Görmez’in Aleviler ve Alevilik’i yok saydığını savunan BAF, Alevilerin ibadethanesinin Cemevi olduğunu vurguladı. Sonunda Kul Nesimi’nin bir deyişine yer verilen BAF açıklamasında şu görüşlere yer verildi:
“Mehmet Görmez Aleviliğin diyanet tarafından tanımlanmaması gerektiğini söylemesine rağmen gibi küstah ve hegemonik cümleler kurmuş. Bu cümlelerden de anlıyoruz ki Diyanet halen Aleviliğin ve Alevilerin varlığını inkar etmekte, ibadethanemizi kendisine göre itibarsızlastırarak tarif etmekte ve Aleviliği mezhep bile olamayan, ne olduğu bilinmeyen bir anlayış gibi tanımlamaktadır. Görmez’e tavsiyemiz bukadar zorlama cevaplar yerine Alevilik diye birşey yok desin kurtulsun! Ya da sonsuza kadar sussun.
Aleviliğin ne olduğu ve Alevilerin ibadethanesinin neresi olduğu konusuna gelince: Alevilik sonsuz geçmişten gelen ‘kamil insan’ yetiştirme ‘YOL’udur. İbadeti Cem’dir. Cem, gülbank, semah, lokma, deyiş, zakir, Dede, Talip, adalet, eşitlik, paylaşım, saygı, sevgi, insan okuma ve sanat’tır. İbadethanesi Cemevi’dir. Cemevi, birlik, beraberlik, eşitlik, paylaşım, özgürlük’tür. Alevilerin hedefi ise ‘Rıza Şehri’dir.
Bizi mezhep ya da başka dinlerle tanımlayanlara yüzyıllar önce verdiğimiz cevap aynen budur :
Sorma be birader mezhebimizi / Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır /Çağırma meclis-i riyaya bizi / Biz şerbet bilmeyiz dolumuz vardır..
Biz müftü bilmeyiz fetva bilmeyiz / Kıl ü kal bilmeyiz ifta bilmeyiz / Hakikat bağında hata bilmeyiz / Şah-ı Merdan gibi ulumuz vardır..
Bizlerden bekleme zühd ü ibadet / Tutmuşuz evvelden rah-ı selamet / Tevalla olmaktır bize alamet / Sanma ki sağımız solumuz vardır..
Ey zahit surete tapma hakkı bul / Şah-ı velayete olmuşuz hep kul / Hakikat şehrinden geçer bize yol / Başka şey bilmeyiz Ali’miz vardır..
Nesimi esrarı faş etme sakın / Ne bilsin ham ervah likasın hakkın / Hakk’ı bilmeyene Hak olmaz yakın / Bizim Hak katında elimiz vardır…