İNGİLTERE’DE, Eylül ayının ilk haftasından itibaren okullar yeniden öğrencilere kapılarını açtı.
Eğitim Bakanı Gavin Williamson, konuya ilişkin açıklamasında, son birkaç ayın öğrenciler için ne kadar zorlu geçtiğini bildiğini belirterek, “Ancak çocukların okula geri dönmelerinin, sadece eğitimleri için değil, gelişimleri ve kendi iyilikleri için de ne kadar önemli olduğunu biliyorum” dedi.
Eğitim Bakanlığı da okullarda öğrenciler ve öğretmenlerin güvenliği için sosyal mesafenin mümkün olduğunca korunduğu bir ‘kontrol sistemi’ uygulanacağını duyurmuştu.
Bu hafta Londra Gazete olarak, Kuzey Londra’da bulunan bir ilkokulda öğretmenlik yapan genç bir başarılı gencimiz Burcu Demir ile okullardaki durumu değerlendirdik.
Londra Gazete’ye konuşan Burcu Demir, okullarda koronavirüse karşı alınan tedbirler ile ilişkin şöyle konuştu: “Öğrencilerimiz sınıfa girer girmez, teneffüsten önce ve sonra, ortak bir aktiviteden önce ve sonra ellerini yıkamak zorunda. Kısaca sürekli el yıkmaları gerekiyor. Salgından dolayı, öğrenciler artık öğlen yemeklerini sınıflarında yemek zorunda ve tesislere sürekli dezenfekte yapılıyor.
BIRÇOK ÖĞRENCI EVE GÖNDERILMEK ZORUNDA KALDI
Mevcut koşullarda eğitim sektöründe gerekli sayıda çalışan yok, çok fazla olanakta yok ve bu nedenden dolayı alınabilecek önlemler biraz sınırlı. Covid-19 salgını oldukça ciddi bir virüs ve bulaş oranı gittikçe artıyor, okul alanlarında bulunmak öğrenciler ve yetişkinler içinde pek de güvenli değil aslında. Kuzey Londra’da bulunan okullarda birçok öğrenci eve gönderilmek zorunda kaldı çünkü pozitif vakalara rastlanıyor.”
Okula geri dönüş ile ilişkin avantajlarla birlikte dezavantajların da olduğunu vurgulayan Demir, salgın nedeniyle okulların kapanması ile öğrencilerin oldukça derslerinden geri kaldığını ve bir şekilde derslerin devam etmesi gerektiğini ifade etti.
Öğretmenler ve öğrenciler için güvenli bir ortam sağlamak için çeşitli tedbirler alındığına değinen Demir, aynı zamanda birçok riski faktörlerinde olduğunu belirterek şöyle konuştu:
BİZLERDE ASLINDA DİKEN ÜSTÜNDEYİZ
“Bulaş oranı artıyor ve öğrencilerde koronavirüs tespit ediliyor. Buna rağmen yine de en iyi şekilde tedbirler alınmaya çalışıyor ama sonuçta okuldan sonra herkes ailesinin yanına gidiyor ve hanelerde ne tür önemler alınıyor belirsiz. Bu kişiler daha sonra tekrar okulla geri dönüyor. Geçtiğimiz gün baya endişelendik çünkü bir öğrenci koronavirüs şüphesiyle eve gönderildi ve testin sonuçlarını bekliyoruz. Bizlerde aslında diken üstündeyiz. Sadece çocukları düşünmekle kalmıyoruz, kendimizi ve ailemizi de düşünmek zorundayız. Bu virüsü okulda bir öğrenciden kapıp, çevremize ve ailemize bulaştırma olasılığını göze alıyoruz.”
HEPIMIZ IÇIN ZOR BIR SÜREÇ
Okullarda öğrenciler ve öğretmenlerin güvenliği için sosyal mesafenin uygulanıyor mu sorusuna yanıt olarak Demir şu ifadeleri kullandı:
“Her okul için geçerli mi bilmiyorum ancak, benim öğretmenlik yaptığım okulda ‘bubble’ uygulaması var. Mesela 1’inci ve 2’inci sınıflar birbirileriyle asla karışamaz. Bu hem öğretmenler hem de öğrenciler için geçerli. Herkesin farklı yemek, oyun, teneffüs ve ders saati var. Bu şekilde bazı önlemler alınıyor, ama çocuklar kendi aralarında bir yere kadar sosyal mesafeyi uyguluyor. Ancak özellikle öğretmenler olarak bizler sosyal mesafemizi koruyoruz. Hepimiz için zor bir süreç, ‘yeni normal’ denilen döneme adapte olmaya çalışıyoruz, bunu yaparken hepimizin duyarlı ve dikkatli olması gerekiyor. Bulaş oranı artıyor, ciddiye alıp birbirimizi korumalıyız.”