Demokratik Güb Birliği İngiltere, salgın devam ederken, hükümetin aldığı normalleşme kararını eleştiren yazılı bir açıklama yaptı.
“Halkın sağlığı kapitalistlerin kar hırsına peşkeş çekilemez” ifadesi ile başlayan DGB İngiltere açıklaması şöyle:
Birleşik Krallık’ta pandemi dolayısıyla alınan önlemlerin gevşetilmesi kararı alındı. İskoçya, Galler ve K. İrlanda eski sloganda ısrar etseler de, Britanya’da değişiklik başladı: “Evde kalın” yerine şimdiden “Tetikte kalın” sloganı geçirildi.
Alınan önlemlerle zarara uğrayan, havayolu, otomotiv, petrol, tekstil ürünleri satış şirketlerinin karları için halkın sağlığı tehlikeye atılıyor. Salgının daha da yayılmasının engellenmesi gerekirken, sermayenin dayatmasıyla hükümet, önlemleri gevşetmeyi tercih etti. Henüz günlük ölüm sayıları yüzlerle ifade edilirken, sermayenin çıkarlarını gözeten hükümet, “ille de kar” kaygısıyla, tekrar salgının ilk günlerindeki “sürü bağışıklığı” ya da “ölen ölsün” politikasına döndü. Almanya ve hemen yeniden kısıtlamalara dönen Güney Kore’de gevşemenin anında salgının yayılmasına yol açması hiç umursanmadı!
Halkın sağlığı, sosyal, psikolojik ve ekonomik sorunlarını değil, ama yeniden yüksek karlar elde etmek için fabrikalar, bankalar ve hizmet sektörleriyle hayatı hiçe sayan sistemin işlerliğini dikkate alarak başlatılan “normalleşme” kaçınılmaz olarak daha fazla cana mal olacaktır. Hükümeti, başta emek örgütleri olmak üzere, işlerin, emekçilerin, göçmenlerin en önemlisi canları pahasına salgınla ön saflarda mücadele eden kesimleri dikkate almaya davet ediyoruz.
Hükümet, son 10 yıldır ısrarla uyguladığı kemer sıkma politikalarının nelere yol açtığını bu pandemi vesilesi ile görmek ve yüzleşmek zorundadır. İşçi ve emekçiler, toplumun en korumasızları, yaşlılar, engelliler, kronik rahatsızlıkları olanlar kar hırsına kurban edilmemeli.
Salgın daha kontrol altına alınmadan önlemlerin kaldırılması yeni ölümlere ve trajedilere yol açacaktır.
Biz, Demokratik Güç Birliği – Britanya olarak, pandemiye karşı önlemlerin kaldırılması ya da gevşetilmesi için bunun koşulların oluşturulmasının gerekliliğine inanıyoruz.
1- Zorunlu tüketim maddeleri üretimi ve hizmetlerin dışında, salgın tamamen kontrol altına alınıncaya kadar çalışanlara iş başı yaptırılmamalı.
2- Yerli, göçmen, mülteci ayrımı yapılmadan tüm işçi ve emekçilere yaşamlarını insanca sürdürebilecekleri bir gelir sağlanmalı.
3- Test sayısı arttırılarak, herkese mutlaka test yapılmalı.
4- Vaka ve ölümlerin durduğu testlerle kesinleştirilmeden ilan edilmemeli.
5- İşyerlerinde işçilerin korunmasının garanti altına alınıp çalışanlar için tam güvenilir iş ortamı sağlanmadan “haydi başladık” denmemeli.
6- Öğrenci, öğretmen ve tüm eğitim emekçilerinin, güvenli bir ortamda eğitim verebilecekleri ana okul, okul, kolej ve üniversite ortamı sağlanmadan okulların açılmamalı.
7- Tedavi sürecinin hızlı ilerlemesi için hastanelerdeki kapasite arttırılmalı ve sağlık emekçilerin çalışma koşulları iyileştirilmeli.
Bu koşullar oluşmadan, patronlar para kazanamıyor diye işçi ve emekçilerin sağlığı tehlikeye atılamaz!”