“HZ. PEYGAMBER ve Güven Toplumu” temasını işleyen 2017 Kutlu Doğum programı kapsamında Londra’da büyük bir etkinlik düzenlendi. Walthamstow Belediye Sarayı’nın konferans salonunda gerçekleşen etkinliğe toplumdan birçok katılımcı geldi.
“Hz. Peygamber ve Güven Toplumu” temalı Kutlu Doğum Haftası programına, KKTC Londra Temsilcisi Büyükelçi Zehra Başaran, Londra Başkonsolosu Çınar Ergin, Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Mahmut Özdemir, Diyanet İşleri Başkanlığı Sosyal ve Kültürel İçerikli Din Hizmetleri Daire Başkanı Abdurrahman Han ve birçok farklı dernek katılımcıları katıldı.
Hz. Muhammed’in dünyaya gelişinin yıldönümü olarak anılan ve kutlanılan Kutlu Doğum Haftası, her sene olduğu gibi bu sene Londra’da da büyük bir etkinlikle toplumu bir araya getirdi.
DİYANET İŞLERİ BAŞKANI KATILAMADI
Programın en önemli kısımlarından biri olarak katılımcılar tarafından dört gözle beklenen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’in etkinlik gününde yapılan bir açıklama ile yoğun programı dolayısıyla etkinliğe katılamayacağı açıklandı. Görmez, toplumla bunun yerine bir video kaydı ile buluştu. Görmez mesajında, Londra’daki programa katılımının aylar öncesinden planlandığını ancak programa katılamadığından dolayı üzüntü duyduğunu bildirdi.
“GÜVEN TOPLUMU DEĞİL, GÜVENLİK TOPLUMU OLDUK”
Konuşmasında bu seneki Kutlu Doğum Haftası teması olan “Güven Toplumu” açılımına değinen Görmez, güven toplumu olmak yerine artan terör ve insanların birbirine olan güvensizliği yerine “güvenlik toplumuna” dönüştüğümüzü belirtti. Görmez, paylaştığı videosunda şu sözlere yer verdi:
“Akarsularımız, denizlerimiz, yiyeceklerimiz, toprağımız, teneffüs ettiğimiz hava dahi bir güven sorunu yaşıyor. Öbür taraftan İslam coğrafyasına baktığımızda, çok daha büyük acılarla karşı karşıyayız. İman toplumları eman kaybetti. İslam toplumları selam ve barışı kaybetti. İşte bütün bunlardan dolayı bilhassa ülke olarak, millet olarak biz de Türkiye’de 15 Temmuz’da yaşadığımız o ihanet, saldırı, darbe teşebbüsünden sonra kendi ülkemizde de dünyanın tüm masumlarına umut olmuş tarih boyunca ve bugün de umut olmaya devam eden kendi ülkemiz de güven bunalımı yaşıyor. Toplumsal güvenimiz zedelendi. Nerede yaşarsak yaşayalım, ister Paris, ister Londra, ister İstanbul’da. Yaşadığımız yerde insanlara nasıl güven verebiliriz? Yaşadığımız yerleri nasıl güven toplumuna dönüştürebiliriz? İşte bugün size gönderdiğimiz arkadaşlar da daha çok bu konu üzerinde duracaklar.”
