İngiltere’de faaliyet gösteren üç sivil toplum örgütü, 15 Temmuz Cuma günü bir araya gelerek Yunanistan Büyükelçiliği önünde protesto düzenledi.
Ortaklaşa yapılan basın açıklamasında, ”15 Temmuz 1974 yılında Yunanistan’ın adayı işgalini protesto etmek için Yunanistan büyükelçiliği önünde bir gösteri düzenledik. Yunan Hükümeti’nden Kıbrıs’ın işgalindeki belirleyici rollerini açıklamasını istedik. Yunanistan’ın Kıbrıs’ı işgali, adadaki Kıbrıslı Türkleri korumak amacıyla Garantör Türkiye’nin 20 Temmuz 1974’te Kıbrıs’a müdahale etmesine yol açmıştı.
Kıbrıslı Türkler 1956,1958,1963,1964 ve 1967 yıllarında sayıca kendilerinden dört kat fazla olan Rumların ölümcül saldırılarına maruz kalmışlardı. Bu saldırılar, Kıbrıslı Rum EOKA terör örgütü, polis ve ulusal muhafızlar ile Yunanistan’dan gelen 20.000 asker tarafından gerçekleştirilmişti. Yunanistan’ın Kıbrıs işgali 15 Temmuz 1974’te faşist Albaylar’ın Yunanistan’daki Cunta rejimi ve Kıbrıslı Rum milliyetçilerle ittifak halinde tasarlandı. Sözkonusu ittifakın amacı Kıbrıslı Türkleri adadan etnik olarak tamamen temizleyerek ve böylelikle Kıbrıs sorununa ‘nihai bir çözüm’ sağlamaktı.”
İngiliz Kıbrıs Türk Derneği Başkanı Ersu Ekrem yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “O dönemin Kıbrıs Rum toplumunun lideri Başpiskopos Makarios, Yunan kara kuvvetleri mensupları ve Kıbrıs Rum milliyetçileri tarafından devrildi, ancak yakalanmaktan ve ölümden kurtuldu. Makarios, Kıbrıslı Türklerin dostu değildi, onlara yapılan önceki saldırıları onaylayarak 103 köyden göç etmelerine sebep oldu. Ancak, 19 Temmuz 1974’te BM Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Yunanistan’ın eylemlerinin bir işgal anlamına geldiğini itiraf etti. Yunanistan’ın işgalini tanımlamak için en az 7 kez ‘istila’ kelimesini kullandı. Bu, YouTube https://www.youtube.com/watch?v=FaAdZF2UmIE ‘de belgelenmiştir.
Kıbrıslı Türklere uygulanan ambargoların kaldırılması için kampanya yürüten insan hakları grubu Ambargolular’ın Başkanı Fahri Zihni, “Kıbrıs sorunundan Türkiye’nin sorumlu olduğu Rum propagandasıyla birçok kişinin beyni yıkandı. Bu gerçeklerden daha uzak olamazdı. En önemli insan hakkı yaşama hakkıdır Faşist Yunan işgali her iki toplumdan binlerce insanın ölümüne sebep oldu. İnsanların bunu bilmesi gerekiyor Yunanistan bu saldırıyı itiraf etmeli, tövbe etmeli ve tüm Kıbrıs halkından özür dilemelidir. Türkiye’nin haklı müdahalesi adada iki ayrı bölge yarattı; Kuzey, Kıbrıs Türk toplumuna yarım yüzyıl boyunca güvenli bir sığınak ve ada genelinde barış ve istikrar sağladı. Ada yüzyıllardır bu kadar huzurlu olmamıştır” ifadesini kullandı.
Genç Kıbrıslı Türkler grubundan bir sözcü, “Rum ve Kıbrıslı Rum yetkililer son 59 yıldır Kıbrıs tarihini yeniden yazıyorlar. Kıbrıs Rum darbesini ve 1963’teki Kanlı Noel katliamlarını ve hatta Yunanistan’ın 15 Temmuz 1974’teki işgalini reddediyorlar . Her yıl Türkiye’ye ve Kıbrıslı Türklere yönelik yanlış bilgi ve nefret yaymak için yaptıkları propagandalarına son vermenin zamanı geldi. İşte bu yüzden bugün buradayız – 1974’te gerçekten ne olduğu ve Kıbrıslı Türklerin hayatlarını kurtarmak için Türkiye’nin müdahale etmesinin neden hayati olduğu konusunda farkındalık yaratmak için” dedi.
Etkinliğin organizatörü Nejla Clements şu açıklamayı yaptı, “Dünyanın her yerinde Kıbrıs’ı önemseyen insanların Kıbrıs’ın gerçek gerçeklerini ve Türkiye’nin kurtarmaya geldiği 20 Temmuz 1974’e kadar Kıbrıslı Türklerin yaşadığı mağduriyeti anlamaları gerekiyor. Birçok kişinin bu noktayı yüksek sesle ve net bir şekilde ifade etmek için bu gösteriye katılmalarından dolayı çok memnunuz”
İngiltere’de faaliyet gösteren üç sivil toplum örgütü, Yunanistan Londra Büyükelçisine, 1974’teki tüm şiddeti başlatmadaki rolü nedeniyle Yunanistan’dan özür talep eden bir mektup gönderdiğini aktardı.