İNGİLTERE’DE doğup büyüyen genç futbolcu Necati Genç, geleceğe damga vuracak yetenekli yıldızlardan biri olarak nitelendirilmeye devam ediyor.
21 yaşındaki yetenekli yıldız Necati Genç, yarı profesyonel futbolcu ve Pro Elite Akademisi’nde futbol antrenörü olarak hayallerinin peşinden koşuyor.
Genç, Londra Gazete’ye konuşarak futbola olan sevdasını, hayallerini ve Londra’da yaşayan bir genç olarak ne tür zorluklarla başa çıkmak zorunda kaldığını anlattı. Futbola olan tutkusunun 4 yaşında başladığını, babasının maçlarını izleyerek daha sonra Galatasaray ve Liverpool taraftarı olarak devam ettiğini belirtti. Necati Genç Londra Gazete’ye şu açıklamalarda bulundu:
“Futbola olan tutkum küçük yaştan başlamıştı, 11 yaşında futbol oynamaya başladım ve ilk takımım Enfield’deki Lee Valley United takımıydı. Futbolu her zaman çok sevmişimdir, gerek kurallar gerkse de analiz açısından hep kendimi geliştirdim. 11 yaşından itibaren profesyonel bir futbolcu olma hayalim vardı, her sezon sürekli en iyisini başarmak için mücadele ettim. 17 yaşına gelince ise futbolu bir kariyer olarak ilerletmek istediğimi fark ettim. Bu nedenle kendimi geliştirip en iyi seviyeye gelmek için elimden gelenin fazlasını yapıyorum.
‘KENDİ FIRSATLARINI KENDİN YARATMALISIN’
Conifa Dünyası Kupası için 2018 yılında KKTC Milli Takımı’nda oynamanın gurur verici bir anı oldu. Ayrıca, bu sezon Maidstone United’de full-time futbolcu olarak ilk sezonumdu. Pek çok başarımın yanı sıra, çok düşük anlarım da oldu, ancak bu, olduğum yere ulaşmama yardımcı oldu. Hayatta her zaman aksilikler olacaktır ve bu geri adım atıp daha büyük resme bakıp tekrar denebilmenize yardımcı olacak. Geçmiş hatalardan ders alın, futbol yolculuğumda çoğunlukla tek başıma mücadele ettim, bu yüzden oyunu çok hızlı öğrenmem gerekiyordu. Kaybettiğini sandığın anda, gelişmek ve öğrenmek için aç daha fazla hırslanmalısın. Kendi fırsatlarını kendin yaratmalısın.
‘BENİM GELECEĞİM FUTBOL’
Gelecekteki hayallerinden bahseden Genç, ileride Premier ligde oynamayı hedeflediğini vurgulayarak şöyle devam etti:
‘‘Gelecekteki hayallerim açısında, ‘Championship’ liginde bir kariyer yapmaktan ibarettir, umarım Premier ligde de bir gün oynama şansım da olur. Eğer bu olmasa kendimi Avrupa’da oynarken görebilirim. Benim geleceğim futbol, her daim bunu istedim ve pes etmeden devam edeceğim. İmkânsız diye bir şey yok ama anneannemin ve dedemin beni maddi olarak ve perde arkasında annem ve babam desteklemeseydi, hayalim mümkün olamazdı.’’
Londra’da büyümenin ve Türk kökenli bir genç olmanın çeşitli zorlukları olduğuna değinen Genç, şu ifadeleri kullandı:
‘‘Londra’da yaşayan bir genç olmak sadece futbolda değil genel olarak zor. Çevrenizde her zaman çok fazla rekabet vardır. Dolayısıyla futbol en popüler spor türlerinden biridir, bu nedenle binlerce kişi futbolcu olmak istiyor ancak herkesin profesyonel futbolcu olabilmesin oldukça düşük bir ihtimal. Sıranın önüne geçmek çok önemlidir, herkesin yaptığını yapmak yerine farklı olmalısınız. Sadece etrafınızdaki rekabet ve kalabalığın arasından sıyrılma mücadelesi yüzünden Londra’da büyümek zor. Londra’daki takımlar da en iyinin en iyisini istiyor.
‘ONLARDAN BİRİ DEĞİLSİNİZ’
Futbolda etnik azınlıklar eşit olarak temsil edilmiyor, profesyonel anlamda Türk kökenli sadece 2 veya 3 kişi mevcut İngiltere’de. Profesyonel oyunda Türkçe konuşan kişilerin eksikliğinden dolayı, olmak istediğiniz yere ulaşmanız çok daha zor hale getiriyor. İngiliz oyunculara kıyasladığınız zaman, birçok İngiliz menajer veya antrenör olduğu için bu fırsat onlar için daha kolay. Ergen yıllarımda profesyonel takımlarda bulundum ve oradaki beyaz olmayan tek kişi bendim, bu yüzden bazen elinizdeki fırsatlar alınıyor çünkü onlardan biri değilsiniz ve benzemiyorsunuz. Sizi sadece futbol yeteneğinize göre değil, aynı zamanda görünüşünüz veya etnik kökeninize göre de yargılıyorlar, bu nedenle etnik azınlıkların profesyonel oyuna girmesi zor.’’
‘HEPİMİZİN TOPLUMA GERİ VERME SORUMLULUĞU VAR’
Son olarak Genç, etnik kökenlerden oluşan toplumların kendi aralarında dayanışma yarattığı birbirlerine destek olmalı gerektiklerini vurguladı.
‘‘Birbirinize bağlı kalın ve başarılı olmak için büyük bir potansiyele sahip biri varsa, herkes destek olmalı. Hepimizin topluma geri verme sorumluluğu var, çünkü eğer birbirimizle dayanışmayı tasvir etmezsek, bunu başkaları bizim için hiç yapmayacaktır. Türkçe konuşan toplum bunu yapmıyor, birbirlerine geri vermiyorlar veya bir dayanışma yok. Hayallerinin peşinden koşmak isteyen gençlere tavsiyem, kimsenin sizi aşağılamasına, hiçbir şey yapamayacağınızı veya yeterince iyi olmadığınızı söylemesine izin vermeyin. Eğer hayalliniz sizi korkutuyorsa, o hayal için her türlü mücadele değer demektir.’’