LONDRA’DA Demokratik Güç Birliği Britanya (DGB) adlı oluşum “Türkiye’deki hak ihlallerini ve hukuksuzlukları kınıyoruz” başlıklı bir basın açıklaması yaptı.
Edmonton’da Britanya Alevi Federasyonu (BAF) yerleşkesinde cumartesi günü düzenlenen etkinliğe Demokratik Güç Birliği Britanya’da yer alan dernek temsilcileri ve vatandaşlar katıldı. DGB adına yapılan açıklamasında, Türkiye’de Alevi evlerinin işaretlenmesi dahil hukuksuz gözaltılar ve bazı hak ihlallerine dikkat çekildi.
DGB adına basın açıklamasını okuyan Hanım Akdemir, şunları söyledi: “Son yerel seçimlerde muhalefet eden kesimler bir araya geldiği için iktidar telaşına düşen iktidar, yönetimini devam edebilmek için 18 yıldır sürdürdüğü antidemokratik uygulamalarını arttırarak uyguluyor. Aleviler ve Alevilik için itibarsızlaştırmak ve hakaret dahi her türlü karalama ve iftirayı dile getiren iktidar mensupları ve ortakları şimdi Alevilerin evleri işaretlendiğinde sanki hiç haberleri yokmuş gibi davranıyorlar.
Aynı iktidar 41 yıl sonra dahi Maraş’ta yaşanan katliamda katledilen Alevilerin anılmasına izin vermiyor, 27 yıl sonra Sivas’ta taleplerimizi kabul etmiyor. İktidarını mezhepçi, Türk-İslam olarak devam ettiriyor. Dolayısıyla düşüncesi ve tarafını net olarak belirtiyor. Bu durumda işaretlemeleri yapanların ceza yerine mükafat alacağı mesajını iletmiş oluyor. Bu nedenle işaretlemelerden sorumlu olanlar Erdoğan ve tüm iktidar yöneticileridir.
Siyasi tutsaklar başta olmak üzere tüm hukuk dışı tutuklamalar ve göz altıları kınıyoruz. Kendi hukukunu yaratan bu işgalci anlayış Kürt halkının siyasi sesi olan kimlikler başta olmak üzere tüm muhalif bireyleri ve toplumları hedef almaktadır. Avrupa’da özgür iradesini kullanan insanları da susturmak için hukuksuzluğu sopa olarak kullanmaktadır.
Son zamanlarda Grup Yorum üyeleri, Helin Bölek, Bahar Kurt, İbrahim Gökçek, Barış Yüksel, Ali Aracı, sanatçı Yılmaz Çelik, Şenol Akdağ, AABK Onursal Başkanı Turgut Öker ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD)Başkanı Zeynep Yıldırım gibi birçok insanımız ya tutuklu olarak cezalandırılıyor ya da yurt dışı yasağı ile tutsak ediliyor.”
Feyzullah Cinpolat’sa, “Orta Doğu’yu yeniden kan gölüne çevirmek isteyen Amerika ve onun işbirlikçi uşakları bugün tehlikeli bir oyun oynamaktadırlar. Dünya halkları bu saldırganlığa karşı sokaklara çıkıyor. Amerikan emperyalizminin kışkırtıcı saldırganlığına bir an önce son verip Orta Doğu’dan derhal çekilmeli. Gerici işbirlikçileri de halklara saldırmaktan vazgeçmeli. Orta Doğu halklarının kaderi değildir sürekli savaş ortamında yaşamak. Suriye’nin işgaline son vermeliler. Libya’daki bizim milli davamız değildir, Türkiye halklarının hiçbir çıkarı yoktur. Türkiye halklarının Libya’da kazanacağı hiçbir şey yoktur tersine kaybedeceği genç evlatları vardır” dedi.