Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin kuruluşunun 34. Yıldönümü Londra merkezinde bulunan Hyatt Regency Churchill Hotel’de yapılan bir resepsiyonla gerçekleşti.
Davete, Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç, eşi Esra Bilgiç, T.C Londra Başkonsolosu Çınar Ergin ve eşi Deniz Ergin, Elçi Müsteşar Cem Işık, Lord Maginnis, Muavin Konsolos Gülcan Ökçün, eşi emekli büyükelçi Ahmet Ökçün, Muavin Konsolos Fatih Topçu, Deniz Ataşesi Yb. Ercan Eğmez, Hava Ataşesi Yb. Onur Kıyıcı, Silahlı Kuvvetler ve Kara Ataşesi Alb. Candan Aşçı, KKTC Londra Temsilciliği’nden Konsolos Ülkü Alemdar, Birinci Sekreter Esra Emin, İkinci Sekreter Dilşat Şenol, Kültür ve Eğitim Ataşesi Gülgün Özçelik, İsmet Iraz, diplomatlar, sivil toplum kuruluşlarının başkan ve temsilcileri, Londra’nın tanınmış işadamları, akademisyenler, yerel belediye başkanlarından oluşan yüzlerce Türk ve İngiliz konuk katıldı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Londra Temsilcisi Sayın Zehra Başaran konuklarını kapıda karşılayarak hatıra fotoğrafı çekildi. Daha sonra resepsiyonda konuklarına hitaben konuşan Başaran şunları söyledi:
“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin 34. Kuruluş yıldönümünü kutlamak için hoş geldiniz, bizleri onurlandırdınız, şeref verdiniz. Cumhuriyetimizin kuruluşunu her yıl olduğu gibi bu yıl da büyük bir gurur, heyecan ve sevinçle kutlamaktayız. Benim için burada bulunmak ve Cumhuriyet bayramımızı sizlerle birlikte kutlamak ayrı bir gurur ve mutluluktur.
Kıbrıs Türk halkı yıllarca vermiş olduğu özgürlük ve varoluş müca delesinin sonucunda 15 Kasım 1983 tarihinde kendi devletini ilan etmiştir. Kıbrıs Türk halkı egemen, bağımsız, özgür ve demokratik yaşantısının başlangıcı olan bugüne gelene kadar çok zor aşamalardan geçmiştir. Cumhuriyetimiz, toplum liderlerimiz Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanımız Sayın Rauf Denktaş ve arkadaşları öncülüğünde imkansızlıklar içindeki halkımızın yok olmaya ve azınlık durumuna itilmeye karşı direnişinin bir ürünüdür. 1963 yılında başlayan karanlık yıllarda Kıbrıs Türk toplumunun baskı ve tehditlere, insani, maddi ve manevi kayıplara uğradığı, umutların azaldığı, hayatta kalmak için mücadele verildiği ve göç edildiği bir dönemdir. 1974’te anavatan Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak gerçekleştirdiği müdahale ile Kıbrıs adasına ve insanlarına barış ve huzur ortamı sağlanmış ve daha sonra Kıbrıs Türk halkı kendi sınırları içerisinde kendi egemen devletini kurmuştur.
Adaya 1964 yılında Birleşmiş Milletler Barış Gücü askeri gelmiş ve Kıbrıs sorununa adil ve kalıcı bir çözüm bulmaya yönelik görüşmeler 1968 yılında başlamıştır. 1968 yılından bu yana nerdeyse 50 yıldır süren görüşmelerde Kıbrıs Türk tarafı önüne çıkan çözüm fırsatlarına her zaman iyi niyet ve sabırla yaklaşarak üstüne düşeni yapmıştır. Son olarak Mayıs 2016 tarihinde başlayan yoğun görüşme sürecinde iki bölgeli, iki toplumlu ve siyasi eşitliğe dayalı federal bir Kıbrıs’ta Türkiye’nin etkin ve fiili garantisi zemininde kalıcı, barışçıl ve adaletli bir çözüme ulaşma çabalarını sürdürmüştür. Temmuz 2017 tarihinde görüşme çabalarımız ancak bir sonuç almadan bitmiştir. Bugün benim inancım odur ki, Kuzey Kıbrıs’ın Türk halkı şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da var olarak ilerlemeye, gelişmeye, tüm engel ve kısıtlamaları aşarak yükselmeye devam edecektir.
Cumhuriyetimizin 34. yıldönümünü onurla ve gururla kutladığımız bugünde, uluslararası kamuoyu tarafından Kıbrıslı Türklere her alanda uygulanan engeller ve kısıtlamalara karşın anavatan Türkiye’nin her zaman sağladığı destek ile Kıbrıs Türk halkı geleceğe doğru emin adımlarla ilerlemektedir. Bizlere düşen asli görev, Kıbrıs Türk halkının bugün sahip olduğu egemen devleti, özgürce yaşadığı toprakları ve uğruna can verilen mücadeleyi ve ödenen bedelleri unutmadan, acılarla, zorluklarla ve fedakarlıklarla elde edilen bu mirası bilerek geleceğe doğru adım atmaktır. KKTC’nin başta ekonomik alanda olmak üzere her alanda kalkınmasını hedefleyen iş birliği ve çalışmalarda Birleşik Krallıktaki insanlarımızın güçlü bağları ve birlik ve beraberliği sayesinde Kıbrıslı Türklerin ve KKTC’nin yanında duranlarla birlikte geleceğimiz güvence altında olacaktır.
Bu anlamlı gün vesilesiyle, Kıbrıs Türk halkının aydınlık günlere ulaşmasında büyük görevler üstlenen toplum liderleri Dr. Fazıl Küçük ve Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ve mücadele arkadaşlarını ve bu uğurda can veren şehitlerimizi rahmetle anar; hayatta kalanlara minnet ve şükranlarımızı; ve halkımızın bağımsızlık, özgürlük, demokrasi ve insanca yaşama çabalarında her alanda sağladığı destek ve güvencelerle her zaman yanımızda bulunan Türkiye Cumhuriyeti ve halkına teşekkürlerimizi sunarım.
Sözlerime son verirken herkesin Cumhuriyet bayramını bir kez daha kutlar selam, sevgi ve saygılarımla teşekkür ederim.”