Britanya Türk Kadınları Derneği’nin çevrimiçi olarak düzenlediği “Çevreye Duyarlı Toplum İçin Bireysel Dönüşüm“ konulu toplantıda Türkiye’nin çevrecilik konusunda önde gelen uzmanlarından Prof. Dr. Ayşegül Pala, çevre kirliliği ve çevreyi korumak için bireylere düşen sorumluluklar hakkında kapsamlı bilgi verdi. BTKD Başkanı Servet Hassan’ın moderatörlüğünü yaptığı toplantıya İzmir Kadın Kuruluşları Birliği Başkanı Huriye Serter, sanatçı Zeliha Sunal ile çok sayıda kişi katıldı.
Çevreyi korumak için herkese sorumluluk düştüğünü vurgulayan Prof. Dr. Ayşegül Pala, “Çevreye duyarlı bir toplum için önce bireysel dönüşüm gerekli. Bireysel dönüşüm için çevreci yurttaş eğitimine tabi olmak, çevre konusunda bilgi sahibi olmak ve aktif olmak gerekiyor” dedi.
LONDRA’da kurulu aktif sivil toplum kuruluşlarından Britanya Türk Kadınları Derneği (BTKD), “Çevreye Duyarlı Toplum İçin Bireysel Dönüşüm“ konulu toplantıda Dokuz Eylül Üniversitesi Çevre Araştırma ve Uygulama Merkez Müdürü ve öğretim üyesi, Çevre Mühendisi Prof. Dr. Ayşegül Pala’yı konuk etti. Prof. Pala doğal varlıkların korunması, sürdürülebilir çevre, yenilenebilir enerji, geri dönüşüm, geri kazanım ve gündemin üst sıralarında yer alan küresel ısınma, iklim değişikliği ve müsilaj konularında katılımcılara bilgi verdi.
“MASKENİZİ DOĞAYA ATMAYIN”
Ayşegül Pala, pandemi döneminde kullanılan maskelerin çevre için yeni bir tehlike yarattığına dikkat çekerek “Tek kullanımlık atılabilir maskeler plastik türevi maddelerden üretildiği için geri dönüşümü yok. Araştırmacılar bu tür maskelerin doğada erimesinin 450 yıl alacağını söylüyor. Kesinlikle çevreye atılmaması, kapaklı plastik bir kovada 72 saat bekletildikten sonra çöpe atılması gerekir. Atılabilir maske yerine yıkanabilir maske kullanmak çevreye daha az zararlı” dedi.
“Birleşmiş Milletler tarafından çevreyi olumsuz etkileyen en önemli üç faktör olarak nüfus artışı, ozon tabakasının delinmesi ve iklim değişikliği gösterilmektedir. Bu gidişi önleyemezsek insanlığı büyük tehlikeler bekliyor” diyen Prof Pala, Marmara Denizi’nde son zamanlarda görülen müsilaj sorununa da değindi.
“DOĞA BİZE MİRAS DEĞİL EMANETTİR”
Etkinliğin moderatörü ve BTKD Başkanı Servet Hassan, “İnsan nüfusu son 150 yılda yaklaşık yedi kat, son 50 yılda ise iki kat arttı. Uzmanlar bu gidişle 2075 yılında dünya nüfusunun 30 milyara ulaşacağını söylüyor. Dünyamız hızlı bir şekilde kirleniyor, doğal kaynaklarımız gittikçe azalıyor. Küresel ısınmayla birlikte dünyanın dengesi bozuldu. Soluduğumuz havadan, içtiğimiz suya, beslenmemizi sağlayan topraktan biyolojik çeşitliliğimize kadar her şey tehlike altında. Denizlerimiz kirlendi, akarsularımız tükendi. Dünyamız adeta alarm veriyor.
Hepimize düşen sorumluluk, bu çevrenin bize bir emanet olduğu bilinciyle hareket edip gelecek nesillere de emaneti aldığımız gibi teslim edebilmek adına çevreye duyarlı olmak, doğaya zarar verecek en küçük bir girişimden kaçınmaktır. Bir Kızılderili atasözünde olduğu gibi “Doğa, bize dedelerimizden kalan bir miras değil, torunlarımıza bırakacağımız bir emanettir” diyerek toplantıyı kapattı.