BOZCADER geleneksel hale getirdiği Cuma kahvaltılarına geçen hafta, ‘Kadın ve Göçmenlik’ konulu bir panel de ekledi. Moderatörlüğünü BOZCADER Başkanı Hasan Kurban’ın yaptığı panele konuşmacı olarak; Advantage Avukatlık Ofisi’nden Avukat Fidan Osoy ile Araştırmacı- Yazar ve Sosyolog Semra Eren Nijar katıldı.
KADINLAR GURBETİ DAHA MI FAZLA YAŞIYOR?
Konuşmasında; son yazdığı kitabında, Almanya’da gurbet olgusunun nesiller arasında nasıl değiştiğini ve bunun kuşaklar arası iletişime etkisini irdelediğini belirten Nijar, “Araştırmalarımda şunu gördüm: Birinci nesil kendisini kesinlikle gurbetçi hissediyor. Fakat adapte olduktan bir süre sonra artık hayatlarını bir şekilde yaşamaya başlıyorlar. Yeni nesil ırkçılıkla yeni tanışırken, eskiler buna da bir şekilde alışkın” dedi. Son dönemde, gurbeti kadınların daha mı fazla yaşadığı konusunda araştırmaları olduğunu ifade eden Nijar, İngiltere’deki Türkiyelilerin gurbeti, Almanya’dakilere nazaran daha az yaşadığını da kaydetti.
“SOSYAL AKTİVİTELERE KATILIN”
‘Gurbet’ kelimesinin kadınlar üzerinde bıraktığı etki ve yarattığı psikolojik baskı hakkında görüşlerini açıklayan Avukat Fidan Osoy ise, “Bugünlere nasıl geldiğimizi ve neden gurbet kelimesini bu kadar fazla duyduğumuzu küçük yaşlardan beri kendime sorarım. ‘Gurbet’ genellikle, ülkesinden para kazanmak için başka ülkelere giden erkekler için kullanılır. Hayatımızda bu şekilde yer etmiştir. Fakat gurbete çıkan kadınların sayısı da oldukça fazla. Bence bir kadın, baba evinden çıktığı andan itibaren gurbeti yaşamaya başlar. Diğer yandan; kadının kendi ülkesinden çıkıp da başka bir ülkeye adapte olabilmesi, erkeğe göre daha zordur” diye konuştu. Osoy, gurbetteki kadınların kendilerini daha rahat hissetmesi ve hayata hızla adapte olabilmesi için sosyal aktivitelere katılması gerektiğine de işaret etti.
