İNGİLİZCE konuşan dünyanın en eski üniversitesi olmanın yanı sıra başarı grafiklerinde ilk 3’teki yerini hep koruyan Oxford Üniversitesi’ne her sene birbirinden yetenekli ve ‘en iyi’ olan öğrenciler girme şansını elde ediyor.
İNGİLİZCE konuşan dünyanın en eski üniversitesi olmanın yanı sıra başarı grafiklerinde ilk 3’teki yerini hep koruyan Oxford Üniversitesi’ne her sene birbirinden yetenekli ve ‘en iyi’ olan öğrenciler girme şansını elde ediyor.
Birçok alanda Oxfordlu olmak geleceğe açılan parlak bir kapıyken, mozaikleşen kültürlerde “tek tip” öğrenci aramak da zorlaşıyor. Esin Akdoğan, Oxford’a girmeye hak kazanan öğrencilerden biri olarak “Oxford’a girebildiysem bu farklı olduğum içindir” dedi.
Göçmen bir Kürt ailesinden gelen Esin, internette nasıl kemikleşmiş algılara karşı geldiğini ve Oxford’da okuyacak “farklı” bir öğrenci olmaktan nasıl mutluluk duyduğunu belirtti.
“Oxford veya Cambridge her zaman en büyük hayallerimden biriydi. 10 yaşımdan beri Oxford’da okuyabilmenin hayalini kurardım. Zamanı gelip okullarla konuşmaya ve daha fazla bilgi almaya başlayınca düşüncem ve hayallerim daha da kuvvetlendi.
Nitekim Oxforda’da benim gibi çok insan olmadığını biliyordum. Türk ve Kürt arka planına sahip olmam hiçbir zaman geri kalmama neden olmadı, farklılıklarımdan gurur duyuyorum.” dedi.
Oxford’da öğrencilerin çoğunluğunun beyaz ve orta sınıf ailelerden geldiğini belirten Akdoğan, farklı ırklardan ve arka plandan gelen öğrencilerin temsilinin yetersiz olduğunu düşünüyor. Oxford’a girdiğini öğrencince ailesinin çok büyük mutluluk duyduğunu belirten Esin, A Level’larında Tarih ve Ekonomide A alırken matematiktense B aldı.
Yeni macerasına kısa sürede başlayacak olan Esin, hayallerinin okulunda okuyacağı için çok mutlu olduğunu belirtti.