30 AĞUSTOS Zafer Bayramı kutlamaları için İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği, tarafından 27 Ağustos Pazar günü Brighton’da düzenlenen etkinliğe Hoş Seda Kültür ve Sanat Merkezi, Anadolu Arkadaşları Grubu, Azerbaycan Dostları ve toplumumuzdan birçok yurttaşımızın katılımı ile gerçekleşti.
Şehitlerimizin anısına yapılan saygı duruşunun ardından, İstiklal marşı okundu. Güzel bir hava da gerçekleşen etkinlikte, ellerinde bayrakları ile marşlar söyleyen coşkulu yurttaşlarımıza İngilizler de yoğun ilgi gösterdi.
İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Jale Özer programın açılış konuşmasında şunları söyledi:
“Bizler, İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği olarak 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı bugün burada kutlamanın büyük mutluluğunu yaşıyoruz.
30 Ağustos Zaferi, Türk Tarihi’nin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur, ama Türk Ulus’unun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbelli ki yeni Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı. Bu alanda akan Türk kanları, bu göklerde uçuşan şehit ruhları, devletimizin, cumhuriyetimizin ölümsüz koruyucularıdır.”
“Gençler! Geleceğe güvenimizi güçlendiren ve sürdüren sizsiniz. Siz, almakta olduğunuz eğitimle, bilgi ile, insanlıkta üstünlüğün, yurt sevgisinin, düşünce özgürlüğünün en değerli örneği olacaksınız. Ey yükselen yeni kuşak! Cumhuriyeti biz kurduk, O’nu yükseltecek ve yaşatacak sizlersiniz.”
Bu sözler, Büyük Atatürk’ün Dumlupınar zaferinin 2. kutlama töreninde, 1924 yılında yaptığı konuşmasından alınmıştır. 30 Ağustos’un anlamını, gelecek nesiller için önemini anlatan bu satırlar, bunca yıl sonra bile, sanki Ata’mız karşımızda bize hitap ediyormuş gibi, gönüllerimizi, fikirlerimizi aydınlatıyor.
Bugün, 30 Ağustos 2017’de, Başkomutanlık Meydan Muharebesi’nin 95. yılında, milletimizin Zafer Bayramı’nı coşku ile kutlamasına yasaklar getirilmiştir. AKP iktidarının, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin milli değerlerine karşı açtığı sistematik saldırının büyük bir parçası olarak, milli bayramlarımız yıllardır çeşitli bahanelerle iptal edilmektedir. Ancak bu yasaklar, Türk milletinin birlik ve dayanışma gücünü daha da kuvvetlendirmiştir. Milletimiz tüm milli değerlerini korumaya, milli bayramlarını gurur ve coşku ile kutlamaya kararlıdır!
Bizler, yurt dışında kurulmuş ve faaliyet gösteren Atatürkçü Düşünce Dernekleri, Atatürk’e ve Cumhuriyet ilkelerine olan inanç ve bağlılığımızın gücü ve gururuyla, Atatürkçü Düşünce Dünya Platformu – ADDP çatısı altında birleştik. Atatürk’ün Türkiye ve tüm dünya için barış felsefesini yaşatıp tanıtmak hedefimizdir. Milletimizin özgür, demokratik ve hür bir ülkede; hukuka ve insan haklarına saygılı bir yönetim altında yaşamaları bizim onurumuzdur. Türk ulusu, 30 Ağustos 1922 de, ordusuyla, kadınıyla çocuğuyla, milletçe bir Zafer Destanı yazdı. Güzel yurdumuzun, çocuklarımızın güvenli geleceği bizim Ata’mıza ve tüm silah arkadaşlarına, aziz şehitlerimize borcumuzdur. Cumhuriyeti yükselteceğiz, yaşatacağız! 30 Ağustos Zafer Bayramının değerini, anlam ve önemini unutturmayacağız! Milli Bayramlarımız Türk milletinin Cumhuriyete olan bağlılığının sembolüdürler. Atatürkçü düşünce var oldukça, Türk Milleti gururla milli bayramlarını kutlayacaktır!”
Son zamanlarda Türkiye’de özellikle Atatürk heykellerine yapılan saldırılardan dolayı derin üzüntü duyduklarını belirten Özer şunları konu ile ilgili olarak konuşmalarına şunları ekledi:
“Son günlerde Atatürk heykellerine saldırı bir merkezden işaret verilmişçesine dikkat çekici şekilde arttı. İlginçtir her saldırıdan sonra yakalanan saldırgan alelacele konan “meczup” tanısı ile adeta koruma altına alınıyor.
Son 15 yılda, AB sözcülerince sıklıkla ifade edilen “Kemalizm’i terk etmeye hazır mısınız” sözleriyle, ya da “Atatürk fotoğraflarını resmi dairelerden, okullardan indirin” talimatları ile bugünkü saldırıların işareti verilmiş, esas saldırı ise Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen Cumhuriyet devrimlerine ve eserlerine yöneltilmiştir.
Atatürk’ün, aşma hedefini gösterdiği çağdaş uygarlığın günümüzdeki temsilcisi olduğu iddiasındaki bazı ülkelerdeki siyasal sözcülerin hedef göstermeleri, yüzyılların karanlığına teslim olmuş gerici guruplar tarafından adeta emir telakki edilmiş ve saldırılar yoğunlaşmıştır.
Kim tarafından yönlendirilir ve gerçekleştirilirse gerçekleştirilsin, hiçbir saldırı cezasız kalmayacak, bu saldırılar Türk halkının Atatürk sevgisini daha da pekiştirecektir. Atatürk düşüncesi, devrimleri ve Cumhuriyetimiz, sonsuza dek yaşayacaktır.”
