Albaraka Türk’ün hat-tezhip ve ebru sanatının yer aldığı hat koleksiyonu Londra Yunus Emre Kültür Merkezi’nde ziyarete açıldı.Albaraka Türk’ün hat-tezhip ve ebru sanatının yer aldığı hat koleksiyonuLondra’da ziyarete açıldı.
Bankanın açıklamasına göre, Yunus Emre Enstitüsü iş birliğiyle gerçekleştirilen sergi açılışına Türkiye’nin Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç, KKTC Londra Temsilcisi, Büyükelçi Zehra Başaran, Albaraka Türk Genel Müdür Yardımcısı Hasan Altundağ, Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Mehmet Karakuş, Türkiye’nin Londra Din Hizmetleri Müşaviri Mahmut Özdemir, KKTC Londra Eğitim ve Kültür Ataşesi Gülgün Özçelik, İslam Kültür Merkezi’nden Ahmad al-Dubayan, MÜSİAD İngiltere Başkanı Uğur Yılmaz ve çok sayıda davetli katıldı.
Açılışta konuşan Genel Müdür Yardımcısı Altundağ, bankacılık faaliyetlerinin yanı sıra hat sanatına verdikleri önem gereği uzun süredir çalışmalar ve faaliyetler gerçekleştirdiklerini belirterek, sanata verdikleri desteği her zaman sürdüreceklerini bildirdi.
Hayata geçirdikleri ve sanatseverlerin beğenisine sundukları bu tür sergilerle, dünyanın dört bir yanında hat, tezhip ve ebru sanatının gelişmesi için önemli adımlar attıklarını anlatan Hasan Altundağ, şu ifadeleri kullandı:
“Bugüne kadar ABD, Küba, Macaristan, Polonya, Avusturya’nın yanı sıra yakın zamanda Almanya’da sergilenen koleksiyonumuza ait sanat eserler şimdi de Londra’da sanatseverlerle buluştu. Dikkatli ve özenli bir çalışma sonunda Albaraka koleksiyonuna dahil edilen ve sergiye çıkan bu eserlerin, devraldığımız kültürel mirasın aynı sorumlulukla gelecek nesillere taşınması için ilham kaynağı olacağını umut ediyoruz.”
Londra Yunus Emre Enstitüsü Müdürü Dr. Mehmet Karakuş’un Hat sanatının tarihi gelişiminden bahsettiği konuşmasında yüzyıllık eserlerin yanı sıra Alparslan Babaoğlu gibi son dönem sanatçılarımızın eserlerini de bu sergide görmenin mümkün olduğunu dile getirdi.
Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçisi Abdurrahman Bilgiç konuşmasında Türk Hat ustalarının bu sanata yaptığı önemli katkıların altını çizerek Ebru sanatının 2014 yılında UNESCO listesine Türk sanatı olarak girdiğine değinerek konuşmasını Yunus Emre Enstitüsü ve Albaraka Türk’e teşekkürlerini sundu.