Gezi olaylarının ardından ilk kez konuşan Mehmet Ali Alabora, söyledikleri ile yine Türk basınının şimşeklerini üzerine çekti.
Day-Mer’in düzenlediği ‘68’den Gezi’ye Örgütlü Mücadeleye’ etkinlikleri yapıldı. İki gün süren etkinlikler kapsamında ilk olarak bir gece gerçekleştirildi.
6 Mayıs 1972’de idam edilen Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin İnan’a atfen düzenlenen etkinlik Edmonton’da bulunan Kervan Düğün Salonu’nda yapıldı. Çok sayıda davetlinin katıldığı gecede müzik çalışmalarını Londra’da sürdüren Latin grup Lokandes, Grup Awaz, Aygül Erce ve Anıl & Şahin ikilisi sahne aldılar.
Etkinlikler bir sonraki gün olan 4 Mayıs Pazar günü ise ‘68’den Gezi’ye toplumsal mücadele’ adlı bir panel ile devam etti. Panele sanatçı Mehmet Ali Alabora, Deniz Gezmiş’lerin arkadaşı da olan yazar Mustafa Yalçıner ve Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı ve Taksim Dayanışması üyesi Beyza Metin konuşmacı olarak katıldılar.
Toplantının açılış konuşmasını ve moderatörlüğünü yapan Ahmet Sezgin, geçen yıl Mayıs ayında başlayan Gezi protestolarına, yine bir Mayıs ayında idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının ilham verdiğini belirterek, Gezmişleri idam eden anlayışın, Gezi direnişini bitirmek için Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz yedi genci daha katlettiğini söyledi.
(soldan sağa) yazar Mustafa Yalçıner, Taksim Dayanışması üyesi Beyza Metin, toplantının moderatörlüğünü yapan Ahmet Sezgin ve sanatçı Mehmet Ali Alabora.
TÜRKİYE’DE YASAKLAR ARTIYOR
Tottenham’da bulunan toplum merkezinde yapılan toplantıda ilk sözü alan gazeteci Mustafa Yalçıner, Türkiye’de baskıcı yönetim anlayışını giderek yerleştiğini savundu. “Yeni 1 Mayıs’tan geliyoruz. Herşey yasak. Sokakta yürümek yasak. Sağa bakmak yasak. Sola bakmak yasak. Konuşmak yasak. Düşünce ifade etmek yasak. Yazmak, çizmek yasak” diyen Yalçıner, ölesiye bir demokrasi mücadelesinin verildiğini ileri sürdü.
Taksim Dayanışma Üyesi Beyza Metin de konuşmasında uzun süredir yaşanan sosyal ve sınıfsal çelişkilerin, Erdoğan’ın uygulamaları ile birleşince büyük bir gerginliğe dönüştüğünü belirtti. Yozgat dışında 79 ilde insanların sokağa döküldüklerini hatırlatan Metin, “Normalde yanyana gelmeyecek, Mustafa Kemal’in askerleriyiz diyen kitlelerle Mustafa Keser’in askerleriyiz diyen kesimler hükümete karşı protesto gösterilerinde buluştu” dedi. Gezi sonrasında oluşturulan forumlarla sosyal ilişkilerin geliştirildiğini ifade eden Metin konuşmasını, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sözleri ile bitirdi.
Daymer panelini çok sayıda kişi izledi.
GEZİ ARAP BAHARI İLE AKRABADIR
Daymer panelinin en dikkat çekici ismi Gezi protestoları sırasında adı en çok geçen isimler arasında bulunan Mehmet Ali Alabora oldu. Olayların başladığı dönemde attığı “Mesela sadece ağaç değil, anlamadın mı?” tweeti ile şimşekleri üzerine çeken Alabora, Gezi olaylarından bu yana ilk kez konuştu. Konuşmasında ilginç değerlendirmelerde bulunan sanatçı, gençlerin Gezi’de yer almalarını bilgisayar terimleri ile açıklamaya çalıştı. Alabora, “ Gençlerin farklı bir algıları var. Analog dünyadan dijital dünyaya geçiş yapmanın getirmiş olabileceği bir algı bu. Gençler içinde bulundukları çevre ve koşullara tepkilerini, bilgisayarlardaki ‘yes’, ‘no’ ve ‘ignore’ seçenekleri ile gösteriyorlar. Gezi’de bu kez ‘ignore’etmek yerine ‘no’ demeyi tercih ettiler.
Mehmet Ali Alabora, Türkiye geneline yayılan hareketin 3 gün içerisinde olduğunu söylerken Gezi’nin arkasında örgütlü bir gücün bulunmadığını gözlemlediğini ifade etti. Alabora bir soru üzerine de Gezi’nin 15 yıl önce Seatelle’da başlayan ve dünyanın çeşitli kentlerinde görülen muhalif gösterilerle bağlantılı olduğunu düşündüğünü kaydetti. “Gezi Seatelle’da, Londra’daki gösterilerle, Arap Baharı ile akrabadır” diyen Alabora, Gezi’de görülen tutumun ‘anonim bir zeka’nın ürünü olduğunu düşündüğünü de kaydetti.
