İngiltere’deki Ulusal Kıbrıslılar Federasyonu (The National Federation of Cypriots), Londra Büyükşehir Polisine, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bayrağının asılmasından duydukları memnuniyetsizliği dile getiren bir mektup gönderdi.
Büyükşehir Polis Şefi Sir Mark Rowley’e hitaben yazılan mektupta, bayrağın bir televizyon programına katılan Kıbrıslı Türk bir polis memurunun üniformasında görüldüğü belirtiliyor.
Polisin “hukukun üstünlüğünü korumak için temel bir yükümlülüğü” olduğu için, mektupta bayrağın kamu iletişiminde asılmasına izin verilmesinin “hayal kırıklığı yarattığı” vurgulanıyor. Federasyon, benzer olayların 2018 ve 2021’de Metropolitan Polisinin bayrağı gösteriden kaldırmak için müdahale edip özür dilediğinde yaşandığını dile getiriyor.
“Her şeyden önce, standartları yükseltmek ve saygı ve özen göstermek için Met Polisi, uluslararası ve yerel yasaların yanı sıra kendi ve İngiliz Hükümeti politikasını da korumalıdır. Ne yazık ki, bu ayrılıkçı bayrağın tekrar tekrar sergilenmesi, MPS’nin Kıbrıs toplumumuza onu önemsediğini ve ona saygı duyduğunu göstermekte başarısız olduğunu gösteriyor.” Federasyon, Birleşik Krallık’taki Kıbrıs toplumu üyelerini mektubu imzalamaya çağırdı.
İngiltere’de faaliyet gösteren Kıbrıslı Türk sivil toplum kuruluşları, KKTC bayrağı’nın yasaklanması kampanyasına yanıt vererek, The National Federation of Cypriots’un mektubuna karşılık Sir Mark Rowley’e ayrıca mektup gönderdiler.
İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi (CTCA UK), Ambargocular, İngiliz Kıbrıs Türk Derneği (BTCA) ve Genç Kıbrıslı Türkler, KKTC bayrağının İngiliz Kıbrıs Türk Derneği uluslararası hukuk ve insan haklarına göre, bir kişinin bayrak taşıma veya kullanma hakkı olduğunu vurguladı. KKTC bayrağının da bu kapsamda yer aldığını, bu nedenle, İngiltere’de bir Kıbrıslı Türk polisin üniformasında KKTC bayrağı taşıması, yasal olarak kabul edilebilir bir durum olduğunu belirtildi.
Sosyal medyada aktif olan Genç Kıbrıslı Türkler, gönderdikleri mektup da şu ifadelere yer verdi:
‘‘Tüm Kıbrıslı Türklerin eşit haklara sahip olmasını teşvik etmeyi amaçlayan Birleşik Krallık merkezli bir sivil toplum kuruluşu olan Genç Kıbrıslı Türkler (Y.T.C) adına yazıyorum. The National Federation of Cypriots üyelerinin yakın zamanda Büyükşehir Polisi ile temasa geçerek, subay üniformalarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Bayrağının kullanılmasıyla ilgili şikayette bulundukları dikkatimizi çekti.
Lütfen NFCUK’un tüm Kıbrıslıları temsil etmediğini ve böyle bir iddiaya özellikle geniş İngiliz Kıbrıs Türk toplumu tarafından sürekli olarak itiraz edildiğini unutmayın. Kampanyaları genellikle nefret dolu ve Türk karşıtı, Kıbrıs’la ilgili yanlış bilgi ve propaganda yaymak için kullanılıyor. Bu kampanya da farklı değil ve doğrudan kimliğimizin ve varlığımızın bir sembolüne saldırıyor. Met Polisi, kurumsal olarak ırkçı olduğu için defalarca gündeme getirildi. Acilen tüm topluluklarla güven ve itimat inşa etmeye çalışıyor. Buna, 2018’de bayrağı astıkları için Kıbrıslı Türk polis memurlarına ikiyüzlü muamele yapılması ve ardından Met’in Kıbrıslı Rumlardan aşağılayıcı şekilde özür dilemesi karşısında şaşkına dönen Kıbrıslı Türkler de dahildir. Ve daha yakın zamanlarda, yeni Met Police dedektifleri için kullanılan ve toplumda bir kargaşaya neden olan ırkçı eğitim materyali ile de gündem olmuştu.
MET POLİSİ TÜM ETNİK GRUPLARA KARŞI TUTARLI OLMALIDIR
Met Polisi ırkçı bir grubun ısrarı üzerine KKTC bayrağını tek taraflı olarak yasaklarsa ve Kıbrıslı Türk kökenli cesur polis memurlarını sadece etnik kökenlerini kutladıkları için disipline gönderirse eğer, bu, büyük bir haksızlığa sebep olacaktır. Londra gibi çok kültürlü bir şehirde diğer polis memurların tanınan haklara sahip olmaları gerekmez mi?
KKTC bayrağı illegal değildir. Met Polisi harekete geçecekse, tüm etnik gruplara karşı tutarlı hareket etmelidir. Yasaklanmadığı sürece ya tüm subaylar seçtikleri bayrağı dalgalandırabilir ya da tüm bayraklar yasaklanır. Bu durumda, uzman polis teşkilatlarınızı kapatın ve polisin hoşgörüsüz kimlik bilgilerini güçlendirirken, etkili bir şekilde polislik yapmak için yardımına ve güvenine ihtiyaç duyduğunuz topluluklardan izole ve ayrı kalın. Bu büyük bir utanç olurdu.’’