Site icon Londra Gazete

ADDP Başkanı Özer: ”2022 yılına kadına yönelik şiddetin yüzde bin dört yüz oranında arttı”

ATATÜRKÇÜ Düşünce Derneği ve İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Jale Özer, ‘8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’ başlıklı mesaj yayımladı.

ADDP Başkanı Jale Özer tarafından yayımlanan mesaj şöyle:

‘‘Dünya Emekçi Kadınlar Gününde, Türkiye Cumhuriyeti’nin fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür kadınları tarafından yetiştirilmiş bizler, Büyük Önder Atatürk’e bir kere daha minnet ve saygılarımızı sunuyoruz.

Ne yazık ki, Atatürk’ün kadınlara çok önemli reformlar emanet ettiği ülkemizde, 2022 yılına kadına yönelik şiddetin yüzde bin dört yüz oranında arttığı bir ortamda giriyoruz. Töre cinayetlerinden ölen kadınların, çocuk gelinlerin; evinde, iş yerinde, okulda tacize uğrayan kadın ve çocuklarımızın sayısı son yıllarda çok büyük oranda artmış durumda. Bilinçsiz bir toplumun yaratılmasının ilk yolu kadın eğitiminin önünün kapatılmasıdır; eğitimin verilmeyeceği şartların yaratılmasıdır. Bu durum özellikle kız çocuklarının eğitimden geri bırakılarak, toplumun ortaçağ karanlığına geri götürülmesi hedefinin başlangıcıdır. Çünkü kadın bir toplumun çekirdeğidir. Toplumların geleceği olan çocuklar ilk eğitimlerini annelerinden alırlar.

ATA’miz der ki: “”Kadının en büyük görevi analıktır. İlk eğitim verilen yerin ana kucağı olduğu düşünülürse bu görevin önemi yeterince anlaşılır. Ulusumuz güçlü bir ulus olmaya azmetmiştir. Bugünün gereklerinden biri de kadınlarımızın her bakımdan yükselmelerini sağlamaktır. Bundan dolayı kadınlarımız da bilgin, fen bilgini de olacaklar ve erkeklerin geçtikleri bütün öğrenim derecelerinden geçeceklerdir. Sonra kadınlar toplum hayatında erkeklerle beraber yürüyerek, birbirinin yardımcısı ve desteği olacaklardır.”

Osmanlı döneminde; sosyal, kültürel ve siyasal haklardan mahrum bırakılmış, hatta nüfüs sayımında topluma bile dâhil edilmemiş kadınlar, Cumhuriyet’le birlikte eşit yurttaş statüsüne kavuşmuş, kendilerine verilen haklarla dünyadaki birçok ülkenin kadınlarından daha iyi bir konuma gelmişlerdir. Bugün ise; Türk kadınının durumu tam tersine bir gösterge içerisindedir. Bu dönemde özellikle kadınlarımız üzerinden büyük bir oyun oynanmaktadır. Kadın erkek eşitliğine inanmayan, ne giyeceğine, kaç çocuk yapacağına karışan, kızlı erkekli okul merdivenini kullanmalarını bile içine sindiremeyen, çalışan kadınların ekonomik özgürlüğünü; evde söz söylemesini ve yere sağlam basmasını istemeyen bir zihniyetin yönettiği Türkiye’de bu dönemde kadın olmak çok zordur.

Son 20 yılda 16 kez değiştirilen eğitim sistemiyle laik eğitimden kopularak, tarikat ve vakıfların arka planda söz sahibi olduğu, çok sayıda devlet okullarının zorla imam hatip okuluna çevrildiği bir döneme girilmiş; kız çocuklarımız evde eğitimi, kuran kurslarını ve erken yaşta evlenmeyi destekleyen bir eğitim sisteminin içine yönlendirilmiştir. Genç Cumhuriyet’in fikri hür, vicdanı hür ve irfanı hür bir nesil yetiştirme hedefi, dindar ve kindar bir nesil yetiştirme hedefine döndürülmüştür. Sorgulayan, düşünen, sanattan zevk alan genç nesiller yerine; biat kültürünün yerleştiği, zihinlerin hapsedildiği bir neslin tohumları atılmıştır.

Türkiye, Dünya Ekonomik Forumu’nun 2020 Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde 153 ülke arasında 130. sırada yer aldı. Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun verilerine göre  ise: 2021 yılında 280 kadın cinayeti,217 şüpheli kadın ölümü tespit edilmiştir. Kadını öldürmek ayıptır zihniyetinin yerine, İstanbul Sözleşmesi tekrar uygulamaya sokularak 6284 sayılı yasa uygulanmalıdır!

Büyük Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün “Bir topluluk, bir ulus, erkek ve kadın olmak üzere iki ayrı cins insandan oluşur. Bir ulusun bir bölümünü geliştirip diğer bölümünü geliştirmeden toplumun tümünün gelişmesi olanaksızdır. Bir toplumun yarısı topraklara zincirlerle bağlı kaldıkça diğer yarısının göklere yükselmesi mümkün müdür?” sözü mücadelemizin hedefi olmalıdır.

Kurtuluş savaşında cephede savaşırken hayatını, çoluk çocuğunu vatan uğruna hiç gözünü kırpmadan feda eden Kara Fatmalar, Ayşe Hanımlar, Hatice Hatunlar, Asker Saime Hanımlar ve daha sayamadığımız nice kahraman Anadolu kadınının, Bahriye Üçok ve Türkan Saylan gibi Cumhuriyet kadınlarının mücadeleleri her zaman hatırlanmalı ve onların bugün de var olduğu ise hiç unutulmamalıdır.

Bu bilinçle, ADDP olarak tüm derneklerimizle Cumhuriyet kadınlarımızın Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutluyoruz. Cumhuriyet’in nimetlerinden faydalanarak yetişen bizlere bu gidişatı izlemek değil, bir zamanlar dünyada örnek gösterilen haklara sahip çıkarak onları daha ileriye götürmek için kadınıyla erkeğiyle mücadele etmek yakışır.’’

Exit mobile version