İNGİLTERE Atatürkçü Düşünce Derneği (İADD), 17 Şubat Cumartesi günü büyük katılımla genel kurulunu gerçekleştirdi. Yeni Yönetim, Onur ve Denetim kurullarının seçildiği genel kurulda gençlerin yoğun ilgisi ve yeni yönetimde yer almaları dikkat çekti.
BAŞKAN JALE ÖZER
Açış konuşmasını yapan Başkan Jale Özer, 2019 seçimlerinin önemine değinerek, Atatürk’ün ilke ve devrimlerini benimseyen herkesin aktif desteğine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Yeni dönemde Atatürkçü düşünceyi yaşatmak için yeni, kapsayıcı ve gençlere yönelik stratejilerin geliştirilmesi için çalışılması gerektiğini belirtti.
Jale Özer
Ayrıca referandum sürecinde ufak gruplar halinde çalışıp halka dokunmanın ne kadar önemli olduğu tecrübelerine dayanarak, “Ülkemizin içinde bulunduğu karanlık durumdan ancak ve ancak Atatürk’ün çizdiği yol haritası olduğunu da böyle her platformda anlatarak çıkacağız.” dedi. Daha sonra bugüne kadar birlikte çalıştığı yönetim kurulu arkadaşları Gönül Cilasun, Kadriye Atabay, Yıldız Kalkan, Erol Başarık ve Ahmet Sapaz’a başarılı çalışmalarından dolayı teşekkür etti.
Jale Özer açılış konuşmasının sonunda üyeleri Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları, demokrasi şehitleri ve vatan savunması için hayatlarını feda eden tüm şehitler anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’na davet etti. Bu vesileyle başlayan genel kurulda divan başkanlığına Turan Erdemgil ve başkan yardımcılığına Timur Doğruyol, üye yazman olarak ise Ahmet Sapaz ve Eray Arda Akartuna seçildi.
GENEL KURULDA BİR İLK
Faaliyet ve Mali raporun oybirliği ile onaylanmasından sonra divan başkanı Turan Erdemgil, genel kurul vesilesiyle İngiltere ADD’ye iletilen tebrik mesajlarını okudu. Açıklanması 40 dakikayı aşan kapsamlı faaliyet raporuna 249 görselden oluşan bir sunum gösterisi eşlik etti. Divana iletilen tebrik mesajları sayısının yüksek olması ise dikkat çekti. Eski TBMM Başkanvekili ve ADD Genel Başkan Yardımcısı Uluç Gürkan, ADDP Başkanı ve ADD Genel Yönetim Kurulu üyesi Dr Hakan Akbulut, ADD Bilim Kurulu üyesi Dr. Orhan Çekiç, Emekli Amiral Türker Ertürk ,Atatürk’ün kütüphanecisi Nuri Ulusu’nun oğlu ,eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Kemal Ulusu, Atatürk Society of America (ASA) sekreteri İlknur Boray, ve İsveç ADD Başkanı Mustafa Sönmez tarafından gelen mesajlar okundu.
OYBİRLİĞİ İLE SEÇİM
İngiltere ADD yönetiminde Başkan Jale Özer ve sayman Yıldız Kalkan göreve devam ederken, yönetime ilk kez girenlerin arasındaki genç isimler dikkat çekti. İADD’nin yeni yönetim Kurulu’na seçilenlerin isimleri şöyle: Jale Özer, Dr. Ali Tekin Atalar, Yıldız Kalkan, Müslüm Alataş, Şebnem Uluçay, Çiğdem Yılmaz ve Ayşe Yumurtacı.
Daha sonra Onur ve Denetim Kurulu üyeleri seçildi. Dilek ve öneriler kısmında üyelerin interaktif olarak katılımı büyük memnuniyet yarattı. Birçok proje önerildi.
ATATÜRKÇÜLER KARARLI: İŞTE SONUÇ BİLDİRGESİ
Genel Kurul’da İADD üyeleri tarafından oybirliği ile onaylanan sonuç bildirgesi ise şöyle:
“TÜRK HALKINA ÇAĞRIMIZDIR
17 Şubat 2018 olağan genel kurulunu başarı ile gerçekleştiren İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği (İADD) halkımıza aşağıdaki çağrıyı yapma kararı almıştır.
AKP iktidarı Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyetimiz’i ortadan kaldırmayı, onun yerine, kendince Osmanlı’nın devamı olacak din esaslı bir rejimi kurmakta kararlı olduğunu göstermiş ve bu alanda büyük bir aşama kaydetmiştir…. Hedef, Cumhuriyetimizin yüzüncü yılı olan 2023’de yeni rejimini ve devletini ilan etmektir. Bunu gerçekleştirebilmek için 2019 yılında yapılması beklenen Cumhurbaşkanlığı seçimlerini kazanması şarttır. 2017 yılında yapılan ve meşruluğu tartışmalı olan Anayasa Referandumu sayesinde projenin “hukuksal” çerçevesi hazırlanmış ve seçimlerden sonra eyleme geçileceği ilan edilmiştir… Anayasa Mahkemesi tarafından “Laiklik karşıtı eylemlerin odağı” olduğu şeklinde 2007 yılında alınan kararın ne kadar doğru olduğu şimdi açıkça görülmektedir…. Ancak AKP’yi bu anayasal suçuna rağmen kapatmayan Anayasa Mahkemesi şimdi de sivil darbe amacıyla istismar edilen kanun hükmündeki kararnameleri denetlemekten vazgeçince Türkiye Cumhuriyetli’nin ortadan kaldırılmasına izin vermiş olmaktadır. Geçersiz oyları kabul ederek gayri meşru bir referandum ile rejimin değiştirilmesine ortak olan Yüksek Seçim Kurulu ile birlikte, demokrasimizin ve rejimimizin garantörüolan bu iki Anayasal kurumumuz fiilen işlevsiz hale gelmiştir.
Eğer gerçekleşirse, bu yeni rejimde, demokrasinin özünü teşkil eden halkın iradesinin parlamentoya gönderdiği milletvekilleri aracılığı ile temsiline son verilecek, tüm iktidar gücü tek bir kişiye bırakılacaktır. Osmanlı döneminden bu yana 200 yıllık parlamento tecrübesi olan, ülkenin işgal edilip parçalanmasına karşı verilen Kurtuluş Savaşı’nın bile halkın seçtiği temsilcilerden oluşan Büyük Millet Meclisi tarafından yönetildiği Cumhuriyetimiz’in sonu demek olan bu sistem ancak diktatörlük olarak tanımlanabilir…. Bu sistem iddia edildiği gibi “başkanlık” sistemi olmayıp devletin tüm organlarının —yasama, yürütme ve yargının—tek elde toplanması için yaratılmaktadır. AKP’nin amacı iktidarını kalıcılaştırmak, ülkemizi açıkça kendi din anlayışına göre İslam Cumhuriyetine dönüştürmektir…. Daha şimdiden Milli Eğitim Bakanlığı, AKP’nin kurduğu vakıflar ve tamamen özgür hale gelip devletin içine sızmış tarikatlar tarafından laiklik ilkesinin içi boşaltılmış ve çağdaş toplumun özelliği olan seküler yaşam tehdit altına alınmıştır…
İnsanlığın tarihsel gelişiminde zirve olarak kabul edilen, aklın politika, bilim ve sanat aracılığı ile özgürleşmesi anlamına gelen ve Yüce Atatürk’ün tüm dünyaya ilham veren bu ideali ve bizlere mirası olan Aydınlanma kazanımları AKP tarafından elimizden alınmaya çalışılmakta, orta çağın Cihat kavramı partinin yetkilileri tarafından ilerlemenin gücü olarak kabul edilmektedir. Böylece, eğitim sistemini “dindar ve kindar nesiller yetiştirmek” olarak örgütleyen AKP bu nesilleri Cihat adı altında başka ülkelerde maceralara sürüklemeyi, içeride ise Cumhuriyet’e sahip çıkanları ezdirmeyi planlamaktadır. Ulu Atatürk’ün öğretmenlere “Çocuklarımızı insanlığa saygılı nesiller olarak yetiştirin” öğüdünden nerelere geldiğimizi halkımızın dikkatine sunmayı görev biliyoruz.
Bu tehlikeli gidiş karşısında Atatürk’ün özellikle Gençliğe Hitabesi’nde ve Bursa Nutku’nda dile getirdiği uyarı ve talimatları hatırlamak acil gündem oluşturmaktadır.
Bugün Atatürk’ün düşüncesine, ideallerine sahip çıkmak, O’nun “En büyük eserim” dediği Cumhuriyetimizi ne pahasına olursa olsun korumak her zamandan daha yakıcı bir görevdir. Bu düşüncelerle, millet olarak varlık koşulları hızla erozyona uğramakta olan halkımızın geleceğini korumak ve kollamak amacıyla vakit geçirmeden Atatürkçü Düşünce ve ideallerini hayata geçirmek için tüm halkımıza, partilere, sivil toplum kuruluşlarına, meslek odalarına, sendikalara çağrıda bulunuyoruz.
İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği”