DEMOKRATİK Güç Birliği, Ankara Anlaşması ile ilişkin basın açıklaması yayınladı.
‘‘12 Eylül 1963 yılında, Avrupa Birliği ve Türkiye arasında imzalanan Ankara Anlaşması, 1973 yılında İngiltere’nin AB’ye dahil olmasıyla, taraf ülkeler arasındaki, ekonomik ve ticari ilişkilerin geliştirilmesini amaçlamış ve Türkiye vatandaşı kişilerin İngiltere’de iş kurma ve ticaret yapma olanağına sahip olmalarını sağlamıştır. İki ülke arasında uzun yıllar ticari kazanç artırmaya yönelik bu vize türü İngiltere’nin 31 Aralık 2020 tarihinde, Avrupa Birliğinden fiilen ayrılması sonucunda, Türkiye ve İngiltere arasında anlaşmayı da sonlandırılmıştır.
Ankara Anlaşması yeni başvuru sahipleri açısından sonlanmış olduğu halde, mevcut oturum sahiplerinin vizelerinin uzatılmasına dair hakları saklı olmuş ve hali hazırda oturum sahiplerinin oturumlarını uzatmaya yönelik başvuruları da işleme alınmaya devam etmiştir. Yalnız 2020 yılı sonları itibariyle, Home Office tarafından yanıtlanması geciktirilen başvurular, müracaat sahipleri açısından ciddi sıkıntılar yaşanmasına sebep olmuştur.
Home Office hizmet standartlarına göre bir başvurunun cevabı, en fazla 6 ay içerisinde yanıtlanmalıyken AA kişilerin vize başvuruların yanıtlanması ayları hatta yılları bulmuştur. Şu an gelinen nokta da bazı arkadaşlarımızın başvuruları, 25 ay kadar uzun sürelerde yanıtsız bırakılarak çok ciddi sonuçları olan hak ihlallerine yol açmıştır.
Öncelikle; çabamiz Home Office üzerinde bir baskı yaratmak ya da yanıtlanması gecikmiş dosyalara dair karar vermelerini etkilemek değildir. Home Office’ten beklentimiz, adil bir değerlendirme sistemi kurarak, başvurulara sırasıyla ve zamanında karar vermesi yönündedir. Çünkü Mayıs 2020’den sonraki kimi Ankara Anlaşması uzatma başvurularına; 45 gün ya da 3 ay gibi süreler içinde cevap verilirken, 2020 yılında yapılan ve çoğunlukta olan başvuruların çoğuna henüz cevap verilmemektedir.
Aynı zamanda hali hazırda değerlendirmede olan başvurusunu sorgulayan kimi arkadaşlarımıza da ‘’başvurunuzun değerlendirmesi devam etmektedir, ne zaman sonuçlanacağı ile ilgili bir bilgi veremeyiz, ülke dışına çıkmak istiyorsanız, başvurunuzu geri çekebilirsiniz’’ şeklinde bir yanıt verilmektedir. Ankara Anlaşması uzatma başvurularında uzun bekleme sürelerinin, anlaşmanın ticari ve ekonomik şartlarını da ters yönde etkilemesi, anlaşmasının yapısal olarak amacıyla da çelişmesine sebep olmuştur. Bununla birlikte 6 aydan uzun bekletme süreleri, başvuru sahiplerini hürriyetlerinden mahrum bırakması nedeniyle de insan haklarına aykırı bir sonuç doğurmuştur. Mağdurlar, geçerli vizeye sahip olmadıkları için, işlerini sürdürmeye ve konaklama ihtiyaçlarını gidermeye dönük iş sözleşmeleri ya da ev kira kontratlarını yapamıyorlar. Dolayısıyla da barınma olanağından mahrum bırakıyorlar. İlaveten vizeleri olmadığı için banka hesabı da açamıyor ve hesaplarını düzenli tutamıyorlar. Bu da işlerinin ve ticari faaliyetlerinin aksamasına neden oluyor.
Yukarıda saydığımız mağduriyetlere ilaveten; Ankara Anlaşması uzatma başvurusuna iki yıla yakın süredir yanıt alamayan başvuru sahipleri yeni iş anlaşmaları da yapamıyorlar. Çünkü hali hazırda geçerli vizeleri olmadığı için sözleşme dahi yapamıyorlar. Home Office’in uzatma başvurularını uzun sürede yanıtlamıyor olmasının, başvuru sahiplerinde yaratmış olduğu tahribat sadece ekonomik ve ticari alanda değil, aynı zamanda vize talebinde bulunan kişilerin sağlık sorunları yaşamalarına da sebep olmaktadır. Zira bu kişilerin yaşadıkları belirsizlik sonucu, maruz kaldıkları yoğun stres ve kaygı ciddi psikolojik sorunlar yaşamalarına da sebep olmuştur.
Bir diğer önemli konu ve insani mesele ise; pandemi nedeniyle aile bireylerini ve yakınlarını kaybedenler, Türkiye’ye gidemediler ve hala da gidemiyorlar. Yine ailesinden sağlık sorunları yaşayanlara yönelik, Home Office tarafından rencide edici bir tavır sergilenerek, anlaşmayı tek taraflı feshetme gibi aci bir çıkış yöntemi dayatılmaktadır. Bir yandan pandeminin yaratmış olduğu ağır şartlar, diğer yandan da Home Office’in dolaylı olarak yaratmış olduğu hak ihlalleri, arkadaşlarımızın hayatlarında ciddi sorunlara yol açmıştır. Britanya Güç Birliği olarak, Britanya genelinde pandeminin ağır koşullarında 10.000’i aşkın, çoğunlugu Ankara Antlaşmalı binlerce aileye gida, barinma ve elimizden geldigince ekonomik destek sunduk. Bugüne kadar nasıl toplumumuzun yanında olduysak, her türlü hak ihlallerin yanında da toplumumuzun yanında olmaya devam edeceğiz. Britanya DGB bileşenleri olarak, Home Office’e mektup gönderip, daha adil bir değerlendirme sisteminin kurulması yönünde talepte bulunmak ve mağdur kişilerin dosyalarının bir an önce sonuçlanması için konunun takipçisi olacağız.’’