay yerinde hayatını kaybedecekti.
Olayın bir diğer mağduru ise dükkanın kiracısı off licence sahibi Hüseyin Erdoğan. Gazetemize açıklamada bulunan Erdoğan “inşaat firmasının minibüsü yaya kaldırımına ve dükkanımın önüne park etmişti. Mal sahibinin getridiği inşaat firmasının işçileri dükkanın tavanında meydana gelen hasarı onarmaya çalışıyordu. O sırada alev alan minibüsten yükselen yangın direk olarak dükkana da sıçradı. Aracın içerisinde bulunan kompresörü çalıştıran akülü motordan kaynaklandığı sanılan patlama, olayı bu kadar ciddi boyutlara getirdi. Ben kiracıyım, mal sahibi değilim. O nedenle anlaştıkları inşaat firmasının ne derece yeterli ya da deneyimli olup olmadığı konusunda bir şey diyemem. Polis bu konuyu araştırıyor” diye konuştu.
Dört itfaye aracı ve yaklaşık 20 kişilik itfaye mürettabatının müdehale ettiği olayda East London Hastanesi’ne kaldırılan Romanyalı işçinin hayati riski devam ederken Londra polisi olayla ilgili detaylı bir inceleme başlattı.
Londra’nın Hackney semtinde yaşanan bu patlama kısa bir süre önce Pariste yaşanan terrör saldırılarını akıllara getirse de; Metropolitan Polisi bu olayın terörle bir bağlantısının olmadığını ifade etti.