Site icon Londra Gazete

Kritik Salı

Kıbrıs Rum ekonomisinin kaderi Salı günü belirlenecek. Herkes nefesini tutmuş Salı günü mecliste alınacak kararları bekliyor. Anastasiadis hükümeti ile Avrupa İstikrar Mekanizması arasında varılan 10 milyar Euro’luk kredi anlaşması “The Financial Assistance Facility Agreement” (FAFA), Salı günü mecliste oylanacak. Söz konusu anlaşma hükümet tarafından onaylandı ve meclisin ekonomi ve dışişleri komitelerine sevk edildi. Salı günü kredi anlaşmasının yanı sıra, krediyi alabilmek için gerekli son vergi ve tasarruf yasa tasarıları paketi (Taşınmaz Mal Vergisi, kamuda maaşlarda kesinti, bedava sağlık hizmetlerinin daha da daraltılması) de oylanacak.  Şimdi top siyasi partiler ve milletvekillerinde. Başsavcının mütalaasına göre FAFA uluslararası bir anlaşma niteliğinde olduğu için meclis tarafından onayı gerekiyor.

    Anlaşmanın onaylanması için 29 olumlu oy lazım. Dengeler çok hassas. Hiç fire vermemek kaydıyla DİSİ-DİKO hükümeti 29 oya ulaşabilir. (Avrupa Partisi Başkanı Dimitris Silluris’in anlaşmaya destek vermesi bekleniyor.) Onay durumunda iflas etme ve Euro bölgesini terk etme tehlikesi atlatılmış olacak. Herkes rahat bir nefes alacak. 3 Mayıs’ta Avrupa İstikrar Mekanizması Yönetim Kurulu krediyi onaylayacak ve ilk dilimin verilmesi için yeşil ışık yakacak. Kredinin bütünü 3 yılda verilecek, geri ödemesi 10 yıl sonra başlayacak. Yeni bir “OHİ” kararı ortaya çıkarsa, kredi anlaşması reddedilmiş olacak. Zaten çok zorda olan ekonomi deprem yaşayacak. Euro bölgesinde kalmak mümkün olmayacak. Devlet maaş ve borç ödeyemeyecek. Uzun ve sancılı bir dönem başlayacak.

    Salı günü yapılacak tarihi oylamada AKEL ve EDEK’in tavrı son derece önemli. Kıbrıs Rum ekonomisi AKEL’in beş yıllık iktidarı döneminde iflas noktasına geldi. Kaderin cilvesi olmalı. Şimdi ekonominin kaderi yine bir anlamda AKEL’in elinde. Toplam 24 sandalyeye sahip olan AKEL ve EDEK anlaşmaya “evet” oyu vermeyecek. Geriye iki alternatif kalıyor. Oylamaya katılmama veya “hayır” oyu verme. Biri veya her ikisi oylamaya katılmazsa kredi anlaşmasının onayı kolaylaşmış olacak. Çevreciler Hareketi milletvekili Perdikis “hayır” oyu vereceğini açıkladı. Avrupa Partisi’nden Nikos Kutsu’nun da “hayır” oyu vermesi bekleniyor. AKEL ve EDEK yöneticileri tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya. OHİ demek insanların kulağına hoş gelebilir ama daha sonra yaşanacak ekonomik ve sosyal gelişmelerin vebali onların da boynunda olacak. Bakalım muhalefet ve özellikle AKEL kendini popülizmin çekiciliğinden kurtarabilecek mi?

    Salı günkü oylama sadece Kıbrıslı Rumlar tarafından değil, Avrupa’da da yakından izlenecek. Önceleri Almanya parlamentosunun bu anlaşmayı onaylayıp onaylamayacağı tartışılıyordu. Almanya isteklerini dayattıktan sonra onayını verdi. Salı günü olumsuz bir sonuç, Euro bölgesinin Kıbrıs bağlamında şimdiye dek yaptığı tüm çalışmaları sıfırla çarpacak. Euro bölgesi ilk fireyi vermiş olacak. Tabii, Kıbrıs Rum ekonomisi Avrupa için denizde bir damla. Onları pek etkilemez. Rumlara “Madem kredi istemiyorsunuz başınızın çaresine bakın!” diyecekler. Kredi anlaşması onaylansa bile Kıbrıs Rum ekonomisi hem 2013, hem de 2014’te yüzde 15 daralma yaşayacak. 2015’te daralmanın yüzde 5 olacağı tahmin ediliyor. Yani 10 milyar Euro kredinin alınması durumunda çok zor 3-4 yıl yaşanacak. Kredi reddedilirse zorlukların ne zaman biteceğini kimse tahmin edemez.

   Salı günkü oylamayı Kıbrıslı Türklerin de yakından izlemesi gerekir. Kredi paketi onaylanmaz ve ekonomi tamamen çökerse Kıbrıs sorununa ilişkin müzakereler yıl sonuna doğru da başlamayacak. Salı günü çıkacak bir OHİ kararının ne gibi ekonomik, sosyal ve siyasi gelişmeler tetikleyeceğini kimse bilemez. Paketi meclisten geçiremeyen hükümetin kaderi ne olur? Euro bölgesinden çıkma, Kıbrıs Lirası’na geri dönme sonrasında ekonomiyi yeniden rayına oturtmak çok uzun zaman alacak. Zor bir süreç olacak. Sosyal, siyasal çalkantılar yaşanacak. Böylesi bir ortamda müzakereler başlar mı?

    Kıbrıslı Rumlara “Paketi reddedin, Euro bölgesinden çıkın” tavsiyesinde bulunanlar var. Bu tavsiyeler yabancılardan geldiğinde aklıma “Dışarıdan gazel okumak kolay” sözü geliyor. Troyka’nın paketinin çok acı verici olduğu tartışma götürmez. 2-3 yıl zorluklara katlanıp sonra yavaş yavaş düze çıkma perspektifi ile “OHİ” demenin kısa süreli zevkini yaşayıp uzun vadeli zorluklara katlanma seçenekleri arasında tercih yapılması gerekiyor. İlk pakete “OHİ” dendi. Şimdi karşılarında yeni paket var. Popülizm ve duygusallıktan uzak, soğukkanlı ve rasyonel bir şekilde getiri-götürü bilançosu yapılması gerekiyor. Rasyonel olan paketin onaylanmasıdır. Siyasi partiler ne yapacak? Salı günü göreceğiz.

   

 

 

Exit mobile version