İNGİLTERE Türk Dernekleri Federasyonu ve İngiltere Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Jale Özer, Lozan Barış Anlaşmasının 94. yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklamayla kutlama mesajı yayınladı.
“24 Temmuz 1923 tarihinde imzalanan Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığının uluslararası platformda resmen kabulü olan Lozan Barış Antlaşmasının 94.yılını kutluyoruz.
NEDİR LOZAN?
Lozan, 1918 Mondros Mütarekesi sonucu imzalanan Sevr Antlaşmasını kabul etmeyen bir avuç yurtseverin Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün eşliğinde Anadolu halkının desteği ile başlattıkları inanılmaz şahlanışın 9 Eylül 1922’de zaferle sonuçlanmasının ve bu zaferi, başta topraklarında güneş batmayan imparatorluk olarak tanımlanan Birleşik Krallık olmak üzere Fransa, İtalya, Japonya, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Portekiz, Belçika ve Yugoslavya’ya kabul ettirmesidir.
Lozan, Mustafa Kemal’in Nutuk’ta belirttiği gibi “Türk ulusuna karşı yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr anlaşması ile tamamlandığı sanılmış, büyük bir yok etme eyleminin (suikastın) kırılıp önlenişini bildirir bir belgedir. Osmanlı tarihinde benzeri görülmemiş bir siyasal utku anıtıdır.”
Lozan, Osmanlı İmparatorluğunun tarihe gömüldüğünün, çağdaş ve bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin resmen tanınmasının belgesidir. Türkiye Cumhuriyetinin “TAPU SENEDİ”dir.
“Lozan Barış Antlaşması” dünyamızda tarihin derinliklerinden beri yapılagelen barış antlaşmaları içinde farklılıklar da taşıyor.
Bunlardan biri, Lozan Barış Antlaşması’nın emperyalizm çağında ve emperyalizme karşı verilen “ ilk kurtuluş savaşı” oluşunun dünya tarih tutanağına geçmiş olmasıdır. Bununla ülkemiz, emperyalizme bağımlı, sömürge-yarı sömürge, köle ülkelerin başlattıkları emperyalizme karşı bağımsızlık savaşlarının da onurlu öncüsü olmaktadır.
İkinci önemli fark ise; barıştan hemen sonra, 29 Ekim 1923’te, T.B.M.M. hükümetinin Cumhuriyeti ilan etmesidir. Egemenliği ele geçiren Türkiye halkı yönetim biçiminden kıyafet devrimine, şapka devriminden harf devrimine, dil devriminden Medeni Kanunun çıkarılmasına, eğitim devrimine, tarih devrimine koşmuş ve yaşam biçimi yeni ve modern bir aşamaya ulaşmıştır. Artık, Türkiye Cumhuriyeti devleti çağdaş dünyanın yolunu tutmuş bir devlettir ve de antiemperyalist düzlemde demokratikleşmeye yönelmiştir. Artık insanlar “kul” değil bireydirler. Padişahın tebaası değil bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin yasaları önünde eşit ve özgür yurttaşlarıdır. Dahası mecelleyi yerle bir ederek, modern hukuku seçmeleri ve de bilimsel-laik eğitimi rehber edinmeleri onları yolu kesilemeyecek bir millet yapmıştır. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetinin vatandaşları. Türk Milleti.
Bugün Cumhuriyeti, Atatürk’ü ve devrimlerini içine sindirememiş olanlar Lozan Antlaşması’nı hezimet ve toprak kaybı gibi göstererek bu antlaşmayı imzalayanları karalamaktadırlar. Aslında bu Sevr’i imzalayan Osmanlı hükümetini aklayarak Sevr haritasını unutturmak içindir. Çünkü Sevr, topraklarında birçok ülkenin kurulmasına olanak veren, Ankara ve çevresinde küçücük, denizden ırak bir toprak parçasına hapsedilen yenilmiş, gururu kırılmış, askeri gücü elinden alınmış bir İmparatorluğa dayatılan ölüm fermanıdır. Bu yüzdendir ki Lozan’ı anlamak için Sevr’i çok iyi bilmemiz, çocuklarımıza çok iyi öğretmemiz gerekmektedir. Sevr haritasını hepimiz beynimize adeta kazımalıyız. Sevr tehlikesi bugün her zamankinden daha yakın ve daha gerçektir.
Çünkü bugün, Atatürk’ün anlatıldığı derslerin kapsamını daraltan milli eğitim müfredatında, 15 Temmuz’u ikinci kurtuluş savaşı gibi gösteren, 7. sınıftan itibaren de çocuklara cihat kavramının anlatılacağı bir döneme giriyoruz. Bu, Türkiye Cumhuriyeti’nin yerleştirdiği ulusal ve çağdaş eğitimini ortadan kaldırılıp ülkemizi bir ortaçağ karanlığına götürmenin yolunu açmaktır.
Ülkemizdeki bu karanlık ve tehlikeli duruma rağmen, özgürlük ve bağımsızlığı için emperyalist güçlere karşı bir destan yazmış Türk Milleti bu zor günleri de aşacaktır. Bunun içindir ki ülkemizin tapu senedi olan Lozan Antlaşması’na sahip çıkmak ve savunmak hepimizin görevi olmalıdır.
Lozan Antlaşması’nın 94.yılında, Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ü, Müzakereler sırasında Ankara hükümetini küçük düşürücü davranışları kabul etmeyip, emperyalist ülkeleri dize getirerek eşit davranılmasını sağlayan büyük bir diplomasi mimarı İsmet İnönü’yü ve Lozan heyetindeki diğer temsilcilerimizi saygı ve minnetle anıyoruz. Tam bağımsız, çağdaş laik Atatürk Cumhuriyetinin sunduğu eğitimle yetişmiş bizler mutlaka ve mutlaka tüm olumsuzluklara ve baskılara rağmen bu karanlık çemberi kıracağımıza, halkımız ile birlikte Ata’mızın bize emanet ettiği ve Lozan ile taçlandırdığı Cumhuriyetimizi sonsuza dek yaşatacağımıza bir kez daha söz veriyoruz.”