Kaz Dağlarında yapılan doğa katliamana bir tepki de İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği’nden geldi.
Türkiye’de gündemden düşmeyen Kaz Dağlarındaki ağaç kıyımına sessiz kalmayan İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği yötim kurulu, Amerika Atatürk Derneği ile ortak bir basın açıklaması yayımladı.
Açıklamada altın madaneciliği sebebiyle yaklaşık 200 bin ağacın kesildiği Kaz Dağlarında, Kanada merkezli firmanın faaliyetlerine son verilerek, derhal gerekli önlemlerin alınması istendi.
İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği ve Amerika Atatürk Derneğinin yayımladığı açıklama şöyle:
“Kanada merkezli Alamos Gold, Inc, Türkiye’deki eko katliamı derhal sonlandırmalı!
Yaklaşık 200.000 ağaç katledildi, su kaynakları kesintiye uğradı, eko-sistem paramparça oldu.
Tüm bireyleri, STK’ları ve yetkilileri, Kanadalı madencilik şirketi Alamos Gold’un Türkiye’deki Kaz Dağları’nda (ya da Homer’in epik destanı Ilyad’da belirtildiği gibi İda Dağı) ciddi dökülme veya sızıntı riski taşıyan, öldürücü bir toksin olan siyanür kullanarak altın arama maden çalışmaları planlarına karşı çıkmaya çağırıyoruz!”
“Alamos Gold, Türk Yetkililerinin izniyle, şimdiye kadar Çevresel Etki Değerlendirme Raporunda beyan edilen rakamın dört katı büyüklüğünde bir sayı olan 195.000’den fazla ağaç kesti. Türk hükümetinin çevre koruma geçmişi, 2000’li yılların başından bu yana ülke çapında birçok ormanı sistematik olarak tahrip eden, oldukça ihmal edici bir kayıttır. 2002’den sonra yanlış politikalar sonucu yeniden düzenlenen Maden Kanunu, daha sonraları holding şirketleri tarafından işletme lisanslarına dönüştürülen maden arama ruhsatları hakkını verdi. Türkiye’nin Batı’sında Kaz Dağları’nın yer aldığı Çanakkale bölgesindeki yerel halk ve Türk çevreciler, o zamanlardan beri, ormansızlaşma konusundaki endişelerini dile getirip protestolar düzenleyerek yasal yollara başvurdular. Ancak altın madeninin kurulma hazırlıklarına geçilmesi, daha mahkeme kararı verilmeden önce başladı.”
“Türkiye Cumhuriyeti Orman ve Tarım Bakanlığı, sözde gözetiminde gerçekleşen çevresel felaketi inkar etmekte. Halkın şeffaflık ve bu tür gelişmeler hakkında bilgi alma hakkı, hükümetin medya ve internet kaynaklarına yönelik toplam sansürü tarafından engelleniyor ve baskı altına alınıyor. Üstelik Bakanlık, Türkiye’nin diğer bölgelerinde, hepsi ekonomik kalkınma adına gerçekleşen pek çok ormansızlaşma felaketinin de gerçekleşmesine adeta olanak vermiştir. Buna bir başka örnek de, kamuya açık alanda 1000 odalı Cumhurbaşkanlığı sarayı inşa edilmesi için koruyucu mahkeme kararları olmasına rağmen, yaklaşık 10 bin ağacın kesilmesidir.
5 Ağustos itibariyle, çocuklar ve yaşlılar dahil her yaştan 5.000’den fazla insan, maden sahası yakınlarındaki Kirazlı ilçesi çevresinde toplanmaya başladı; Madenin bulunduğu Çanakkale Belediyesi’nin desteğiyle çevre kirliliğini barışçıl ve başarılı bir şekilde protesto ediyorlar. Protestocuların hedefleri: “Alamos Gold şirketinin çevresel sorumluluklarını kabul etmesi, projeden istifa etmesi ve Kaz Dağları ormanlarını yalnız bırakması!”dır.”
“Mart 2019’da onaylanan projenin zaten çevre üzerinde çok büyük olumsuz etkileri oldu. Mitolojik ve tarihi bir hazine olan Kaz Dağları, M.Ö. sekizinci yüzyılda Homer’in İlyad epik destanında bahsi geçen, Türkiye’nin en seçkin doğal güzellik alanlarından biridir. Bozulmamış ormanları, binlerce su kaynağı ile 18 memeli türü, 41 kuş türü, 10 sürüngen türü, 117 böcek türüne, ve 283 bitki türüne ev sahipliği yapmaktadır. İnsanlığın geleceği, hayatta kalmak için vahşi yaşamın ihtiyaç duyduğu habitatların korunmasına ve iyi muhafaza edilmesine bağlıdır… Doğal varlıklarımızı korumalı ve onları gelecek nesillere teslim etmeliyiz!”
“Derneklerimiz, tutkulu bir çevreci olan ve hatta bir çınar ağacını budayıp kesmektense kendi köşkünü oynatıp taşıyan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün (1881-1938) uluslararası refah ve barış felsefesini desteklemekten gurur duyuyor. Atatürk’ün Yalova’daki bahsettiğimiz köşkü, 1929 yılında inşa edilmişti. Atatürk, ilk defa bir yat gezisi sırasında köşkü görmüş ve yanında büyüyen çınar ağacının gölgesinde dinlenmişti. Daha sonra, ağacın dalları zamanla konağa zarar vermeye başlayıp bahçıvan onları budamayı önerince, Atatürk ağacın dallarını budamaktansa, köşkün taşınmasını emretti. Köşk dört metre doğuya taşındı. Bu kadar hassas bir çevreci tarafından oluşturulan cumhuriyetin çocukları olarak, mevcut hükümetin bu cumhuriyetin doğal kaynaklarını böylesine yok etmesine izin veremeyiz!”
Kazdağları Kardeşliği Grubu, Kanada merkezli Alamos Gold’un yürüttüğü proje hakkında şunları söyledi: “Bu Altın madeni, Türkiye’nin en önemli biyolojik çeşitlilik sıcak noktalarından birine zarar vermek yolunda… Çanakkale’deki tek içme suyu kaynağı olan Atikhisar Barajı drenaj havzası, madencilik sürecinden doğrudan etkilenecektir. Kaza durumunda tüm şehir bir su kaynağını kaybetme riski taşıyor. ”
Sizler de Dünya vatandaşları olarak, bu konuda farkındalığı arttırmamıza yardımcı olun TÜRKİYE’DEKİ BU BÜYÜK PROJEYE KARŞI ÇIKAN dilekçeleri imzalayarak bu konuya dikkat çekin!
Teşekkür ederiz,
Amerika Atatürk Derneği – ASA ve İngiltere Atatürk Derneği – IADD
Yönetim Kurulları”