CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, CHP’nin Londra’da bulunan parti temsilcilik merkezini ziyaret etti. CHP İngiltere Birliği Başkanı Hasan Dikme ve çeşitli partililerle görüşen Böke daha sonra Türkiye’de yaşanan gündemle ilgili kısa bir konuşma yaptı.
Konuşmasında Türkiye’de açıklanan bütçe ile ilgili çeşitli yorumlar yapan Böke, hükümetin zaten çok yüksek olan dış borcun daha da arttırılması için onay istediğini ve bu paranın nereye harcanacağının ise belirsiz olduğunu belirterek “Eğer çocuğunuz sizden örneğin 100 pound istese ve nereye harcayacağını söylemese, bu parayı verir miydiniz?
Şu anda hükümet tarafından bütçede istenen artırımın özeti tamamen budur. Bu borç hepimizin borcu ve hepimizin cebinden çıkacak bir borç. Bu isteğe tabi ki karşı çıkıyoruz. Özüyle bu bütçe ilerici Türkiye’yi kuran değil, ilerici Türkiye’yi zorlaştıran bir bütçe.
Bize düşende, biz bu mücadeleyi meclis içinde veriyoruz ama elimizde olan siyaset reçetesini yani vergi politikasını, farklı borçlanma politikasını, farklı büyüme politikasını gerçeğe dönüştürecek bir siyaseti inşa etmek. Bu siyaset sadece meclis içerisinde verilecek bir mücadele ile sınırlı olamaz.
Bunun böyle olduğu zaman başarılı olmadığını, ancak toplumsal muhalefetle başarılı olduğunu birçok örnekte gördük. Bunu hatırlatma ihtiyacı duyuyorum çünkü gücümüzün nerede yattığını bilmemiz gerekiyor.
Hatırlarsanız cinsel taciz yasası gelmişti birkaç ay önce adalet bakanının çantasından çıktı ve yasa şunu söylüyordu cinsel tacizde bulunduğu tespit edilmiş olanlar, yani suçu bilinenler, eğer tacizde bulundukları gençlerle ve çocuklarla evlenirlerse affedilmelerini öngören bir yasaydı.
Cumhuriyet Halk Partisinin Vekilleri o gece, orada, o yasanın geçmesine engel oldular. Şimdi bu hem görevimiz olduğu için yapmamız gereken bir şeydi ama daha önemlisi o yasanın orada geçmesine engel olarak toplumun bu yasayı tartışmasına imkan yaratmış olduk.
Eğer orada kalsaydı iş, yani sadece bizim meclis içinde verdiğimiz mücadele ile kalsaydı, virgülünü değiştirirlerdi, üç kelimesi değişirdi, bir cümle yeniden yazılırdı tekrar getirilirdi ve çoğunluğun el kaldırmasıyla geçerdi. Ama ne oldu?
Türkiye’de bütün şehirlerde, bütün siyasi görüşteki kadınlar sokağa çıktılar ve bu yasanın çıkmasını istemiyoruz dediler. Ne oldu? Yasa geçmedi. Demek ki ihtiyacımız olan şey, meclis içerisinde bir görev yükümlülüğü ile verilen mücadelenin, yine bir görev yükümlülüğü ile bireyler tarafından toplumsal muhalefetle desteklenmesi gerekiyor.” dedi.
Daha adaletli ve yaşanabilir bir ülke için hiçbir zaman yılmadan çalışacaklarını belirten Böke, adalet yürüyüşünün önemine ise şu sözleri ile değindi. “Çocuklarımıza, evlatlarımıza yarın mücadele edilmemiş bir gelecek bırakmak istemiyorsak, hepimiz üzerimize düşen görevleri yerine getirmemiz gerekir.
Adalet yürüyüşü belki biraz geç kalınmış bir harekettir. Ancak bu sebep kesinlikle değerini ve önemini etkilemez. Kesinlikle Türkiye ve Dünya da adalet ve hak arayışı anlamında ciddi bir şekilde ses getirmiş kısa sürede milyonlarla buluşmuş bir harekettir.” dedi.