Münir Tatar.
BAŞTA gıda ve yemek sektöründe hizmet veren şirketler olmak üzere küçük ve orta ölçekli işletmelere yapılan vergi baskınları pek çok şirketin kapanmasına, vergi mükelleflerininse hayatlarının kararmasına neden oluyor.
İngiltere Gelir ve Gümrük İdaresinin, bilinen adıyla HMRC’nin son dönemde yoğun olarak gerçekleştirdiği vergi denetimi baskınları hakkında Münir Tatar & Associates mali müşavirlik firması sahibi uzman mali müşavir ve muhasebeci Münir Tatar önemli uyarılarda bulundu.
Vergi denetçileri tarafından basılan hemen hemen tüm firma sahiplerinin yeteri kadar bilgilendirilmediğini dile getiren uzman mali müşavir Tatar şunları söyledi:
“Bizim insanlarımızın hemen hepsi 3-4 tane mali teftişçi bir işletmeye girdiğinde panikliyor. HMRC’ye bağlı vergi denetçileri Schedule 38 kapsamında gerçekleştirdikleri baskınlarda kanunen vergi mükellefini bilgilendirmeli ve Schedule 38’in içeriğini anlatan yazılı belgeyi onlara vermesi gerekir. İkinci paragrafta işyeri için uygun bir zaman değilse denetçilerin randevu alarak yeniden gelmesi yönünde bir ibare yer almaktadır. İş yeri sahibi bu paragraf kapsamında teftişe gelenlerden randevu alarak daha sonra tekrar gelmesini isteyebilir. Fakat insanlarımızın hemen hepsi bunu bilmez ve HMRC yetkilileri ise vergi mükellefini yarım saat oyaladıktan sonra o belgeyi verir. Bu arada diğer teftişçiler izin almadan kasayı kontrol etmeye başlar, restoran veya kafeyse mutfağa girerler. Denetçiler kasaya derhal hafıza kartını takıp tüm verileri derhal yüklerler ve bir yıllık yazışma sürecidir ve genellikle dört yıl sürer. Teftişçilere yasal hak çerçevesinde başka bir gün denetim randevusu talep edildiğinde yetkili kişi bir belge hazırlayıp, vergi mükellefinden istediklerini sıralar. Böylelikle vergi mükellefi anlaşılan randevu tarihine kadar hem muhasebecisi ile fikir alış verişinde bulunma hem de istenilen belgeleri hazırlama fırsatını elde eder.”
CEZADAN KAÇIŞ YOK
“HMRC yetkililerinin oluşturdukları bir takım vardır buna Çapraz Vergilendirme Takımı (Cross Taxation Team) derler. Yani aynı kişi VAT’yi çıkarır, geriye dönük ödenmeyen kurum vergisi (Corporation Tax) çıkarır ve en önemlisi cezalar uygular ki bu cezalar %100’den başlar. Eğer vergi mükellefi bilgi verirse %10, işbirliği yaparsa %25 indirim yapar ama ne kadar indirim yapsa da en az ödenecek ceza %50 oranındadır. Bundan sonraysa üçüncü değerlendirme çıkarılır. Bu ise vergi mükellefine şirketin parasını çalma suçundan, kurumlar vergisinin 455. bölümü altında çıkarılan cezadır. Teftişçiler örneğin işyeri sahibine kaç tane işçisi olduğunu sorar. İşletme 100 saat açıktır ama vergi mükellefi 16 saatten dört tane yarı zamanlı işçi çalıştırdığını beyan etmiştir. 34 saatlik işçi açığı vardır. Teftişçiler vergi mükellefini işçilerin parasını ödemek için firma kazancından para çalmakla suçlar ve ayrıca denetlemeye sokar. Genele bakıldığında ufak bir kebapçıya bile 250-300 bin pound vergi borcu çıkarılır. Bu küçük esnafın hayatına son vermek gibidir.”
SAHTE JUST EAT HESABI
“Gıda sektöründe faaliyet gösteren toplum üyelerimiz cirolarını yükseltmek için Just Eat gibi platformlara üye oluyorlar. Bu platformlar üzerinden yapılan tüm satışlar HMRC tarafından kontrol edilen bir sisteme kayıt ediliyor. Bazı vergi mükellefleri bunu göstermemek için başkasının adına veya ikinci bir hesap açarak bu platformlar üzerinden satış yapıyor. Bu yola başvuranlar yakalandıklarında zorunlu cezai soruşturma (Mandatory Criminal Prosecution) suçundan yargılanırlar. Biz sürekli mükelleflerimizi bilgilendiriyor ve bu konular hakkında eğitiyoruz. Fakat pek çok vergi mükellefi böylesi bir teftişe girdikten sonra evraklarını kendi muhasebecilerinden alarak soluğu bizim yanımızda alıyor. Biz kabul etmiyoruz çünkü çok uzun bir araştırma gerektiren geniş dosyalar geliyor; bizim ise o kadar zamanız yok.”
HMRC’NİN TUTUMU DOĞRU DEĞİL
“Münir Tatar olarak İngiliz vergi sisteminin bu yaptırımlarını doğru bulmuyorum çünkü bu insanlar küçük ve orta ölçekli işletmeleri ile ekmek parasını çıkarmanın peşindeki insanlar. Milyonlarca, milyarlarca pound vergi kaçıran büyük şirketlere dokunamayan vergi sistemi bizim insanlarımızın hayatlarını söndürmek için çalışıyor. Şirket iflas ettirilse dahi ki bu da bir suçtur; 455. değerlendirme kapsamında işyeri sahibi denetime girerek tüm şahsi mal varlığını kaybedebiliyor.”