Haber ve fotoğraflar: Onur Uz
İNGİLTERE Maliye Bakanı Philip Hammond, 1 Haziran Perşembe sabahı gerçekleştirdiği bir basın toplantısıyla Kuzey Londra’da yerel basın ile buluştu. Londra Gazete’ye de konuşan Hammond, Brexit sonrası ekonomik hedefler, Türkiye-Britanya ilişkileri ve Brexit süreci sonunda beklenen anlaşmalara dair demeçler verdi. Hammond, aynı zamanda Ankara Anlaşmasına da değinerek Türkiye ve Britanya arasındaki ticari anlaşmaların her iki ülke için de geçerli olan önemine değindi.
“HEP YENİLİK PEŞİNDE OLDU”
Özellikle Kuzey Londra’da, İşçi Partili belediyelerin sıklıkla şikayetçi olduğu kesintiler konusundaki düşüncelerini sorduğumuz Hammond, yaptığı açıklamada her yerel hükümetin kendilerine has yöntemleri ve servisleri olduğunu söyledi.
“Yerel hükümetlerde, fonlama dağıtımı konusunda bir takım problemler olduğu doğru. Yerel Hükümetler Bakanı Sajid Javid, yaptığı bir açıklamada adil fonlama yöntemlerine dair bir başvuru (fair funding formula) sürecini başlatarak yerel hükümetlerin neye ihtiyacı olduğunu ve fonlama alanında nasıl yanlarında olunabileceğine dair sürece girileceğinin sözünü verdi.
“Şunu da belirtmek isterim ki, aslında baktığımızda yerel hükümet fonlamaları da değişmekte. 2020’de lokal iş yerlerinin emlak vergileri (business rates) tamamı lokal belediyelere yönlendirilecek. Bu da, belediyelerin bütçe planlama alanında daha fazla özgürlüğe ve seçeneklere sahip olmasını sağlayacak.”
BREXIT SONRASI TÜRKİYE İLE İLİŞKİLER
Türkiye’nin İngiltere için önemli bir ticari ortak olduğunu belirten Hammond, Türkiye ve Britanya arasındaki bağa dair önemli açıklamalarda bulundu.
“Brexit gerçekleştiği andan itibaren, Türkiye ve Britanya arasında daha önceden AB’ye dayalı hangi anlaşmalar geçerliyse, yapılandırılmış anlaşmalarla daha önce nasıl ticari ilişkilerimiz varsa, yine bağlantılarımızı hayatta tutacağız.
Britanya’daki Türkçe konuşan toplumlar ve iş yerleri, bizim Türkiye ile olan köprümüz niteliğindedir ve hızlı gelişen bir ekonomiye sahip olan Türkiye ile Brexit sonrası oldukça mühim yeni ticari anlaşmaların görüşmelerini gerçekleştireceğiz.”
Hammond, aynı zamanda açıkça olmasa da ticari bağlantıların korunması bağlamında Ankara Anlaşmasının da bu konuya dahil olduğunu ifade etti.
“BREXIT ANLAŞMASI ÇOK ÖNEMLİ”
Geçtiğimiz günlerde Başbakan Theresa May’in Jeremy Paxton’la olan röportajında “AB’den hiçbir anlaşma almamak, kötü bir anlaşma imzalamaktan iyidir” şeklindeki ifadesine dair fikirlerini sorduğumuz Hammond, açıklamasında Brexit sürecinde Britanya’nın en iyi anlaşmayı alması için hükümet olarak son derece hassas biçimde çalışacaklarının sözünü verdi.
“Avrupa Parlamentosu’nda sayıları az da olsa özellikle Britanya’nın kötü bir anlaşma ile AB’den ayrılmasını isteyen taraflar var. Bizler AB ile yeni anlaşmaların yolunu açarken, Britanya’nın yara alacağı hiçbir anlaşmaya sıcak bakmayacağız. İyi bir anlaşma hem AB hem de Britanya için yararlı olacaktır.”
İŞÇİ PARTİSİ’NE BÜYÜK BİR DARBE
İşçi Partisi manifestosunda yer alan ve son birkaç gündür gündemde ağırlıkla konuşulan “Bahçe ve açık alan vergisi” (Landvalue tax) konusundaki sorularımızı da cevaplayan Hammond, İşçi Partisi tarafından teklif edilen vergilendirmenin çok tehlikeli olduğunu, özellikle Enfield gibi bahçeli evlerin sıklıkla görüldüğü alanlarda aileleri ekstra zor koşullara sokacağını belirtti.
Belediye vergisi (council tax) fiyatını neredeyse üç mislisi daha fazlasına katlayacak “bahçe vergisi”, özetle bahçe veya açık alana sahip olan mülklerin ekstra vergilendirilmesi anlamına gelirken, İşçi Partisi manifestosunda belirtilmesi üzerine özellikle Konservatif Parti otoriteleri tarafından sıklıkla eleştirilmeye başlandı. Lokal tablolar üzerine konuşan Hammond, İşçi Partisi’nin sunduğu vergilendirmenin Enfield için senelik 5 bin 339 pounddan daha fazla vergi ödemek demek olduğunu belirtti.
Enfield Konservatif Parti dostları kulübünde gerçekleşen toplantıya, Kuzey Enfield Milletvekili adayı Nick de Bois ve Enfield Belediye Meclis üyesi Doğan Dalman da katıldı.
