TÜRKİYE’NİN Londra’da hizmet veren Din İşleri Müşaviri Mahmut Özdemir, Kurban Bayramı münasebeti ile yayınladığı mesajla İngiltere’de yaşayan yurtdaşlarımızı tebrik ederek manevi açıklamalrda bulundu. Bir Kurban Bayramına daha kavuşmanın mutluluğu ve sevincini yaşadıklarını belirten Müşavir Özdemir, bayramını iman kardeşliğinin tezahür ettiği zamanlar olduğunu vurguladı. Özdemirin mesajı şöyle:
“Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla.
Rabbimize şükürler olsun ki milletimiz ve İslam alemi olarak yeni bir bayrama daha kavuşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşıyoruz. Bayramlar bizler için en müstesna zaman dilimleridir. İman kardeşliğinin tezahür ettiği zamanlardır bayramlardır. Mahzun gönüllere sevinç ve müjde tattıran, coşku ve barış rüzgarlarının dalga dalga yayıldığı ulvi zaman dilimleridir. Bayramlar, her yıl gelip geçen sıradan bir tatil günü değil, insani ve İslami güzelliklerin birlikte yaşandığı, birlik, beraberlik, sevgi ve saygının en güzel örneklerinin sergilendiği, toplumun bütün kesimlerinin birbiriyle kaynaştığı paylaşma ve dayanışma günleridir. Bayramlar mutluluğun ve sevincin hakkını verme günleridir.
Ancak bugün üzülerek görüyoruz ki birçok İslam beldesinde savaş, şiddet ve terör gölgesinde bayramını bayram gibi yaşayamayan kardeşlerimiz var. Bu mübarak günlerde bile, özellikle yakın coğrafyamızda insanlıktan nasibini alamamış kişilerce katledilip, daha bayramlığını giyemeden bembeyaz kefene sarılan küçücük masum çocuklarımız var. Yüreği atılan bombalarla parça parça edilmiş analarımız, çaresizlik girdaplarına itilmiş babalarımız var. Bayrama barış, umut ve güven içinde ulaşan bizler, bugün umutsuzluğu gönüllerimizden söküp, bizden bayram neşesi bekleyenlere beklediklerini ikram etmeli; bayramın sevincini, neşesini dua, tekbir ve selamlarla önce kendi içimizde duymalı sonra da bayrama acıyla, gözyaşıyla ulaşabilmiş kardeşlerimize bunu en kalbi ve samimi duygularımızla hissettirmeliyiz. Hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi sevindirmeliyiz. Özellikle varlık sebebimiz olan anne ve babalarımızı unutmamalıyız ve onların hayır dualarını almalıyız. Evlerimizin canlı bayramları olan çocuklarımızı, kuşatıcı bir sevgi ve kardeşliği yaşadığımız bu ibadetin coşkusu ile tanıştırmalıyız. Kırık kalpleri onarmalıyız, gönlümüzün kapılarını Allah’ın biçare misafirlerine açmalıyız. Vatanımızın uğrunda canını feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilarimizi hatırlamalıyız. Yüreklerin en ağır yükü olan küskünlüklere son vermeli, bayram yapamayanlara bayram yaptırmalıyız.
Bu duygu ve düşüncelerle, ülkemizin, anavatandan uzaklarda yaşayan vatandaşlarımızın ve tüm İslam aleminin bayramını en içten duygularla tebrik ediyorum. Son zamanlarda menfûr terör eylemlerinde hayatını kaybeden tüm kardeşlerimize rahmet, acılı ve kederli ailelerine sabır, metanet ve başsağlığı diliyorum. Bayramın ülkemizde ve tüm dünyada güven ve huzur ortamının kalıcı hale gelmesine; son yıllarda bayramlara hep buruk giren İslam dünyasında barış, huzur ve adaletin yeniden tesis edilmesine vesile olmasını Yüce Allahtan niyaz ediyorum.”