Dünyanın sayılı üniversitelerinden Imperial College’da kanser araştırma kürsüsü başkanlığı yapan Prof. Mustafa Camgöz, Londra’daki etkin sivil toplum kuruluşlarından Turkish Forum UK’in konuğu olarak “ Kanser Farkındalığı” konusunda bir konferans verdi.
Kensington’daki Hilton Hotel’inde düzenlenen yemekli toplantıda konuşan Prof. Camgöz, asrın hastalığı konusunda öneriler ve konuyla ilgili son gelişmeleri açıklayarak, “ Yeni nesil kanser ilacı kliniksel deneye hazır halde. 20 yıllık araştırmamızın meyvesini tatmaya başlayacağız” dedi.
Kanserler yaşamaya alışılmasını, modern hayatın bir parçası haline gelen hastalığın erkeklerin yarısını, kadınların ise üçte birini etkileyeceğini kaydeden Prof. Camgöz, “ Kanseri mahvetmeye çalışmayın. Onunla yaşamayı öğrenin” mesajını verdi.
Turkish Forum UK’in Başkanı Sinan Öğün ile Yönetim Kurulu üyeleri Bülent Ayger, Nazif Akpınar, Şeref Aygünoğlu, Kerem Yavuzarslan, Kurtuluş Sarak, İbrahim Tuncel, Sedat Turhan ve Osman Şahan’ın ev sahipliği yaptığı geceye, Muavin Konsolos Gülcan Ökçün, emekli Büyükelçi Ahmet Ökçün, TFUK Onursal Başkanı Birol Yiğitcan, Çanakkale Anma Platformu Başkanı Servet Hassan ile çok sayıda konuk katıldı.
TFUK Başkanı Sinan Öğün, yaptığı konuşmada konuklara “hoş geldiniz” diyerek, 2003 yılında kurulan derneğin “charity – vakıf” olduğunu, 300’den fazla aktif üyesi bulunduğunu, 15’inci yıllarında geleneksel Thames nehri kıyısındaki Türk Festivalini yeniden yapmayı planladıklarını belirterek, etkinliğin yapılmasında kendilerine destek olan Kerem Yavusarslan, Milet Publishing ve Pan Production’a teşekkür etti.
Kıbrıs asıllı Prof. Mustafa Camgöz’ün, neuro biyoloji ve kanser biyolojisi dallarında dünyanın sayılı bilim adamlarından biri olduğunu söyleyen Sinan Öğün, 5 kitabı ve 200’den fazla makalesi bulunan Camgöz’ün çeşitli ödüllerin sahibi olduğunu da ekledi.
ERKEKLERİN YARISI, KADINLARIN İSE ÜÇTE BİRİ KANSERE YAKALANACAK
Prof. Mustafa Camgöz, kanserin modern yaşamın bir parçası halinde geldiğini, her 2 erkekten birinin, her 3 kadından ise birinin kansere yakalanacağını kaydederek, “Kanseri mahvetmeye çalışmayın. Onunla yaşamayı öğrenin.” mesajını verdi.
En son Avustralya Melbourne kentinde kanserde entegre tıp konusunda konuştuğunu belirten Prof. Camgöz, batı tıbbında sorunlar olduğunu, doğu tıbbı ile birleştirip en iyi sonucu almayı hedeflediklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
“Entegre tedavi 5 bölümden oluşur. Kanser nasıl olur? Kanserin önemli unsurları çok karmakarışıktır. Dinamik bir hastalıktır. Metastaz yani dağılma, sodyum-potasyum gibi harekete geçiren proteinler önemli.
Kanseri teşhis öncesi önlemek çok önemlidir. Tedavi süresince nasıl oluşturacağız, en zoru budur. Tedavi sırasında entegre tıp nasıl devam edecek.
Artık yarının tıbbını konuşuyoruz. Kanser modern yaşamın bir parçası, istesek de istemesek de bunu kabullenmeliyiz. Erkeklerde 2 kişiden biri, kadınlarda 3 kişiden biri kanser olacak.
Beslenme çok önemlidir. Gen değişmesi nasıl oluyorsa onu manipüle etme potansiyeli vardır. Önleyici tedbirleri almak için riski azaltmalı, diyete ve hayat stiline dikkat edilmelidir.
Yaptığımız araştırmalar göstermiştir ki, değişik mesleklerde değişik kanser türleri görülmektedir.
Örneğin pilotlar ve hosteslerde fazla ışın aldıkları için melanoma, kaynak ustalarında akciğer, golf oyuncuları ve golf sahasında çalışanlarda prostat, gece mesaisinde çalışan kadınlarda ise meme kanseri daha fazla ortaya çıkmaktadır.”
EN İYİ DİYET AKDENİZ DİYETİ
“Beslenmenin önemi çok büyüktür. Batılı zengin ülkelerde kırmızı et, protein faktörü bizim için kötüdür. Zengin ülke, fakir ülke ayrımı burada ortaya çıkar. Prostat, Batılı ülkelerde fazlayken, mide kanseri Çin, Afrika gibi fakir ülkelerde daha fazladır.
Tıbben en iyi diyet, Akdeniz diyetidir. Bol taze sebze, meyve, zeytinyağı, soğan sarımsak, biraz kırmızı şarap.
Rahim kanseri gibi bazı kanser türlerine karşı aşılar var.
Egzersizin değeri, en az ilaç kadar etkilidir. Hem beyin, hem vücut açısından.
Glisemik indeksi düşük gıdalar yemeye gayret edelim. Vücudun en az insülin salgılamasını gerektiren gıdalardan bol tüketelim. Örneğin baklanın Glisemik indeksi yüksek olmasına karşın, nohuttan yapılan humusun çok daha düşüktür. Humus faydalıdır. ‘PH balance’ yani asit dengesi çok önemlidir. Alkali asitten, asitli içeceklerden uzak durun.
Alkole gelince, beynin gücüne inanan bir bilim insanıyım. 25 sene beyin üzerinde çalıştım. Alkolün rahatlatıcı etkisi olduğuna, az alkolün zarardan çok faydası olabileceğine şahsen inanıyorum. Sigaranın zararı saptanmıştır. Stresin kansere yol açtığı bilimsel olarak kanıtlanmasa da kanseri hızlandırabildiği görüşü yaygındır.
Erken teşhis çok önemlidir. Bunun için kadınların mammogram, erkeklerin PSA testi yaptırması şarttır. İnsanın kendisine bakması lazım.”
BİLİNÇLİ UZMANA ULAŞIN
50 yıldır bilimsel çalışmalar yaptığını, tıp araştırmacısı olmasına Kıbrıs’ta gençliğinde yaptığı radyo vericisinin yol açtığı elektrik çarpması sonucu karar verdiğini kaydeden Prof. Mustafa Camgöz, şöyle devam etti;
“Beyin üzerine 25 yıl çalıştım. Kanser hücrelerinde elektrik sinyali var mı diye başladım ve yeni buluşları ortaya çıkardım. Kolon kanserinde dağılma mekanizmasına bakıyorsunuz, tümörlerin sünger gibi tuzu çektiğini görüyorsunuz. Erken teşhiste, bu tuzun teşhis yönünden önemi var. Tuz kanser hastası için yakıttır. Tuzun hiç bir önemi yoktur.
Şimdi kanseri koklayan köpekler var, hatta İsrail’de elektronik burun yaptılar. Ben de bu konuda Prens Charles’a sarayda bir brifing verdim.
Kanserde bir önemli konu, teşhis konduktan sonra özel kliniğe girmek. Tedavi mutlaka tıp fakültesi hastanelerinde, konunun uzmanı onkologlar tarafından yapılmalıdır. Kanser ameliyatı yapacak cerrahlar özel eğitim görüyorlar. Bazen ameliyat kansere iyi gelmediği gibi ters etki yapabiliyor. Lütfen bilinçli uzmana ulaşın.”
TAMAMLAYICI TIP
Diyet ve hayat stilinin de önemini vurgulayan Camgöz, normal beslenme ve vitaminlerin üzerinde durdu ve şunları söyledi;
“Zerdeçalın kanser üzerindeki olumlu etkisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Turmeric, zerdeçal kemoterapi ile çarpışmıyor. Vitamin D (yumurta, peynir, balık, güneş ışını), Resveratol (kırmızı üzüm ve şarapta var), Zink (çinko – prostat için bir numara), Magnezyum, Propolis (Bal peteklerindeki toz), cannabis (esrar—bağımlılığı yapan kısmı değil), yeşil çay ve selenium da kansere karşı iyi gelen besin maddeleri arasında. Yiyecekseniz kahverengi ekmek, zeytinyağı, tereyağı yiyin.
Psikolojik destek çok önemli. Beynin gücü çok önemli. İnsanların mutlu hissettiklerinde salgıladığı hormonun kanserin iyileşmesine olumlu etkisi bulunuyor.
Kanser tedavisinde hala problemler devam ediyor. Beslenmeyi, esas tedavi ile birleştirince hasta daha uzun yaşayabiliyor. Entegre tıp kanser ile yaşayabilme olasılığını yükseltiyor. Kanseri mahvetmeye çalışmayın, onunla yaşamayı öğrenin”
KANSERİ YEN ADLI KİTABINI İMZALADI
Soru cevap bölümünde, Prof. Camgöz, kanserin ekonomik ve politik boyutu olduğunu kabul ettiğini belirtti. Konuşması sonunda Prof. Mustafa Camgöz, Prof. Jane Plant ile ortaklaşa yazdığı İngilizce, Türkçe ve Lehçe yayınlanan “ Beat Cancer- Kanseri Yen” adlı kitabını da izleyenlere imzaladı.