Site icon Londra Gazete

Londra’daki taksi şöferlerin isyanı: ‘‘Gider var gelir yok, hükümet bize sahip çıkmadı’’

Dünya genelinde etkisini sürdüren koronavirüs salgını, İngiltere’de taksi sektörünü de vurdu. Mart ayından itibaren koronavirüs tedbirleri kapsamında birçok sektörün geçici olarak kapatılması ve ‘Evde Kal’ çağrıların yapılması hem sosyal hayatı etkilemişti hem de trafiğin gözle görülür oranda azalmasına bir nebze sebep olmuştu. Salgının yarattığı bu olumsuz tablodan çok sayıda sektörün yanında taksiciler de etkilendi.

Bu hafta Londra Gazete olarak Londra’da yaşayan ve taksi şoförü olarak çalışan ve taksi şirketine sahip olan toplum üyeleri ile konuştuk. Koronavirüsün taksi sektörüne etkisini değerlendirdiğimiz röportajımızda, birbirinden ilginç yorumlar ve cevaplar aldık. Taksi sürücüler özellikle İngiltere hükümetin’nin taksi sürücüleri için destek fonu sağlamadığı için isyan etti.

Uğur Varol

Taksi sürücüleri koronavirüs salgını sürecinde derinden etkilendi. Ben şahsen iki kez koronavirüse yakalandım. İşlerimiz yoğun bir şekilde düştü ve bu da elbette para kaybına neden oldu. İşler zaten salgından önce de düşüktü ama yılbaşı döneminden dolayı bir canlanmaya bekliyoruz. Az da olsun bir talep söz konusu. Facebook üzerinden yöneticiliği yaptığım bir grubumuz var, yaklaşık Türkçe konuşan 500 taksi sürücülerinden oluşuyor. Orda güçlü bir iletişim bağı oluşturuldu ve gerekli duyurular yapılıyor. Genel anlamda işler düşük, UBER mesela fiyatlarını düşürdü ama bizim zorumuza gidiyor çünkü nerdeyse beleşe çalışıyoruz ve yüksek oranda komisyon ödüyoruz UBER’e. Şanslı olduğumuz nokta şudur, UBER dışında yeni uygulamalar mevcut. Mesela UBER sürücülerden yüzde 25 komisyon alıyor, Bolt veya Kapten gibi uygulamalar ise yüzde 10 komisyon alıyor. Sürücülere tavsiyem sendikaya üye olmaları, haklarımızın sonunda kadar savunulması gerekiyor. Devlet bu süreçte bizim sektörümüzde çalışanlara maddi destek sunmadı.

Hasan Özbengü

Maddi ve manevi etkilendik. Maddi açıdan, ilk etapta Mart ayında evde kapalı kaldık ve 4 ay sonra sokağa çıkmaya başladık. Bu süreçte birikimimizle geçinmek zorunda kaldık. Manevi açıdan ise herkes gibi sosyal hayattan, ailemizden, arkadaşlarımızdan ve sevdiklerimizden uzak kaldık. Geçtiğimiz ay İngiltere’de bir ay boyunca karantina süreci yaşandı, işlerde ciddi düşüş yaşandı. Bundan önce en azından çoğa yer akşam 10’a kadar açıktı, bizde elimizden geleni yaparak bir şeyler kazanmaya çalıştık. Taksi sektöründe çalışanlar için oldukça zor ve belirsiz bir dönem, kendim de dâhil bu sektörde çalışanlar bazı tanıdıklarım farklı sektörlere yönleniyor. Çoğumuzun borcu var veya geçindirmesi gereken bir ailesi, dolayısıyla hayat bir şekilde devam etmeli. Hükümet tarafından bu sektöre bir destek fonu sağlanmadı. Taksi sürücüleri para kazanmak için dışarıya çıkmak zorunda, Congestion Charge ücreti ve saati düşmeli ve bizim sektörü kapsamamalı. Bizler para kazanmak için çıkıyoruz ama bunun bedelini ödemek zorunda kalıyoruz. Gider var ama gelir yok, hükümet bize sahip çıkmadı. Diğer sektörlere destek fonu verilirken bizler unutulduk.

Ali Demir

Dünyada dört milyardan fazla insanı etkisi altına alan koronavirüs salgını, tüm sektörleri de ciddi şekilde etkiledi. Taksi sektöründe çalışan birisi olarak bizlerinde derinden etkilendiğini ifade edebilirim. Yaklaşık üç buçuk ay evde oturduk daha sonra bir ay yine karantina süreci boyunca tekrar evde oturduk. Ekonomik olarak gelir olmadı ve çalıştığımız süre kapsamında düşür gelirler elde ettik. Bazen günde 30  ve 60 arası gelir elde ettik, 8 saat sürüyoruz bazen ama talep yok çünkü insanlar dışarıya çıkmaktan korkuyor. Birçok iş yerinin kapalı olması bize de etkiledi, örneği restoranlar, publar, kulüpler vesaire. Uçuşların azalması da bizleri etkiledi. Genel anlamada işler çok düştü. Bununla birlikte Congestion Charge ile yine bir darbe yaşandı. Ücret yükseldi ve saatler uzadı. Öte yandan TfL’nın yollardaki uygulamaları ve kısıtlamaları bizlere zor anlar yaşattırıyor, trafik yürümüyor. Taksi sürücülerin masrafları oldukça yüksek ama böylesi dönemde fazla gelirimiz yok. Yetkililerden beklentimiz, Congestion Charge’ın ücreti ve saati tekrar revize edilsin, hatta taksi şoförleri için bir ücret alınmamalı. Taksi sürücüler için yeterince yardım yapılmadı, son derece haksız bir standart sunuldu. Bizim yıllık araba sigortamız 2 bin pound’ın üzerinde, buna ek olarak vergiler ve diğer araba masrafları dâhil. Taksi sürücülerine ciddi bir haksızlık yapılıyor.

Erkal Gülsel

Covid-19 süreci tüm ekonomiyi etkilediği gibi bizleri de derinden etkiledi. İşlerimizin yüzde 80’i düştü ve ilk dönemler herkes gibi bizlerde ne ile karşı karşıya kaldığımız bilmiyorduk. Minicab şirketi’nin sahibi olarak gelen işleri de geri çevirmek istemedik, sürücülerimiz çalışmaya devam etti ama ciddi bir tedirginlik vardı. Elbette, bu kapsamda tüm önlemlerimizi almak için ciddi bir özen sarf ettik, hijyen, mesafe ve maske konusunda tedbirler aldık ama risk altında tedirgin bir çalışmakta zordu. Öte yandan böylesi bir dönemin güzel yanı da oldu, ailelerimiz ile daha fazla zaman geçirdik, kendimize biraz daha fazla zaman ayırdık. Hükümetin de yapmış olduğu yardımlardan memnunum, bizlere katkı sağladı ve bir nebze de olsa sektörü ayakta tuttu. Covid-19 öncesi de sıkıntılar vardı bu sektörde, UBER gibi şirketlerin piyasaya girmesi bizleri zaten etkiliyordu bunun ardından koronavirüs salgını çıkması işlerimiz daha fazla etkiledi. İşlerin tekrar düzelmesi ve her şeyin yoluna girip sektörün hayata dönmesi muhtemelen 2 seneyi bulacağını düşünüyorum. Hükümetin bu dönemde alabileceği en iyi önlem her araba sürenin, taksi işini yapamayacağı bir düzenleme yapmasıdır.

 

Exit mobile version