ÜNLÜ gazeteci yazar Levent Gültekin, CHP İngiltere Birliği’nin daveti ile Türkiye’nin genel siyasi durumunu “Referandum sonrası Türkiye” söyleşisiyle değerlendirdi.
Yoğun katılımın gözlemlendiği ve her görüşten konuğun yer aldığı söyleşi zaman zaman renkli tartışmalara sahne oldu. Konuklar arasında Kürt ve Alevi meselelerinin yoğun bir şekilde sorulması üzerine Gültekin, “Buraya tartışmaya gelmedim. Eğer bugün burada oturuyorsam sizlere bir şeyleri anlatmaya geldiğim içindir. Bu tip sorular sorulacaksa ben de sizin yanınızda oturayım ve bu konuları tartışalım.” dedi.
CHP İngiltere Birliği tarafından düzenlenen söyleşide, ülkenin birlik ve beraberlik içinde olması konularına sık sık değinen Gültekin, “Şimdi birlik olmanın zamanıdır. Ülke de her şey gün geçtikçe kötüye gitmekte. Ben Kemal Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşünü doğru buluyorum. Referandum sonrası odasına bu konu ile ilgili ilk giden ben oldum. Böyle bir girişim haklı ve yerindedir. Türkiye’de adalet sistemi tam anlamıyla çökmüştür.” dedi.
Konuklardan biri söz isteyerek, bunun tek çözümünün eğitim sistemi olduğunu belirtmesi üzerine Gültekin, “Eğitim sistemi büyük bir sorun. Ancak şu anda ülke yangın yeri. Adalet, yargı sistemi çökmüş durumda. Bu halde düşünün bir Allah korusun burada şu anda büyük bir yangın çıktı her yer yanıyor. Biz de oturup buradakilere yangın dersi verelim mi diye tartışıyoruz. Bu böyle olmaz. Bu durumda yapılacak tek şey herkesin bir kova su alıp yangını söndürmeye çalışmasıdır.” şeklinde cevap verdi.
Ülkede Kürt, Alevi, Sünni, o parti, bu parti demeden herkesin ‘biz’ olması gerektiğinin önemle altını çizen Gültekin, “Artık birlik olmanın zamanıdır. Eski Amerika Başkanı Barrack Obama ‘biz’ deseydi, aklımıza ilk Amerika geliyordu. Bizim siyasetçilerimiz “Biz” dediğinde kendi ideolojisinden, kendi görüşünden olan kesimi gözümüzün önüne getiriyoruz. Şu an da ülkenin geldiği durum gerçekten içler acısıdır. Bundan sonra yapmamız gereken birlik beraberliği sağlamak ve ‘biz’ denildiği zaman aklımıza sadece Türkiye’nin gelmesini sağlamaya çalışmalıyız. ” şeklinde konuştu.
Çocuklarımıza vermemiz gereken eğitimin öneminden de bahseden Gültekin, zamanında çocuğunu dini ağırlıklı eğitim veren bir özel okula gönderdiğini, ancak eğitim kalitesinin maalesef düşüklüğünü şu sözlerle anlattı: “Ben kendi öz evladımı dini ağırlıklı eğitim veren bir okula göndermiştim. Baktım ki din derslerinde sure öğreniyorlar. Tamam, güzel ama eve geldiğinde matematik dersinde ne öğrendiniz dediğimde yine sure öğrendik deyince bende soluğu matematik öğretmenin yanında aldım. Matematik öğretmenine “Hocam, ben zaten çocuğuma dini eğitim veriyorum. Siz lütfen sadece matematik öğretin.” dedim. Bu tip okulların maalesef amacının dışına çıktığını düşünüyorum.”
Dinin tamamen çürütülerek şu anda insanlara zarar verir bir hale dönüştüğünü belirten Gültekin, bunun tek çözümünün ise ‘Laiklik’ olduğunu söyledi.