Çanakkale Anma Platformu’nun düzenlediği etkinlikte, Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Yüzüncü Yılında Milli Mücadelenin İlk Adımı” konulu bir konferans vererek, 19 Mayıs’a gelinen günleri ve sonrasını anlattı.
Kensington Hilton Hotel’de gerçekleşen etkinliğe T.C Londra Büyükelçisi Ümit Yalçın ve eşi Gül Yalçın, KKTC Londra Temsilcisi Büyükelçi Oya Tuncalı, T.C Londra Başkonsolosu Çınar Ergin, Silahlı Kuvvetler Ataşesi İsmail Candan Aşçı, Muavin Konsolos Gülcan Ökçün ile çok sayıda diplomat, İngiltere’de faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları temsilcileri ve 200’e yakın konuk katıldı.
ÇAP Başkanı Servet Hassan, konuklara “Hoş geldiniz” diyerek, konukları Mustafa Kemal Atatürk ve silahlı arkadaşları olmak üzere anavatanımız için canını feda eden tüm şehit ve gazilerimizin anısına bir dakikalık saygı duruşuna ve ardından İstiklal Marşı’nı okumaya davet etti.
Servet Hassan, konuşmasında, ÇAP’ın 9 dernekten oluşan bir çatı örgüt olarak kurulduğunu ve başlıca amacının Türk tarihini yeni nesillere tanıtmak ve toplumda birlik ve beraberliği sağlayacağına inandıkları Çanakkale Ruhu’nu yaşatmak olduğunu söyledi. 19 Mayıs’ın, asırlardır hür yaşamış bir milletin zulme ve sömürüye başkaldırışının sembolleştiği bir gün olduğunu de vurgulayan ÇAP Başkanı, “ Bugün adını tarihe altın harflerle yazdırmış büyük önderimiz Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşlarının vatan topraklarından işgal güçlerini defetmek ve bağımsızlığını ilan etmek üzere kurtuluş mücadelemizi başlattığı, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun müjdelendiği gün. Bayramımız kutlu olsun” diye devam etti.
Servet Hassan, daha sonra konuşmasını yapmak üzere Büyükelçi Ümit Yalçın’ı mikrofona davet etti. Büyükelçi Yalçın, sadece Kurtuluş Savaşı’nın 100’üncü yıldönümünü değil, aynı zamanda “Benim doğum günüm 19 Mayıs’tır” diyen ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün de 138’İnci yılını kutladıklarını belirterek, şöyle devam etti;
“Öncelikle böyle anlamlı bir günde bu etkinliği düzenleyen Çanakkale Anma Platformu yöneticilerini candan kutluyorum. Anlamlı günlerde değerli hoca ve bilim adamlarımızın tarihi bilgileri paylaşmasının önemi büyüktür. Büyükelçilik olarak desteklediğimizi ve yanınızda olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Yurt dışında yaşarken farklı ideoloji, inanç, politikaya bağlı olsak da belli tarihin etrafında birleşmeliyiz. İngiltere ülke tarihimizde önemli yeri olan bir ülke. Tarihimiz, Birinci Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı’mızda değişik şekillerde kesişti. Bunları gençlerimizin, çocuklarımızın bilmesi gerekiyor. Çocuklarınızı Milli Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen gönderdiği okullara gönderin. Onların Türk dili, kültürü ve tarihini öğrenmesini sağlayın. Hem birey olarak, hem STK olarak İngiltere’nin siyaset, ekonomi hayatına katkıda bulunmanızdan dolayı memnunluk duyuyorum.”
Büyükelçiden sonra kürsüye alkışlar arasında Prof. Dr. İlber Ortaylı geldi. Londra’ya üçüncü defa konferans vermek üzere geldiğini ve büyük memnunluk duyduğunu belirten Ortaylı, Birinci Dünya Savaşına giden süreçte dünyanın çok garip şekilde savaşı beklediğini belirterek, şunları söyledi;
İngiltere’de yaşayan her Türk’ün Birinci Dünya Savaşına giden tarihini bilmesi gerekir. İngiltere Donanması’nın başındaki Winston Churchill, o devirde Almanya’dan korkuyordu. Almanya ise diğer Avrupa devletleri gibi Afrika’da kendisine koloniler istiyordu. Almanlar denizci millet değildi, donanmaları zayıftı. İngilizler ise denizciydi, ancak buna rağmen Almanlardan korkuyordu. İngiliz donanması Çanakkale’de savaştı ve büyük bir yenilgi aldı. “Çanakkale Geçilmez” lafını biz değil, onlar çıkardılar. Kaleye, donanma ile saldırmak ahmaklıktır. Türkler o dönem mühendis yetiştirmiştir. O zamanlar topçu sınıfına mühendis denirdi.
Gelibolu yarımadası haritada kolay görülür, ancak çok zordur. Alman orgenerali Liman Von Sanders, Çanakkale’ye mareşal rütbesiyle geldi. Von Sanders bizim kurmayları dinledi. Bizde Enver Paşa kurmaydı ve iyi bir askerdi ama çok gençti. Kazım Karabekir, İsmet İnönü, Esat Paşa, Mustafa Kemal Çanakkale’dedir. Mustafa Kemal burasını ezbere bilmektedir, haritadan değil. İyice araştırmış öğrenmiş, Gelibolu’yu çok iyi biliyor, bazı insanlar böyledir bu konuda bir üstünlük vardı. Burada karşı ordular gaz kullanmadı, yoksa kendileri de ölürdü. Uzun bir savaş oldu. Anzakları kullandılar ve ilk defa sömürge askerleri olarak Çanakkale’de kullanıldıklarını anladılar, onların İslam düşmanlığı yoktur. Öte yandan İngiltere, Avusturya, Danimarka, Hollanda’nın İslam’a bakışı farklıdır. İngiltere’nin üstün askeri bilgisiyle Çanakkale’den çekilmesi büyük skandaldır. İngiltere’de Churchill bu yenilgiyle büyük itibar kaybetti.
Biz Balkan Savaşı’nı diplomasinin sıfıra indiği bir dönemde kaybettik. Balkan Savaşı’nı, diplomasiyi takip edemeyişimiz, iptidai siyasetçilik yaptığımız için kaybettik.
Mustafa Kemal, bu şartlar altında 19 Mayıs’ta Samsun’a gelmiştir. Oradan Havza’ya, sonra da Amasya’ya geçiyor. 25 Haziran’da meşhur tamimi yayınlıyor ve işte bu Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcıdır. Ben İstiklal Harbi tabirini kullanmıyorum. Kurtuluş savaşı denebilir, direniş savaşı denebilir. Ancak İstiklal Harbi denemez. Bunun sonu, demiryolu ve eşrafı nedeniyle Ankara’da bitti ve bu işin merkezi oldu. 19 Mayıs Samsun’a çıkış, Ankara’da bitmiştir. Meclis, o dönemde Rusya’dan daha modern, devrimci, konvansiyonel meclistir. “
Konukların büyük ilgi ve sevgi gösterdiği Prof. Dr. İlber Ortaylı, soru-cevap bölümünde, bir soruya verdiği yanıtta, Avrupa’daki İslam karşıtlığının, her ülke için ayrı ayrı tespit edilmesi gerektiğini, kıta Avrupa’sının İngiltere’den daha farklı olduğunun altını çizdi, “ Burada yaşıyorsunuz, bunları sık sık sorun, tespit edin ve bilin” dedi.
Bir başka soruda ise Ortaylı, “ Bugünkü aşırı sağın Atatürk milliyetçiliği ile ilgisi yok. Cahil insanlar, yarı cehalet var. İngiltere’de değil ancak kıta Avrupa milliyetçiliği farklı. Lügat ve ansiklopedi karıştırma adetini unuttuğumuzda, durduğumuzda medeniyet bitiyor. İnsanlar bir şey bakarken, başka bir şey öğrenir. İnternette tek başına dolaşan mahlukat, orada dolaşıp duruyor ama bir şey öğrenmiyor. Küreselleşme palavra bir şey. Rönesans insanının bilgi öğrenmesini bilmelisiniz. Ticari, örgütlenme yönüyle küreselleşme var. Ancak en korkuncu Avrupa politikasına cehaletin hakim olması. Burada, hiçbir ülkede eski politikacıların kapasitesini görmüyorsunuz. Bizde de öyle, burada da. Dini kuru kuruya suçlamayın. Naziler hiç dindar değildiler, kiliseye falan gitmezlerdi.”
Konuşmadan sonra Diyanet İşleri Ataşesi Mahmut Özdemir’in duasıyla iftar yemeğine geçildi. Gecede İstanbul’dan esintiler gurubu Baha Yekin, Melisa Yıldırım, Harun Korkmaz’ın müziğiyle seslendi. Ayrıca Yağız İlhan’ın piyanosu eşliğinde Mehmet Ertuğrul Kuva-yi Milliye Destanını seslendirdi. Yine piyano eşliğinde tenor Ethem Demir vatan şarkı ve marşlarını seslendirdi.
Gece sonunda Çanakkale Anma Platformu Prof. Ortaylı’ya plaket verdi.