Londra’da DAY-MER’in Sanat ve Kültür festivali kapsamı altında gerçekleşen “Aydınların Demokrasi Mücadelesindeki Yeri” paneli, sanatçı Mehmet Ali Alabora,yazar Aydın Çubukçu ve akademisyen Prof. Dr. Naif Bezwan’i ağırladı.
Suat Eroğlu tarafından yönetilen panele ilgi yoğun olurken, Yazar Aydın Çubukçu, muhalif aydın özelliğinden söz edildiği zaman, bedel ödemeyi göze alan aydın ve sanatçıların şan şöhret için değil, kendi kişiliğinin bir gereği olarak ve bir karşılık beklemeden yapmış olmasının önemli olduğunu belirterek, aydınların en önemli özelliğinin, olup biteni görmek olduğunu söyledi.
Çubukçu, yaptığı konuşmada şunları söyledi:
“Görebilmek, anlayabilmek son derece önemli. Ama, aydının ikinci en önemli özelliği ise, gördüğünü dile getirebilmesidir. Anlatabilme özelliğinin olmasıdır. Gördüğü şeyi anlatabildiği zaman kendi özelliğinin gereğini yapmış olur. Yön verebilmek ve biçim kazandırmak en önemlisidir”
“MUHALEFETİN HER SAFHASINDA OLMALIYIZ”
Son günlerde süregelen ve CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başlattığı Adalet Yürüyüşü konusuna istinaden konuşan Çubukçu, muhalefetin her safhasında destekçi olmak gerektiğini belirtti. Mehmet Ali Alabora ise, konuşmasında bir ülkede demokrasi savaşında aydınların ve sanatçıların önemini vurguladı.
“Dünyada belki de çok az ülke var ki kesintisiz olarak aydınları, sanatçıları, gazetecileri, akademisyenleri öldürülsün, yurt dışına gitmek zorunda kalsın, hapisanelerde çürüsün. Türkiye’deki sanatçılar, aydınlar, akademisyenler her tür saldırıya rağmen hep önde gitmişlerdir. Dolayısıyla devletin değil ama, Türkiye’de sanatçıların sicili oldukça iyi” diyen Alabora, bir soru üzerine, Ankara’dan İstanbul’a başlatılan “Adalet Yürüyüşü” için, “Eylem eylemdir. İçinde olarak, eleştirerek, güçlendirerek desteklenmelidir”
Prof. Dr. Naif Bezwan ise konuşmasında, “Türkiye hiç bir zaman akademisyenlerin özgürce resmi ideolojiyi eleştirdiği bir ülke olmadı. Fakat son bir yıldır akademisyenlere yönelik baskılar arttı. Akademisyenlerin son yıllarda hedef tahtasında olmasının nedeni de, Kürdistan’da katliamlara ve şehirlerin yok edilmesine karşı ‘Biz bu suça ortak olmayacağız’ açıklamasına bağlanabilir” dedi.
Yaklaşık 300 kişinin katıldığı panelde, katılımcılar aynı zamanda sorularını panelistlere yöneltme fırsatı buldular.